Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile, Çin Devlet Başkanı Vang Yi arasında Kazakistan konulu bir görüşme gerçekleştirildi.
Vang, görüşmede “Çin ve Rusya, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri ve Orta Asya ülkelerinin dost komşuları olarak bölgede kaos veya savaşın patlamasını önlemelidir” açıklamasında bulundu.
İkili arasındaki görüşmeyle ve Kazakistan’daki son durumla ilgili bir analiz yayınlayan, Çin Komünist Partisi’ne (ÇKP) bağlı Global Times gazetesi, Kazakistan’da renkli devrimlerin ve ‘üç kötülük’ tanımladıkları ‘terörizm, aşırıcılık ve ayrılıkçılığın’ bölgeye yayılmasının engellenmesi gerektiği belirtildi.
Yazıda ayrıca, “Çin, boş durmayacak ve Çin’in ulusal çıkarlarına ve tüm bölgenin ortak refahına zarar veren şeylerin olmasına izin vermeyecek” ifadelerine yer verildi.
ABD’nin, ‘kendisini çevreleyen ortamı istikrarlı tutarken, diğer büyük ülkelerin komşularında sürekli huzursuzluk yaratığı’ belirtilen yazıda, “Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra NATO, Rusya’nın çevresini aşındırmak için defalarca doğuya doğru genişledi. Şimdi Çin’i hedef alıyor ve Güney Çin Denizi ve Doğu Çin Denizi’nde dalgalar yaratıyor” görüşü belirtildi.
Analizde ayrıca, 21. yüzyılda Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da yaşanan savaşların ABD ve Batı tarafından çıkarıldığı vurgulanırken, “Ancak bu tür felaketleri yaratan ABD ve Batı, defalarca sorumluluklarından kaçtı. Bu, insanlara Tacitus’un ünlü sözünü hatırlatıyor: ‘Issızlık yaratıyorlar ve buna barış diyorlar'” ifadeleri kullanıldı.
Analizde ayrıca şunlar vurgulandı:
“Gerçekler, ABD ve Batı’nın dünya çapında büyük bölgesel krizlere karışmadığını görmenin nadir olduğunu ve çoğu durumda kaos ve savaşın en büyük kaynağı olduğunu kanıtladı. Jeopolitik kazanımlar peşinde, muhalefet partilerini kışkırtıyorlar ve diğer ülkelerde vekiller arıyorlar.
Vang, Lavrov ile yaptığı telefon görüşmesinde, ‘Orta Asya ülkelerinin salgınla mücadele etmesine, ekonomilerini geliştirmesine ve kargaşa için üreme alanını ortadan kaldırmasına yardımcı olmak için kendi güçlü yönlerimizi kullanmalıyız’ dedi. Bu, ideoloji ihraç eden ve neredeyse her gün renkli devrimleri körükleyen ABD ve Batı’dan temelde farklıdır.”