Louise Braille tarafından bulunan ve 6 nokta sistemine dayanan “Braille Alfabesi”, görme engellilerin dokunarak okuyup yazmasına yardımcı oluyor.
Kabartmalı yazı sisteminin kullanıldığı alfabede, 6 noktanın farklı kombinasyonlarıyla harfler ve rakamlar oluşuyor.
“Sınıfta her öğrenci için ayrı eğitim var”
Mitat Enç Görme Engelliler İlkokulunda öğrenciler, görme derecelerine ve el kaslarının gelişme durumuna göre yazıyı tablet ve daktilo üzerinde öğreniyor.
İlkokulda özel eğitim öğretmeni olan Gülten İşitmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, derslerin işleniş biçiminin öğrencilerin bireysel farklılıklarına göre olduğunu söyledi.
Derslerde hem basılı hem de kabartmalı materyalleri kullandığını belirten İşitmez, “6 kişiden oluşan karma bir sınıfımız var. Öğrencilerin bazıları az görürken bazıları total görme engelli. Sınıfta her öğrenci için ayrı eğitim var. Az gören öğrenciler için normal basılı yayın kullanıyorken total görme engelli öğrenciler için kabartma yazı dediğimiz Braille alfabesini kullanıyoruz.” diye konuştu.
Görme engelli çocukların Braille alfabesi ile dokunarak, okuma- yazmayı öğrendiğine değinen İşitmez, “Alfabedeki her noktanın farklı bir numarası ve kombinasyonu var. Örneğin A harfi altı noktanın birinci noktasına karşılık geliyor.” dedi.
Öğrencilerin görme düzeyi ve el kaslarının gelişmişlik durumuna göre derslerde daktilo ya da tablet kullanıldığını belirten İşitmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Birinci sınıfa başlarken genelde tablet üzerinden başlıyoruz ama bazen çocuklarımızın özel durumları oluyor. Bu çocuklar el kasları gelişemediği için tableti kullanmakta zorlanıyor. Bu durumda çocuğun özelliğine göre materyal hazırlıyoruz. Bazı çocuklarımız tableti kullanamıyor ama daktilo da iyi oluyor. Bu durumda daktilo üzerinden Braille alfabesi kullanarak öğretiyoruz.”
“Braille alfabesi hayatın her alanında kullanılmalı”
Bazı velilerin çocuklarına ödev yaptırırken Braille alfabesinde zorlandığını belirten İşitmez, bu konuda elinden geldiği kadar velilere de yardımcı olduğunu söyledi.
İşitmez, “Birçok veli çocuğuyla beraber Braille alfabesini öğrendi. Bazen velileri sınıfa davet edip Braille alfabesini gösteriyorum. Eğer veli okula gelemiyorsa da ben sınıfımda çocuklarla nasıl çalıştığıma yönelik videolar çekip velilere gönderiyorum.” diye konuştu.
Braille alfabesinin sadece okullarda değil hayatın her alanında kullanılması gerektiğini vurgulayan İşitmez, “Keşke Braille alfabesi her yerde olsa da görme engelli bireyler reyonlarda kimseye muhtaç olmadan istedikleri ürüne ulaşabilse. Bu anlamda ciddi sıkıntı yaşıyorlar.” dedi.
“Baktık olmuyor biz de evde öğrenmeye başladık”
Veli Gülsüm Kartal, iki kızının da görme engelli olduğunu ve çocuklarının eğitimine yardımcı olabilmek için Braille alfabesini öğrendiğini söyledi.
Kartal, “Kızım ödevlerini gösterdiğinde biz hiçbir şey yapamıyorduk. Okula bomboş göndermiş gibi hissediyorduk. Baktık olmuyor biz de evde öğrenmeye başladık.” dedi.
Braille alfabesinin zorluğuna dikkati çeken Kartal, alfabeyi öğrenmek için çok çaba sarf ettiklerini anlattı.
Kartal, “Normal alfabeye göre altı noktayı çevirip harf türetiyoruz. Öğretmenimiz derste çektiği videoları bize gönderiyor, evde onları izleyerek yardımcı olmaya çalışıyoruz. Betül yanlış yaptığımda düzeltiyor, ‘Anne o öyle olmayacak’ diyor.” ifadelerini kullandı.
“Ona yardımcı olmaya çalışıyorum”
Veli Süha İnce ise çocuğu için Braille alfabesini daktilo üzerinden öğrendiğini aktardı.
Oğluyla beraber ödev yaptıklarını belirten İnce, şunları kaydetti:
“Öğretmenimiz ödevleri gönderirken içerisine yönlendirici yazılar yazıyor. Biz oğlumuzla birlikte bu yönergelere göre çalışıyoruz. Tersten yazılıp düzden okunuyor, biraz karışık ama çözülmeyecek bir şey değil. Oğlum ödev yaparken parmağıyla hissederken, ben de noktaların yerini takip ederek ona yardımcı olmaya çalışıyorum.”