Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) mülkiye yapılanmasına yönelik soruşturmasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen eski kaymakam, gizli tanık olarak soruşturmayı yürüten savcıya ifade verdi.
Ailesinin maddi durumu iyi olmadığı için dershaneye gidemediğini, dershanelerin ücretsiz deneme sınavlarına girip derece yapmasının ardından örgüt mensubu öğretmenler tarafından ücretsiz etütlere çağırılmasıyla FETÖ ile tanıştığını aktaran “Yücel” kod adlı gizli tanık, “Bu teklif, bana ve aileme cazip geldi. Etütlere gitmeye başladım. Oradaki hocalar, bizi üniversite öğrencilerinin kaldığı örgüt evlerine davet etti. Bu evlerde ilk zamanlar risale ve dini sohbet daha sonra FETÖ’ye ait kitaplar okutulup videolar izletilirdi.” dedi.
Gizli tanık Yücel, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesini kazandıktan sonra örgütten uzaklaşmaya çalıştığını, örgüt evlerinde kalmak istememesi üzerine kendisinden sorumlu mahrem imamın “Burası büyük şehir, maneviyatımızı korumamız gerekiyor, kalmasan bile gidip gelebilirsin.” diyerek ikna ettiğini, mezun olana kadar da örgütsel faaliyetlere devam ettiğini kaydetti.
Üniversiteden mezun olduktan sonra kurum sınavlarına girdiğini, SGK müfettiş yardımcılığı sınavını kazanıp işe başladığını ifade eden Yücel, örgütün yönlendirmeleriyle kaymakamlık sınavına girip kazandıktan sonra SGK’deki görevinden ayrıldığını belirtti.
Kaymakam adayı olduktan sonra oryantasyon kursu döneminde örgütten kopmaya çalıştığını ileri süren gizli tanık Yücel, şunları anlattı:
“Bir gün telefonum çaldı ve arayan dönem arkadaşlarımdan biriydi. Bana dönemden başka arkadaşlarla buluşacaklarını ve bu vesileyle diğer kaymakam adaylarıyla da tanışabileceğimi söyleyerek davet etti. Bir örgüt evine gittik. Orada ilk kez ‘Suat’ kod adlı mahrem imamla tanıştık. Suat, beni tebrik etti ve mülakatta destek olduklarını söyleyerek örgütün güçlülüğünü hissettirdi. Bu şekilde beni kendi dönemim içinde örgüte ait bir sohbet grubuna dahil etti.”
Aynı sohbet grubundaki örgüt üyeleri yakın ilçelere görevlendirilmiş
Kaymakamlık stajının ardından birinci refiklik döneminde bir ilçedeki kaymakamın yanında yaklaşık 2 ay görev yaptığını anlatan Yücel, “Kaymakamlık staj döneminde sohbet grubundaki aynı arkadaşlar birbirine yakın olan il ve ilçelere görevlendirilirdi. Buradaki maksat bu yapıya mensup kaymakam adaylarının dağılmaması, birlikteliğin korunması ve sohbetin devamlılığının sağlanmasıdır.” bilgisini verdi.
O dönemdeki kaymakam adaylarından sorumlu “Suat” kod adlı mahrem imamın bölgeye gelip, oradaki sohbetlerin devamını sağladığını ve sohbet abiliği yaptığını aktaran Yücel, sohbet bittikten sonra da Suat’ın adaylardan “himmet” adı altında para topladığını ayrıca bekar adaylara örgüt mensubu kadınlarla tanıştırma teklifinde bulunduğu aktardı.
Bu sürecin ardından 3 ay süren teftiş stajı döneminde FETÖ üyesi kaymakam adayların yanında mülkiye müfettişleri olduğundan bir araya sık gelinmediğini, örgütsel toplantıların o dönemde 15 gün aralıklarla yapıldığını belirten Yücel, “Genelde öğretmenevi ya da polisevinde konaklama olurdu. Burada da yine örgütün mahremiyeti adına kaymakam adaylarının kaldığı iki kişilik odalarda örgütsel sohbet yapılırdı.” bilgisini verdi.
Kaymakam adaylarının öğreneceği yabancı dili bile mahrem imam belirlemiş
Yücel, daha sonra ikinci refiklik ve dil kursu eğitim dönemi boyunca örgüt mensubu kaymakam adaylarının ilçelerindeki kamu kurum ve kuruluşları ziyaret ederek iş ve işleyişi öğrendiklerini ve mahrem imamına bilgi verdiklerini kaydetti.
Gizli tanık Yücel, o dönem tanık olduklarına ilişkin şunları kaydetti:
“Yurt dışı stajına gitmeden önce hangi dili öğrenmek istediğimiz ve hangi ülkeye gitmek istediğimiz kaymakam adayları tarafından tercih edilirdi. Yine bu tercihler mahrem imamın onayı olmadan yapılamazdı, yani tercihlerimizi ‘Suat’ belirlerdi. Aynı sohbet grubundaki kaymakam adayları aynı dili tercih eder ve aynı ülkeye gönderilirdi. Kaymakam adaylarının yabancı dil eğitimi bittikten sonra sorumlu mahrem imam kaymakam adaylarını evine davet ederek varsa o ülkede ya da yakın ülkeden gelecek bir mahrem imama devredeceğini söyler ve o ülkedeki mahrem imam ile yüz yüze tanıştırırdı.”
Bakanlığın, yurt dışına gitmeden önce Ankara’da adaylara vize işlerini yapacak acente ve yurt dışında staj bağlantılarını ayarlayacak şirketle anlaşma yaptığını dile getiren Yücel, “Yurt dışı stajı için gidilecek ülkedeki şirket yetkilisinin ve şirketin adı ile telefon numarası bakanlıkça adaylara verilir, o ülkeye gidildiğinde bu şirket yetkilisi kaymakam adaylarını karşılar ve konaklama yerine götürülürdü. Ne tesadüftür ki o şirket yetkilisi daha sonra bütün gruba örgüt toplantısı yapardı.” bilgisini verdi.
Gizli tanık Yücel, ifadesini şöyle sürdürdü:
“Şirket yetkilisi bakanlıktan gelen yetkililerin o ülkedeki yabancı yetkililerle görüşmelerinde de tercüman olarak yer alır, aynı zamanda adayların staj raporlarını düzenleyip bakanlığa gönderirdi. Böylelikle kaymakam adayları her zaman örgütün markajı ve kontrolü altında tutulurdu. Örgütten ayrılmak isteyen kaymakam adaylarının bunu gerçekleştirmesi zorlaştırılırdı.”
Yurt dışı eğitiminden sonraki tüm aşamalarda FETÖ’nün mahrem imamlarının kaymakam adaylarını yakın takibe aldığını ve yönlendirdiğini vurgulayan Yücel, göreve başladıktan sonra mahrem imamın ya kaymakamların görev yerine gittiğini ya da kendi bulunduğu şehre çağırıp orada örgütsel toplantılara devam ettiğini kaydetti.
Gizli tanık Yücel, darbe girişimi sırasında görevde olduğunu, o süreç sonrasında herhangi bir mahrem imamın kendisiyle irtibat kurmadığını, etkin pişmanlıktan yararlanıp örgüt mensubu olarak bildiği kişileri teşhis edeceğini de beyanına ekledi.