Bitkilerden elde edilen kök boyası kullanılarak orijinal tezgahlarda dokunan el halılarıyla ünlü Döşemealtı ilçesindeki hasadı tamamlanan tarım arazilerinde, yaz aylarında farklı bir hareketlilik yaşanıyor.
Türkiye’nin dört bir yanından, dokuyanın anılarını, acılarını, sevinçlerini ilmek ilmek işlediği, motifleriyle gücü, kudreti, sevgiyi ve aile birliğini simgeleyen halı ve kilimler, ilçeye getiriliyor. Yıkanıp, kurutulan ve onarımdan geçirilen halılar, mikroplarından arınması ve renklerinin pastele dönüşmesi için tarlalara seriliyor.
Yağışlı havalarda depolara kaldırılan el dokuması halı ve kilimler, güneşin kendisini göstermesiyle yeniden tarlalardaki yerini alıyor. Zaman zaman rüzgar nedeniyle ters dönen, kıvrılan halılar hemen düzeltiliyor, belli aralıklarla da tozlarından arındırılıyor.
Belirli saatlerde çevrilen halı ve kilimlerin güneşlenme süresi kalitelerine göre değişiyor. Bütün yazı tarlada Antalya’nın sıcağı ve nemi altında geçiren milyonluk halı ve kilimler, eylül ayından itibaren toplanıyor ve tozlarından arındırılarak, satış bölgelerine gönderiliyor.
Bazı halı işletmecileri tarafından ABD başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesine satılan halılar, yüksek fiyatlara alıcı buluyor. Binlerce halı ve kilimin serili olduğu “halı tarlaları”, rengarenk bir görüntü oluşturuyor. Görüntü, kente gelen yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor. Fotoğraf meraklılarının da önemli bir adresi haline gelen “halı tarlaları”nda sanatçıların klipleri ile film sahneleri de çekiliyor.
Döşemealtı ilçesinde halı işletmeciliği yapan Melih Topkara, AA muhabirine, dede mesleği bu işin nesilden nesle kendilerine kadar geldiğini söyledi.
Yaklaşık 100 dönümlük arazilerinin olduğunu belirten Topkara, bu yıl 20 bin civarında halıyı araziye serdiklerini belirtti. Halının her iki tarafındaki renklerin eşitlenmesi ve pastelleşmesi için sık sık kontrol ettiklerini anlatan Topkara, belli dönemlerde halı ve kilimleri ters çevirerek istedikleri tonu verdiklerini kaydetti.
Her halının farklı işleme tabi tutulduğunu söyleyen Topkara, halı ve kilimlerin 1 ya da 4 ay kadar farklı sürelerde güneş tarlalarında kaldığını bildirdi. Topkara, dokumaları haziranda sermeye başladıklarını ve ekime kadar tarlada bulunduklarını anlattı.
Halı tarlalarının turizme de hizmet ettiğini ifade eden Topkara, “Döşemealtı’nın iklimi halı ve kilimlerin işlem görmesi için çok uygun. Bu nedenle yaz aylarında boşalan araziler el dokumaları ile dolar. Halı ve kilimlerin oluşturduğu görüntü, her yerde oluşmuyor. Bu açıdan insanlar merak edip ve görmeye geliyorlar. Yerli ve yabancı turistler gerek kafile şeklinde gerekse bireysel olarak gelip, fotoğraf çekiyorlar.” diye konuştu.
El dokumaları yurt dışında ilgi görüyor
Halı ticaretiyle uğraşan Halil Börekçi de bir dönem Türkiye’de el dokuma halı ve kilimlerin çok yaygın olduğunu belirtti.
Anadolu’yu dolaşarak el dokuması halıları aldıklarını anlatan Börekçi, Döşemealtı’na getirerek bir dizi işlemlerden geçirdiklerini söyledi. Bazılarının eski halı olarak değerlendirdiği el dokumalarının ABD başta olmak üzere yurt dışında büyük ilgi gördüğünü belirten Börekçi, bazen çöpe atılan çok değerli halılarla karşılaşabildiklerini kaydetti.