Giresun Kalesi, surları ve mağaralarıyla turist çekecek

Birinci derece doğal ve arkeolojik sit alanı olan kale, Giresun’u ikiye bölen yarımadanın en yüksek yerinde, şehre hakim volkanik kayalık üzerinde yer alıyor. Bazı kaynaklarda milattan önce 2. yüzyılda Pontus Kralı 1. Farnakes tarafından yaptırıldığı belirtilen kale, Bizans Dönemi’nde yaygın bir yerleşime sahne oldu.

Günümüzde ise Giresun Kalesi, içerisinde barındırdığı surları, ağaçlık alanlar ve şehri tepeden gören seyir teraslarıyla vatandaşların gezip vakit geçirdiği mesire yeri konumunda.

Kalenin turizmden daha fazla pay alabilmesi amacıyla Giresun Belediyesince yapılan güzelleştirme çalışmalarında toprak yığınları altında ve çalıların arkasında kalan bir kısım surların duvarları görünür hale getirildi. Bunun yanı sıra yaklaşık 15 metre ileriye giden bir mağara ile içerisi oyulmuş iki mağaranın girişinde temizlik çalışması yapıldı. Ağaçlık alanlardaki çalılıklar da temizlenerek patika yürüyüş yolları oluşturuldu.

Giresun Belediye Başkanı Aytekin Şenlikoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Giresun kentinin ilk olarak kale ve çevresinde kurulduğunu belirterek, buranın önemli bir turizm değerine sahip olduğunu söyledi.

Kale içerisinde patika yollar, seyir terasları ve surlar gibi birçok noktada düzenlemeler yaptıklarını aktaran Şenlikoğlu, çok daha güzel bir yer haline getirdiklerini belirtti.

Şenlikoğlu, kalenin gece de görülebilmesi için surları aydınlatarak doğu ve batı bölümlerine “Giresun” yazısı koyduklarını dile getirerek, artık Karadeniz Sahil Yolu’nu kullananların da dikkatini çektiğini kaydetti.

“Ciddi bir kazı çalışması yaptırmak hedeflerimizden birisi”

Giresun Kalesi’nin çok turistik bir alan olduğunu vurgulayan Şenlikoğlu, “Burada var olan gizli geçitlerin, mağaraların, birtakım tarihi unsurların arkeolojik kazılarla ortaya çıkarılması gibi bir hedefimiz var. Bu konudaki mali destekleri de bulduğumuz zaman bu kalede ciddi bir kazı çalışması yaptırmak hedeflerimizden birisi.” dedi.

Şenlikoğlu, kalenin aslında gizli bir hazine gibi olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

“Bizler de onu aslında yavaş yavaş çevresini baktıkça, güzelleştirdikçe yeni yeni görüyoruz. Yıllarca saklı bir şekilde kalmış. Kalede var olan mağaraların bir kısmını gizli geçit şeklinde biliyoruz. Geçmiş dönemlerde denizden ya da karadan gelen saldırılara karşı muhtemelen sığınmak amacıyla yapılmış yerler. Bir kısmının su sarnıcı olduğunu biliyoruz. Kalenin birçok yerinde irili ufaklı, yerel tabirle çıtır arasında kalmış yerler var. Bizler de onu açtıkça saklı kalan unsurlar ortaya çıkıyor.”

Yine yapılan temizlik çalışmalarıyla var olan surları daha görünür hale getirdiklerini ifade eden Şenlikoğlu, “Çevredeki yabani çalılıkları, biriken toprakları kaldırdıkça surlar daha da ortaya çıktı. Aslında var olan bir şey ama temizlik uzun süredir yapılmadığı için var olan güzellikler saklı kalmış.” diye konuştu.

Şenlikoğlu, Giresun Kalesi’nde turizm açısından değerlendirilmesi gereken büyük bir potansiyel olduğunun altını çizerek, salgın sonrasında ziyarete gelen turistlerin kalenin unutulmuş güzellikleriyle karşılaşacağını kaydetti.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.