UAD’den yapılan yazılı açıklamada, Güney Afrika’nın, İsrail aleyhine açtığı soykırım davasında, Divandan acil olarak yeni tedbirlere hükmetmesini talep ettiği belirtildi.
Güney Afrika’nın talebinde, İsrail aleyhine, UAD’nin 26 Ocak ve 28 Mart’taki tedbir kararlarının Gazze ve Refah’ta kötüleşen koşulları ve yeni olguları karşılamadığı gerekçesiyle yeni tedbirlere hükmedilmesi gerektiği kaydedildi.
Talepte, İsrail’in Divan’ın tedbir kararlarına ısrarla uymadığı ve Gazze’de “korkunç ihlalleri”ne devam ettiği bildirildi.
Divan’ın, İsrail’i tedbir kararlarına ve Soykırım Sözleşmesi’ndeki yükümlülüklerine uymaya davet etmekten daha fazlasını yapması gerektiği vurgulanan talepte, “İsrail’in Refah’ta ve Gazze’nin başka yerlerinde yürüttüğü askeri operasyonların kendisi soykırım niteliğindedir.” ifadesi kullanıldı.
Talepte, Divandan İsrail’in askeri operasyonlarını durdurmasını emretmesi istendi.
İsrail’in, Gazze’de sivillerin sığındığı son yer olan Kerem Ebu Salim (Şalom) sınır kapısını ele geçirerek Gazze’ye giriş ve çıkışları fiili kontrolüne aldığı anlatılan talepte, İsrail’in insani yardımların 1,5 milyon Gazzeliye ulaşmasını engellediği ifade edildi.
Talep edilen yeni tedbirler şu şekilde sıralandı:
1- İsrail Refah’taki askeri saldırılarını durduracak ve derhal geri çekilecek.
2- İsrail, Gazze’deki durumu incelemek ve delilleri korunmasını ve saklanmasını sağlamak amacıyla, Birleşmiş Milletler kuruluşları başta olmak üzere sivil toplum Kuruluşları, araştırmacılar ve gazetecilerin Gazze’ye engelsiz erişimini sağlamak ve kolaylaştırmak için derhal tüm etkili önlemleri alacak ve ordusunun erişimi engelleyecek şekilde hareket etmemesini sağlayacak.
3- İsrail, yeni tedbir kararının açıklanmasından sonra 1 hafta içerisinde hem önceki tedbirlerin hem de yeni talep edilen tedbirlerin uygulanması için aldığı önlemleri anlatan erişime açık bir raporu Divana sunacak.
Güney Afrika, üçüncü kez ek tedbir talebinde bulundu
Divan, 26 Ocak’ta açıkladığı tedbir kararlarında, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi’ndeki yükümlülüklerine uygun davranması gerektiğini belirterek, 6 madde de ihtiyati tedbir kararına hükmetmişti.
İsrail’in bu tedbir kararlarına uymaması ve Gazze’de kötüleşen insani durumun ardından Güney Afrika, ilk olarak, İsrail’in, Refah kentine planladığı saldırının ortaya çıkaracağı büyük çaplı öldürme, zarar verme ve yıkım eylemleri nedeniyle 13 Şubat’ta UAD’den acilen yeni tedbirlere hükmedilmesini talep etmişti.
Divan, 16 Şubat’taki kararında, Mahkemenin yeni tedbirlere hükmetmesini gerektiren ölçüde önemli gelişmeler olmadığı gerekçesiyle 26 Ocak’ta hükmedilen tedbirleri yeterli bulmuştu.
Güney Afrika ikinci olarak 6 Mart’ta Gazze’de baş gösteren kıtlık nedeniyle ikinci kez ek tedbir talebinde bulunmuş ve Divan, 28 Mart’ta İsrail aleyhine özellikle insani yardımların Filistinlilere ulaşmasını sağlaması için ek tedbirlere hükmetmişti.
Güney Afrika, bugün Divana 3. kez ek tedbire hükmetmesi için başvurdu.
UAD’de İsrail aleyhine açılan soykırım davası
Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık 2023’te, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail aleyhine UAD’de dava açmıştı.
Güney Afrika, Gazze’deki durumun aciliyet teşkil etmesi sebebiyle UAD’den ihtiyati tedbirlere hükmetmesini istemiş ve tedbir talebine ilişkin duruşmalar, 11-12 Ocak’ta Lahey’deki Barış Sarayı’nda yapılmıştı.
Divan, 26 Ocak’ta açıkladığı tedbir kararlarında, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi’nin 2. maddesinde tanımlanan fiillerin işlenmemesi için elinden gelen tüm önlemleri almasına, İsrail ordusunun Soykırım Sözleşmesi’nin 2. maddesindeki fiilleri işlemesini engelleyecek önlemleri ivedilikle almasına, Gazze’deki Filistinlilere yönelik soykırım çağrısı yapanları önlemek, engellemek ve cezalandırmak için gereken tüm adımları atmasına, Gazze’deki Filistinlilerin karşılaştığı olumsuz yaşam koşullarını ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyulan temel hizmetlere ve insani yardımın sağlanmasını mümkün kılan acil ve etkili önlemleri almasına, Gazze’deki Filistinlilere karşı Soykırım Sözleşmesi’nin ihlalini gösteren delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için etkili tedbirler almasına, kararın yürürlüğe girmesinden itibaren 1 ayda alınan tüm tedbirler hakkında mahkemeye bir rapor sunmasına hükmetmişti.