Lee, Türkiye’deki görevinin ardından, buradaki yaşantısı ve hatıralarını AA muhabirine anlattı.
Türkiye’nin birçok bölgesinde ve çeşitli vesilelerle Türk insanlarıyla tanışma fırsatı bulduğunu belirten Lee, “(Türklerin) Korelilere ne kadar çok benzediklerini öğrendiğimde hem şaşırdım hem de mutlu oldum. Sadece görünüş olarak bizden farklı görünen Koreliler gibiler. Hepsi dost canlısı, nazik ve son derece temiz kalpliler.” dedi.
Lee, Türkiye’de seyahat etmenin kendisini mutlu ettiğini, 3 yıllık görev süresi boyunca diğer büyükelçilerden daha fazla ziyaretlerde bulunduğunu düşündüğünü söyledi.
Hafta sonları eşiyle beraber arabayla birçok yere gittiğini ifade eden Lee, “Oğlum, kızım, anne-babam ve yakın arkadaşlarım Ankara’ya geldiğinde onları Türkiye’nin dört bir yanındaki güzel manzaralı ve tarihi yerlere götürdüm. Herkes Türkiye’ye hayran kalmıştı ve Türkiye’ye hayran kalan onları gururla izlemek benim için en güzel anıydı.” değerlendirmesini paylaştı.
“Bodrum’un sakin bir kırsal kesiminde balık tutarak yaşamak isterim”
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’teki depremleri unutamadığını dile getiren Lee, depremlerin hemen ardından Güney Kore’den gelen arama-kurtarma ekibine destek amaçlı deprem bölgesine gittiğini ve birkaç gün arabada kaldığını kaydetti. Lee, “Arama-kurtarma çalışmalarından, konteyner kentin inşaatı ve konteyner kentin açılış törenine kadar hiçbiri unutacağım bir şey değildi ama arama kurtarma ekipleriyle vardığımızda gördüğüm Antakya’nın yürek burkan perişan görüntüsünü ve enkazdan canların kurtarılmasının sevincini asla unutmayacağım.” diye konuştu.
En çok sevdiği yerin Kapadokya olduğunu, oraya en az on kez gittiğini ama Türkiye’de yaşamayı tercih ettiği takdirde, Eskişehir veya Bodrum’da yaşamayı düşünebileceğini anlatan Lee, “Bodrum’un çok güzel bir doğası ve denizi var. Özellikle emekli olup eşimle birlikte Bodrum’un sakin bir kırsal kesiminde balık tutarak yaşamak isterim.” dedi.
Türkiye-Güney Kore ilişkilerine de değinen Lee, iki ülke arasında tarihsel gönül bağlarının olduğunu, iki ülke arasındaki ilişkilerin, diplomatik bağların kurulduğu 1957’den bu yana siyasetten ekonomiye, toplumdan kültüre kadar pek çok alanda gelişmiş ve her zaman en iyi halini aldığını vurguladı.
Lee, ülkesinin ekonomik gücüyle Türkiye’nin “muazzam potansiyeli” ve iş bağlantılarının olduğuna dikkati çekerek, “İki ülke arasındaki ekonomik işbirliğin gelişme potansiyelinin sonsuz olduğunu düşünüyorum.” ifadesini kullandı.
“Türk yemekleri arasında baklava, katmer, dondurma gibi birçok tatlıyı özleyeceğimi düşünüyorum. Türkiye’nin tatlılarını özleyeceğim. Türkiye’de çok fazla Türk çayı da içtim. Onu da çok özleyeceğim.” diyen Lee, Türkiye’nin zengin bir yemek ve tatlı kültürünün olduğunu anlattı.
“Türkiye, uluslararası politika ve diplomasiyi doğrudan deneyimleyebileceğiniz bir yer”
Büyükelçi Lee, Türkiye’de görev yapacak genç diplomatlara da şu tavsiyelerde bulundu:
“Türkiye, binlerce yıla yayılan kadim bir tarihe sahip. Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Asya’yı jeopolitik açısından birbirine bağlayan bir ülke olarak uluslararası topluluğun karmaşık değişimler ve geçişlerin yaşanan bir döneminde uluslararası politikayı ve diplomasiyi doğrudan deneyimleyebileceğiniz bir yer olduğundan diplomatik faaliyetlere hassasiyeti ve sorumluluk duygusuyla katılmalarını tavsiye ederim. Kardeş ülke olan iki ülke arasındaki özel ilişkiler nedeniyle ekonomik işbirliği dahil yapılabilecek işlerin sınırsız olduğu, emeğin hemen sonuçlara yansıdığı ödüllendirici bir yer olması nedeniyle sizlere de elinizden gelenin en iyisini yapmanızı önereceğim.”
Ülkedeki görev süresince çok az Türkçe öğrenebildiğini belirten Lee, “Türk diline o kadar aşina oldum ki bana yaklaşık 6 ay verirseniz bu konuda başarılı olabileceğimi düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
Türkiye’de çalıştığı dönemde kendisine gösterilen misafirperverlik için teşekkür eden Lee, “Türkiye’yi özleyeceğim.” dedi.
Lee, saksafonla Türkiye’deki dostları için “Memleketim” ve “Katibim” şarkılarını da çaldı.