Güney Kore merkezli rüzgar türbini kule üreticisi CS Wind Üst Yöneticisi Gim Seong-gon, Türkiye’deki ikinci rüzgar türbini kule üretim fabrikalarının İzmir’de cuma günü yapılacak açılışından önce AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
Rüzgar enerjisinin yenilenebilir enerjide ana itici sektör haline geldiğini ve öneminin giderek arttığını belirten Seong-gon, özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından Avrupa ülkelerinin yabancı enerji kaynaklarına bağımlılıklarını azaltmak için kurulum hedeflerini yükselttiklerini ve devreye alma tarihlerini öne çektiklerini ifade etti.
Seong-gon, buna ilaveten karbon ayak izinin azaltılmasına yönelik uluslararası anlaşmalar da göz önünde bulundurulduğunda, rüzgar enerjisi için geleceğin oldukça parlak göründüğünü dile getirdi.
Dünyanın bir numaralı kule üreticisi olduklarına dikkati çeken Seong-gon, “Dünyanın bir numaralı kule üreticisi olarak hızla artan küresel talebe cevap verebilmek için üretim ağımızı genişletmeye yönelik gerekli adımları atıyoruz. Türkiye’de ikinci fabrikamızı açmamız ve üçüncü fabrika için de var olan yatırım planlarımız buna örnek oluşturuyor.” diye konuştu.
Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’nde 2018’de faaliyete geçen ilk fabrikalarına ilişkin bilgi veren Seong-gon, şunları kaydetti:
“2018’de fabrikada haftada yaklaşık 2 kule parçası üretilebiliyordu. Hızlı bir şekilde gerekli yatırımları yaptık ve haftalık 20 parça üretilebilecek kapasiteye ulaştık. Üretimimizin büyük çoğunluğunu neredeyse tüm Avrupa ülkelerine, İsrail’e, Kuzey Afrika’ya ve hatta ABD’ye kadar ihraç etmeye başladık. 2018’de çalışan sayımız 83’tü ve şimdi iki fabrikamızda toplam 450 çalışana ulaşmış olacağız. İzmir ve çevre iller göz önünde bulundurulduğunda, bu bölge üretimimiz için stratejik bir merkez. Şimdiye kadar İzmir’deki iki fabrikamız için yaklaşık 60 milyon dolarlık yatırım yaptık ve ek olarak kapasite geliştirme planımız da bulunuyor. İkinci fabrikamız İzmir’de yaklaşık olarak 250 kişiye istihdam sağladı.”
Seong-gon, Türkiye’nin Avrupa ülkeleri arasında rüzgar enerjisinde en büyük potansiyele sahip ülkelerden olduğunu ve geçmişe nazaran burada rüzgar enerjisi sektörüyle ilişkili ekipman üretiminin arttığını ancak ülkenin stratejik konumu düşünüldüğünde Türkiye’de ve özellikle de İzmir’de daha fazla alt ürün üreticisi firmayı görmeyi umduklarını söyledi.
Seong-gon, “Sektörel riskler tarafında ise dövizdeki dalgalanmalar geleceğe yönelik planları zorlaştırıyor. Öte yandan, Türkiye’de deniz üstü rüzgar türbini kule üretimine ilişkin bir plan üzerinde çalışıyor ve değerlendirme yapıyoruz.” dedi.