Japonya’nın bölgede tartışmalara neden olan Fukuşima Daiçi Nükleer Santrali’ndeki radyoaktif suyu denize bırakma planı, bölgede endişeye neden oldu.
Güney Kore’deki tuz üreticileri derneği, ülkede market raflarında neredeyse bulunamaz olan ürünün fiyatının Nisan ayından bu yana yaklaşık yüzde 40 arttığını bildirdi.
Ülke genelinde süpermarketlerin de olası bir tedarik krizi endişesiyle tuz stokladığı söyleniyor. Basında çıkan haberlere göre, sarımsak tozu ve acı biber salçası gibi çeşitli baharat ve çeşnilerin bulunduğu raflarda, eskiden tuzun olduğu yerlerde gözle görülür boşluklar var.
Bir satış noktasın “Stokta tuz yok” yazılı tabelayı asması durumun vehametini gözler önüne serdi.
Başkent Seul’deki en büyük balık pazarında, balıkçıların müşterilerin endişelerini gidermek için radyasyon dedektörü kullandığı görüldü.
Tuz stokları endişelerin etkisiyle hızla tükenirken hükümet, sert hava koşullarından da etkilenen ürünün fiyatlarını dengelemek için resmi rezervlerinden deniz tuzu çıkarma yoluna gitti.
Bakanlıktan açıklama: Endişeye gerek yok
Haziran ayında da benzer bir endişe gündeme geldiğinde Okyanuslar ve Balıkçılık Bakanlığı’dan yapılan açıklamada şu ifadeler yer almıştı:
“Haziran ve Temmuz aylarında üretilecek olan tuz miktarı yaklaşık 120 bin ton. Yıllık ortalama üretimin üzerinde olacak. Vatandaşların deniz tuzu arzı konusunda endişelenmesine gerek yok. Deniz tuzu alırken sadece ihtiyacınız kadarını alın.”
Öte yandan Güney Kore medyasına göre, deniz yosunu gibi ürünleri satın almak için de benzer bir telaş söz konusu.
Daiçi Nükleer Santrali kazası ve sonrasında yaşananlar
Japonya, 2011 yılında meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem ve tsunaminin ardından Çernobil faciasından sonraki en büyük nükleer felaket olarak gösterilen Daiçi Nükleer Santrali kazasına sahne olmuş, santraldeki 3 nükleer çekirdeğin erimesi sonucu radyasyon sızıntısı meydana gelmişti. Bölgedeki binlerce kişinin tahliyesi ile sonuçlanan kazanın ardından 1 milyon tondan daha fazla radyoaktif atık su oluştuğu belirtilmişti.
Suları depolamak için kullanılan tanklarda yer kalmayacağını açıklanırken, hükümet ise uzun bir araştırma sürecinin ardından atık suyun uluslararası standartlar çerçevesinde arıtılarak denize dökülmesine karar verdi.
Ülkede izin verilen maksimum trityum konsantrasyonun 40’ta biri oranında arıtılacak atık suların Pasifik kıyılarının yaklaşık 1 kilometre açığından denize salınımına bu yaz başlanması planlanıyor.
Tokyo’nun kararı hem ülke içi hem de dışında tepki ve endişeyle karşılandı.
Güney Kore hükümeti geçen hafta Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) santrale ilişkin raporuna saygı duyacağını söylerken, Seul sakinleri sokaklara dökülmüş ve ajansın başkanı Rafael Grossi’nin başkenti ziyareti sırasında atık su salınımını eleştiren pankartlar sallayarak kararı protesto etmişti.
Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada da ‘aceleyle’ hazırlanan raporun ‘değerlendirmeye katılan uzmanların görüşlerini tam anlamıyla yansıtmakta başarısız olduğu’ kaydedilmiş, bu rapora dayanarak radyoaktif atık suyun okyanusa salınmasına onay verilemeyeceği belirtilmişti.