Euronews’ün, AB’de lobi faaliyetleri yürüten ve davayı açan Belçikalı Frederic Baldan’ın avukatından elde ettiği belgeye dayandırdığı haberine göre, Baldan, 27 AB lideri ve von der Leyen’in de üyesi olduğu Avrupa Halk Partisi (EPP) Başkanı Manfred Weber’e hitaben mektup yazdı.
Pfizer şirketi ile Kovid-19 aşısı temini için yapılan anlaşmalara ilişkin “görevi ve unvanı kötüye kullanmak” suçundan von der Leyen’e dava açan Baldan, AB liderlerinden “Pfizer konusunu Avrupa Adalet Divanına havale etmelerini, böylece sadece von der Leyen’in değil, aynı zamanda Komisyonu oluşturan tüm üyelerin zorunlu istifası ve emeklilik haklarının kaybı kararı verilmesini” istedi.
Baldan ayrıca EPP’den “von der Leyen’in AB Başkanlığı adaylığını geri çekmesi ve AB Başkanlığı veya Avrupa kurumlarındaki herhangi bir göreve adaylığının, hakkındaki ceza davası devam ettiği sürece yasaklanması” talebinde bulundu.
Avrupa Kamu Savcılığı Ofisinin (EPPO) davaya müdahil olma talebine de itiraz eden Baldan, EPPO’nun bu hamlesinin amacının “davadaki tüm sivil tarafları hükümsüz ve geçersiz ilan ederek tüm soruşturmayı iptal etmek olduğunu” savundu.
Bir Komisyon sözcüsü, yaptığı açıklamada, AB yönetiminin bu mektuptan haberdar olduğunu ancak devam eden yargı süreçleri hakkında yorum yapmadığını bildirdi.
Süreç hakkında
AB Komisyonu, Kovid-19 salgınıyla mücadelede bazı ilaç ve aşı üreticilerinden yüksek miktarlarda aşı temin etmişti. Komisyon, Kovid-19 aşı temini için en yüklü sözleşmesini Pfizer ile yapmıştı.
AB’nin Pfizer ile 1,8 milyar doz aşı için 35 milyar avroluk anlaşması olmuştu. Sözleşmelerin tam bedeli, ticari sır olduğu gerekçesiyle resmen açıklanmamıştı.
Aşı temin görüşmeleri sırasında AB Komisyonu Başkanı von der Leyen ile Pfizer Üst Yöneticisi (CEO) Albert Burla arasındaki telefon mesajlaşmaları da gündeme gelmiş, mesajların içeriğini açıklaması için AB yönetimine çağrılar yapılmıştı. Ancak AB yönetimi, bu mesajlaşmaları kamuoyuyla paylaşmayı reddetmişti.
AB Komisyonu yetkilileri, Komisyon Başkanı ve üyelerinin telefon mesajlaşmalarının saklanmasını gerektiren bir kural bulunmadığını, bunun yerine yalnızca belgelerin saklanması gerektiğini açıklamıştı.
Bu durumdan rahatsız olan ve AB’de lobi faaliyetleri yürüten Belçikalı Frederic Baldan, geçen yıl von der Leyen’i, Pfizer şirketiyle aşı temini için yaptığı anlaşmalardaki “kötü yönetimi” gerekçesiyle dava etmişti.
Belçika’nın Liege Mahkemesinde başlatılan hukuki sürece başka şikayetçiler de dahil olmuş, von der Leyen’in Pfizer CEO’su Bourla ile iletişim kayıtlarının incelenmesini istemiş, “görevi ve unvanı kötüye kullanmak” ve “kamuya ait belgeleri yok etmek” gibi iddialar gündeme gelmişti.
Aynı zamanda, AB’nin bütçesine yönelik suçlarla ilgili cezai soruşturma ve kovuşturmalardan sorumlu savcılık makamı EPPO, AB Komisyonunun ilaç firmalarından milyarlarca avroluk Kovid-19 aşısı alımı hakkında soruşturma başlatmıştı.
EPPO, aşı satın alınmasının AB’nin mali çıkarlarını ilgilendiren bir konu olduğunu ve soruşturmayı yürütmenin kendi yetkisinde bulunduğunu savunuyor.
Von der Leyen aleyhine Liege Mahkemesinde 17 Mayıs’ta görülen duruşmada, EPPO’nun bu dosyadaki yetkisinin belirlenmesi gibi çeşitli teknik alanların açıklığa kavuşturulabilmesi için dava 6 Aralık’a ertelendi.