Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) İcra Sekreteri Patricia Espinosa, gelişmiş ülkelerin zayıf ekonomilere taahhüt ettiği 100 milyar dolarlık iklim finansmanının geciktiğini belirterek, “Bu taahhüt uzun bir süre önce yapıldı fakat bazı gelişmiş ülkelerin taahhütlerini yerine getirmemesi hayal kırıklığı yarattı.” dedi.
Espinosa, UNFCC 26. Taraflar Konferansı’ndaki (COP26) gelişmeleri ve zirveden beklentilerini AA muhabirine değerlendirdi.
Konferans kapsamında iklim değişikliğiyle mücadelede uygulanacak hedeflere ilişkin müzakerelerin ikinci haftada sürdüğünü dile getiren Espinosa, görüşmelerde ağırlıklı olarak finansman konularının öne çıktığını anlattı.
Espinosa, küresel boyutta yürütülen iklim finansmanı çalışmalarına ilişkin olarak, “Gelişmiş ülkelerin zayıf ekonomilere sağlamayı taahhüt ettiği 100 milyar dolarlık iklim finansmanına ilişkin bir plan ortaya konuldu ama taahhüt gecikiyor, 2020 ve bu yılı içine alan sürede de gerçekleştirilemedi. Hedefe 2023’te ulaşılabileceği öngörülüyor. Taahhütler uzun bir süre önce yapıldı fakat bazı gelişmiş ülkelerin taahhütlerini yerine getirmemesi hayal kırıklığı yarattı.” değerlendirmesinde bulundu.
COP26 müzakereleri kapsamında iklim değişikliğine ilişkin gelecek planlarının değerlendirildiğini aktaran Espinosa, finansmana erişim, finansal öngörülebilirliğin sağlanması, özellikle kamu finansmanının artırılması gibi başlıkların yanı sıra tarafların sürece uyum konusunda sergileyeceği yaklaşımın da önemli olduğunu vurguladı.
Espinosa, ülkelerin Paris Anlaşması kapsamında şu ana kadar sunduğu veya güncellediği ulusal katkı beyanlarının olması gereken noktadan çok uzakta bulunduğunu belirterek, “Buna rağmen analizler, yeni sunulan ulusal katkı beyanlarının emisyonları düşürmede etkili olduğunu gösteriyor. Şu anda bu katkı beyanlarını güçlendirmeliyiz çünkü emisyon açığı çok çok yüksek.” diye konuştu.
Müzakerelerin sonucuna yönelik beklentisini de paylaşan Espinosa, “Ekonomi ve toplumun her alanını ilgilendiren bir konu olan iklim değişikliğiyle mücadele müzakerelerinden tek bir sonuç bekleyemeyiz. Müzakerelerin sonucunda birçok karar ve taahhüt alınmalı ve bunların eyleme dönüşmesi sağlanmalı. Gelecekte ne yapmamız gerektiğini göstermeliyiz. Süreci olabildiğince hızlandırmak gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
COP26’da müzakereler devam ediyor
1 Kasım’da yaklaşık 200 ülkeden 25 bin delegenin katılımıyla başlayan COP26 zirvesi kapsamında iklim değişikliği müzakerelerinde ikinci haftaya girildi.
Zirvenin ilk haftasında küresel metan emisyonlarının 2030’a kadar yüzde 30 azaltılması, bu tarihe kadar orman kaybının durdurulması, temiz enerji teknolojilerinin ucuz ve herkes için erişilebilir hale gelmesiyle kömürden çıkış ve fosil yakıt projelerinin finanse edilmemesine ilişkin birçok yeni taahhüt açıklandı.
Hindistan, Brezilya ve Vietnam zirvede net sıfır emisyon hedefini açıklarken, küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırmada kritik önem taşıyan 2030’a kadar yüzde 50 emisyon azaltımı sağlanması için somut planlar ortaya konulamadı.
COP26 müzakerelerinde gelinen aşamaya ilişkin paylaşılan ilk taslak bildiride ise fosil yakıt kullanımının azaltılmasına ilişkin iddialı hedefler yer almaması tepki çekti.