Gazeteye konuşan uzmanlar, İngiltere’nin Myanmar’ın Arakanlı Müslümanlara soykırım uyguladığı iddialarını desteklemek adına UAD’a yaptığı başvurunun, Gazze’de soykırımla suçlanan İsrail’e karşı benzer bir adım atılmaması nedeniyle “tamamen samimiyetsiz” hale geldiğine dikkati çekti.
İngiltere’nin Myanmar’ın Arakanlı Müslümanlara yönelik kötü muamelede bulunarak, sistematik olarak yerinden ederek ve gıdadan mahrum bırakarak soykırım yaptığı iddiasıyla UAD’ye başvurduğunu anlatan uzmanlar, aynı koşulların yaşandığı Gazze hakkında Güney Afrika’nın açtığı davayı desteklemediği için ülkenin “ikiyüzlülükle” suçlandığını belirtti.
Uzmanlar, Myanmar hakkındaki başvuruda sistematik olması halinde soykırım diye tanımlanabilecek eylemler arasında evlerden zorla göç ettirme ve tıbbi hizmetlerden mahrum bırakmanın bulunduğuna işaret ederek, İngiltere’nin iki olay arasında “çifte standart” uyguladığını savundu.
İngiltere’nin UAD’ye Myanmar aleyhine yaptığı başvuruda soykırımın tanımlanması ve değerlendirilmesinde çocuklara yönelik saldırı ve hedeflerin önemi vurgulanırken diğer yandan Gazze’de İsrail’in bombardımanları sonucu 10 binden fazla çocuk ve bebek ölürken sessiz kalması çelişkili bulunuyor.
Avukat Tayab Ali, Myanmar aleyhindeki başvurunun İngiltere’nin BM Soykırım Sözleşmesi’ne bağlılığını ve soykırım tanımını geniş tuttuğunu gösterdiğini bildirerek, “İngiltere’nin Myanmar davasında böylesine önemli ve geniş bir soykırım tanımı ortaya koyduktan 6 hafta sonra İsrail davasında dar bir tanım benimsemesi, tamamen samimiyetsizlik olacaktır.” değerlendirmesini yaptı.
Gambiya, Kasım 2019’da, 730 bin Arakanlı Müslüman’ın yerinden edilerek Bangladeş’e sığınmaya zorlandığı 2017’de Myanmar’ın soykırım suçu işlediği gerekçesiyle UAD’ye başvurmuş, Kasım 2023’te İngiltere, Kanada, Danimarka, Fransa, Almanya ve Hollanda, Gambiya’nın bu suçlamasını destekleyecek argümanları mahkemeye sunmuştu.
UAD, Aralık 2020’de Gambiya’nın “geçici tedbir” talebini oy birliğiyle kabul etmiş ve Myanmar’a soykırım eylemlerini sona erdirmesi ve buna uygun attığı adımlar hakkında mahkemeye rapor sunması için yasal olarak bağlayıcı emir vermişti.
İsrail’e karşı açılan dava
Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık’ta, 7 Ekim’den bu yana Gazze’de işlediği fiillerle 1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail aleyhinde UAD’de dava açarak ihtiyati tedbir kararı alınmasını talep etmişti.
Başvuruda “İsrail’in eylemleri ve ihmalleri soykırım niteliğindedir çünkü hususi soykırım niyetiyle işlenmiştir.” ifadesine yer verilerek, eylemlerin “Gazze’deki Filistinlileri yok etmek” amacını taşıdığı vurgulanmıştı.
İsrail yönetimi, kendisini Gazze Şeridi’nde Filistinlilere soykırım uygulamakla suçlayan Güney Afrika’ya tepki göstermiş ancak davayı boykot etmeyeceğini duyurmuştu.