IDB Başkanı Büyükelçi Akgün, AA muhabirinin, Bangsamoro Barış Süreci’ne ilişkin sorularını yanıtladı.
IDB’nin kuruluşu aşamasında tarafların, Türkiye, Brunei ve Norveç’in IDB üyesi olmaları konusunda uzlaştıklarını belirten Akgün, Türkiye’nin bu yapının liderliğini üstlendiğini anımsattı.
Taraflar sürecin başarıya ulaşmasını istiyor
Akgün, Filipinler hükümeti ile MİKC arasında 2012’de ateşkes imzalandığını hatırlatarak, ilerleyen süreçte tarafların “normalleşme sürecinin tüm veçheleri üzerinde” anlaşmaya vardıklarını dile getirdi. Akgün, “Her iki taraf da barış sürecini sonuna kadar götürmeye ve başarıyla sonuçlandırmaya oldukça kararlı ve taahhütlerine bağlı.” ifadesini kullandı.
Silahsızlanma sürecinin 2025’den önce bitirilmesi hedefleniyor
İki taraf arasında varılan mutabakat çerçevesinde “silahsızlanma sürecinin” 4 aşamadan oluştuğunu hatırlatan Akgün, sürecin 2025’den önce bitirilmesinin hedeflendiğini bildirdi.
Büyükelçi Akgün, süreçte zaman zaman yaşanan sıkıntıların “uygulamadan” ve “yorum farklılıklarından” kaynaklandığına işaret ederek, “Kovid-19 salgını gibi olağanüstü bir gelişmenin Filipinler bütçesi üzerinde baskı yaratması da süreci yavaşlattı.” dedi.
Filipinler ile MİKC arasındaki silahsızlanma süreci kapsamında, 2015’te başlayan 1’inci aşamanın silah bırakma sürecinin, “sembolik” bir başlangıcı teşkil ettiğini anlatan Akgün, bu aşamada 150 savaşçının “silah bırakma töreninin” yapıldığını söyledi.
Akgün, 2’nci aşamanın 2019’da başlatıldığını anımsatarak, ilk iki aşama arasındaki 4 yıllık “duraklama” süresinde IDB’nin teknik altyapısının kurulduğunu ve karargah kadrolarının oluşturulduğunu ifade etti.
Akgün, Kovid-19 salgınının sürecin ilerlemesini olumsuz etkilediğini, bununla beraber bugün itibarıyla 3’üncü aşamanın da tamamlandığını ve bu aşamada planlandığı gibi, savaşçıların yüzde 35’inin daha silahsızlandırıldığının altını çizdi.
Sürecin önemli bir bölümünün tamamlandığını vurgulayan Akgün, “Toplam 40 bin olan savaşçı sayısının yüzde 65’ine karşılık gelen 26 bin savaşçının silahsızlanması süreci tamamlandı ve topluma kazandırılmaları için en önemli aşama geride bırakılmış oldu.” diye konuştu.
Büyükelçi Akgün, 4 aşamalı süreçte bugüne kadar 4 bin 625 silaha da el konulduğunu kaydederek, son aşamada, 14 bin savaşçının daha silah bırakmasının ve 2 bin 375 silahın daha teslim alınmasının planlandığını bildirdi.
Toplanan tüm silahların süreç tamamlanmadan önce IDB tarafından imha edileceğini de dile getiren Akgün, son aşamanın, “2025 başlamadan” bitirilmesinin hedeflendiğini söyledi.
Akgün, sürecin tarafların mutabakatı temelinde yürütüleceğini kaydetti.
Bölgede istikrarın yerleşmesine yönelik çabalar sürüyor
Bölgede zaman zaman çatışmalar yaşandığını ancak şu anda bir şey olmadığını ifade eden Akgün, “Nispi barış ortamının yerleşmekte olması ışığında, bölgede ilan edilen olağanüstü hal uygulamasına geçtiğimiz ağustos ayında son verildi.” dedi.
Akgün, tarafların bazı durumlarda “eşgüdüm sorunu” yaşayabildiklerini ancak iki tarafın da çatışma yaşanmaması ve bölgede istikrarın yerleşmesi konusunda çalıştıklarını ve sürece olan taahhütleri sayesinde sorunları aşma iradesini gösterdiklerini anlattı.
Güney Filipinler Barış Süreci bir “devlet politikası”
Güney Filipinler Barış Süreci’ni bir “devlet politikası” olarak değerlendiren Akgün, “Bu süreç hükümet değişikliklerinden etkilenmeden sürdürülüyor.” değerlendirmesini paylaştı.
Akgün, Güney Filipinler’de sağlanacak kalıcı barış ve istikrarın yaratacağı ekonomik kazanımların tüm ülke için olumlu etkisi olacağını belirterek, “Filipinler Devlet Başkanı (Ferdinand) Marcos Jr. bu süreci kuvvetle destekliyor ve başarıyla sonuçlanmasını hedefliyor.” ifadesine yer verdi.
“Normalleşme süreci” MİKC savaşçılarının topluma kazandırılması için önemli
Büyükelçi Akgün, MİKC savaşçılarının topluma entegre edilmesinin Filipinler’deki “normalleşme sürecinin özünü ” teşkil ettiğini vurguladı.
Savaşçılara silahlarını bıraktıktan sonra “normal bir yaşam” sürmeleri için ekonomik yardım, mesleki eğitim, sağlık ve barınma yardımı gibi destekler verilmesine dair çalışmaların Filipinler makamlarınca yürütüldüğünü kaydeden Akgün, “Filipinler makamları, normalleşme sürecinin başarıya ulaştırılması amacıyla bölge halkının ihtiyaçları doğrultusunda çalışmalarda bulunuyorlar.” dedi.
Büyükelçi Akgün, normalleşme sürecinin MİKC savaşçılarının, barışçı ve üretken bireyler olarak topluma kazandırılması bakımından önemli olduğunun altını çizdi.
Akgün, Türkiye’nin liderliğinde, IDB tarafından yürütülen çalışmaların uluslararası toplum tarafından takip edildiğine dikkati çekerek, sürecin başarıyla tamamlanmasının, Türkiye’nin, kendi bölgesinin dışında kalan coğrafyalarda da yaşanan sorunların çözüme kavuşturulması çabalarına katkıda bulunma kapasite ve iradesinin yeni bir örneğini teşkil edeceğini söyledi.
Müslüman Mindanao’da Bangsamoro Özerk Bölgesi
Ülkenin güneyindeki Mindanao’da silahlı mücadele veren MİKC ile Filipinler ordusu arasında yaklaşık 60 yıl süren savaşın ardından 2012’de ateşkes imzalanmıştı.
Bilahare Mindanao’da Ocak 2019’da yapılan halk oylamasıyla “Bangsamoro Organik Yasası” kabul edilmiş ve bölgede “Bangsamoro Geçiş Hükümeti” resmen kurulmuştu.
Eski Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte tarafından Bangsamoro Geçiş Hükümeti’nin başına getirilen Hacı Murat İbrahim, 26 Şubat 2019’da yönetimi federal hükümetin bölge valisinden devralmıştı.
Bangsamoro, çoğunluğu Müslüman olan yaklaşık 5 milyon insanın yaşadığı bir bölge.