İsrail, Suriye’de Baas rejiminin devrilmesinin ardından ülke genelinde hava saldırılarını artırırken karadan işgalini de genişletti.
İsrail ordusu, Golan Tepeleri’ndeki Kuneytra vilayetine bağlı, eski adıyla “Beas Beldesi” yeni ismiyle “Barış Şehri”ndeki valilik binasını işgal ederek askeri üs olarak kullanmaya başladı.
Çevreye çok sayıda toprak duvar ören ve gözlem takip cihazları yerleştiren İsrail güçleri, buraya yaklaşan sivil halkı zaman zaman havaya ateş açarak uzaklaştırıyor.
İşgal edilen köylerde saat 15.00’den sonra sokağa çıkma yasağı uygulanıyor.
Bu bölgelerde kazı çalışması yürütülen yolların asfalt görünümünü kaybettiği ve arazi halini aldığı görüntülenirken, insansız hava araçları da zaman zaman bölgede uçuyor.
İsrail ordusuna ait bir tankın işgal ettiği alanda konuşlandığı dikkati çekiyor. Bunun yanı sıra Birleşmiş Milletlerin (BM) Golan Tepeleri’ndeki Ateşkes Gözlem Gücü, İsrail tarafından Barış Şehri’ne doğru ilerlediği görülüyor.
Suriye’nin 1973’te Mısır ile ortak biçimde İsrail’e karşı başlattığı Yom Kippur Savaşı’nın ardından İsrail’den geri aldığı bu bölgeye bir proje yerleşimi olarak o dönem “Beas Beldesi”ni kurduğu ifade ediliyor.
Bölgedeki halkın önemli bir çoğunluğunun, tarım, çevre, inşaat mühendislerinin yanı sıra asker, polis ve devlet memurlarının oluşturduğu aktarılıyor.
Bölge halkı, İsrail’in uluslararası anlaşmalara uygun biçimde çekilmesini istiyor
Kuneytra vilayetine bağlı Barış Şehri’ndeki İsrail işgaline tepki gösteren bölge sakinleri, AA muhabirine konuştu.
Kuneytra’da 1990’da yaşamaya başladığını belirten İngilizce öğretmeni Çerkes asıllı Neruda Abaza, Beşşar Esed rejiminin devrildiği 8 Aralık’tan bu yana bölgenin İsrail işgali altında olduğunu ve sürekli halkın silahlı olup olmadığının kontrol edildiğini ifade etti.
Abaza, işgalcilerin barış istediklerini öne sürdükleri halde binaları, sokakları ve ağaçları yok ettiklerine dikkati çekerek, BM’ye ve diğer kuruluşlara “bu duruma müdahale etmeleri” çağrısı yaptı.
Suriye halkının rejimin düşüşünü kutladığını ancak Kuneytra halkının daha farklı bir deneyim yaşadığını söyleyen Abaza, “Beşşar ve destekçileri bu ülkeyi terk ettiler. Hepimiz mutluyuz ancak Kuneytra halkı olarak bazen korkuyoruz çünkü bu işgalcilerin ne istediğini bilmiyoruz.” diye konuştu.
Abaza, “Sadece barış istiyoruz. Artık işgal veya savaş istemiyoruz.” dedi.
“İsrail kendi istediği gibi davranıyor”
Bölge sakinlerinden Türkmen Rabia Mecli de İsrail işgaline tepkisini dile getirerek “Bizim topraklarımızı işgal ediyorlar, gelip bizi korkutuyorlar.” dedi.
Rejimin devrilmesiyle eş zamanlı olarak İsrail ordusunun Suriye’ye yönelik saldırılarının arttığını belirten Mecli, İsrail’in işgalinin ardından halkta bir korkunun hakim olduğunu vurguladı.
Mecli, “İsrail kendi istediği gibi davranıyor. Yaptıkları hiçbir şey engellenmiyor, kimse onları durdurmaya çalışmıyor.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in Suriye’ye saldırıları ve işgaline yönelik uluslararası toplumdan yeterli tepki gelmediğini kaydeden Mecli, uzun zamandır korkuyla yaşadıklarını fakat yeterince dikkate alınmadıklarını söyledi.
Mecli, uluslararası toplumu acilen çözüm bulmaya çağırdı.
“Halk, özgürlük, güvenlik ve istikrar içinde yaşamak istiyor”
Golan Tepeleri’ndeki Kafr el-Maa köyünden geldiğini ve Kuneytra Ulaştırma Müdürlüğünde çalıştığını ifade eden Rıfat Abdullatif El-Hüyseyin de bölgedeki mevcut duruma ilişkin konuştu.
Rejimin devrilmesinin ardından İsrail işgal ordusunun Hamidiye, Hurriye ve Kud bölgelerini işgal ettiğini aktaran Hüseyin, “Hükümet kompleksine kadar ilerlediler, siperler inşa edip tanklarıyla girdiler. Gece geç saatlerde ya da sabahın erken saatlerinde dozer, palet ve tank seslerini duyuyorduk.” dedi.
Hüseyin, “Allah’tan ve askeri operasyonları yöneten makamlardan bu duruma köklü bir çözüm bulmalarını, İsrail işgal ordusunun kendi yerlerine geri çekilmelerini ve bu ilde güvenlik ve huzurunun tesis edilmesini” dilediklerini kaydederek, bölge halkının “özgürlük, güvenlik ve istikrar içinde yaşamak istediğini” vurguladı.
İsrail ordusunun 1974 anlaşması kapsamında, 1973 savaşı sonrası belirlenen ateşkes hattını geçmelerinin yasak olduğunu hatırlatan Hüseyin, “Tüm ülkelere, BM’ye ve BM Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) sesleniyoruz: İsrail işgal ordusu 1974 anlaşmasına geri dönmelidir.” ifadelerini kullandı.