Antalya’da yaşayan evli ve bir çocuk annesi Selçuk, 11 yıl önce bir veli toplantısında öğretmenlerden birinin “Sesiniz ve diksiyonunuz çok iyi, değerlendirmelisiniz.” tavsiyesi üzerine araştırma yapmaya başladı.
O sırada görme engelli çocukların sesli kitap dinlediğini gören Selçuk, Tekelioğlu Halk Kütüphanesine giderek stüdyoda gönüllü kitap okumaya başladı.
Şimdiye kadar 70 roman seslendiren Selçuk, talep üzerine 100’den fazla da ders kitabı, deneme ve testler ile mesleki yükselme sınavları için notlar okudu.
Görme engellilerin hayatına dokunmanın mutluluğunu yaşayan Çiçek öğretmen, kendisini sesinden tanıyan görme engellilerle de zaman zaman buluşuyor.
Selçuk, kütüphanedeki bir günlük iyilik mesaisine eşlik eden AA muhabirine, bir öğretmen olarak öncelikli hedefinin görme engelli öğrenciler için ders kitapları seslendirmek olduğunu söyledi.
Boş vakitlerinde kütüphanede kitap seslendirdiğini belirten Selçuk, şöyle konuştu:
“Bir işi severek yapınca o iş çok daha verimli oluyor. Burada da onu yaşıyorum. Görme engellilere, sadece karşıdan karşıya geçerken kollarına girip yardımcı olmaktan çok, daha farklı bir dünya verebileceğimi gördüm. Onların vizyonlarını açmayı, eğitimlerine katkı sağlamayı istedim ve hayal dünyalarını çok daha üst noktalara taşıyabileceğimi gördüm. Okyanusta belki bir damlayım ama benim gibi bu işi yapan insanların sayısı arttıkça görme engelli bireylerin topluma daha sağlıklı bir şekilde kazandırılacağını düşünüyorum.”
Görme engelliler sesinden tanıyor
Bazı görme engellilerin ilk tanışmada sesinden kendisini tanıyarak “Çiçek öğretmenim.” diye seslendiğini aktaran Selçuk, “Seslendirdiğim kitapları tek tek sayıyorlar. Bu beni çok mutlu etti. Gaziantep’ten, Malatya’dan özellikle arayıp kitap seslendirmemi isteyen dinleyicilerim var. Bu beni motive ediyor. Seslendirdiğim kitaplarla üniversite sınavını kazanan, üniversitede dereceye giren, mesleki sınavlarda başarı elde eden görme engellileri gördükçe öğretmen olarak çok mutlu oluyorum, gururlanıyorum.” ifadelerini kullandı.
Selçuk, bazılarının “Antalya’nın sıcağında neden gidiyorsun, evinde otur rahat rahat kitabını oku.” dediğini, bazılarının da kendisini takdir ettiğini dile getirerek, “Öğretmenlik sadece sınıf ortamında olmuyor. Burada da bir nevi öğretiyorum. Nefesim el verdiği sürece de seslendirmeye devam edeceğim. Kütüphanemize çok talep var ama tek stüdyomuz var. Stüdyo sayısı artarsa seslendirilmiş kitap sayısı da artacaktır.” dedi.