Parlamento çoğunluğunun lideri ve Gürcü Rüyası’nın Genel Sekreteri Mamuka Mdinaradze, Gürcistan’ın ‘yabancı ajanlar yasası’ nedeniyle Avrupa Birliği ile ilişkilerinde sorun yaşamayacağını zira AB’nin de benzer bir yasayı benimsediğini söyledi.
Gürcistan parlamentosu Mart 2023’teki kitlesel protestolara sebep olduğu sebebiyle geri çekilen bir yasayı tekrardan gündeme getirdi. Söz konusu yasa sebebiyle Gürcü yetkililer hem muhalifler hem de Avrupa Birliği, ABD, BM ve Avrupa Konseyi tarafından birtakım eleştirilere maruz bırakılıyor.
Mdinaradze konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi.
Politikacı, ortaklarının yasaya yönelik eleştirilerinin ‘asılsız’ olduğunun altını çizdi.
Açıklamalarına devam eden Mdinaradze şu cümleleri kaydetti:
Eğer birileri küçük bir ülkenin, küçük insanların büyük ülkelerin yapabildiklerini yapma hakkına sahip olmadığını düşünüyorsa, ki ben Gürcü halkı böyle düşünmüyor. Biz çok gururlu, kendine saygısı olan bir ulusuz ve herkesten, özellikle de dostlarımızdan bizi parçalamamalarını ve sahip oldukları şeyler için bizi parmakla tehdit etmemelerini istiyoruz.
Mdinaradze ortaklarına seslenerek, ABD, Kanada ve Yeni Zelanda’da mevcut olan ve Avrupa Birliği’nde Gürcistan projesinde sunulanlardan daha katı kurallarla var olan söz konusu yasaya ‘Rus yasası’ adını vermemeleri çağrısında bulundu.
Yasanın ayrıntıları
Tasarı yalnızca yabancı gücün çıkarlarını destekleyen kuruluşların kayıt altına alınmasını ve bunların finansmanının şeffaflığını öngörüyor. Yasa ile söz konusu kuruluşların faaliyetlerine herhangi bir kısıtlama getirilmiyor.
Yalnızca yıllık gelirlerinin yüzde 20’sini dış bir güçten sağlayan tüzel kişiler, ‘yabancı bir gücün menfaatlerini gözeten kuruluş’ olarak kabul edebileceğini belirtiliyor.
Kuruluşun ilgili kriterleri karşılaması durumunda, tescil için Ulusal Kamu Sicili Ajansı’na kendisinin başvurması gerekirken söz konusu bu işlemin ücretsiz olduğu ifade ediliyor.
Yine söz konusu tasarıya göre, ‘yabancı gücün menfaatlerini gözeten kuruluşların’ siciline kayıtlı kuruluşların, her Ocak ayında bir önceki yılın mali beyanını elektronik olarak doldurması gerekiyor.
‘Yabancı menfaat kuruluşu’ ve ‘Yabancı güç’ nasıl tanımlanıyor?
Söz konusu yasada ‘yabancı menfaat kuruluşu’ şu şekilde tanımlanıyor:
Bir idari organ tarafından kurulmayan ve bir spor federasyonu veya kan kuruluşu olmayan ve kar amacı gütmeyen bir tüzel kişilik;
Yayıncı;
Yazılı medya sahibi olan bir tüzel kişilik;
Yıllık gelirlerinin yüzde 20’sinin kaynağının ‘yabancı bir güç’ olması halinde, Gürcüce alan adı ve/veya internet üzerinde Gürcü dilinde kitlesel bilgi dağıtmak için alan adı sahibi olan veya kullanan bir tüzel kişilik.
Söz konusu yasada ‘yabancı güç’ şu şekilde tanımlanıyor:
Yabancı bir ülkenin güç sistemini oluşturan bir varlık;
Gürcistan vatandaşı olmayan bir gerçek kişi;
Gürcistan mevzuatı temelinde kurulmamış bir tüzel kişilik;
Başka bir devletin hukukuna ve/veya uluslararası hukuka dayalı olarak kurulmuş bir örgütsel varlık (vakıf, dernek, birlik, şirket vb.) veya diğer insan oluşumları.
Yasaya ilişkin ABD ve AB’den tepkiler geliyor
Söz konusu yasaya ilişkin ABD ve Avrupa’dan tepkiler gelmeye devam ediyor.
Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sebastian Fischer Gürcistan’ın yabancı ajanlarla ilgili parlamentoya sunmayı planladığı yasanın kabul edilmesi halinde Avrupa Birliği’ne (AB) katılım adayı statüsünü kaybedebileceğini dile getirdi.
Söz konusu yasa tasarısına ilişkin bir diğer uyarı da ABD’den gelmişti. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, yabancı ajanların durumuna ilişkin yasa tasarısının Gürcistan parlamentosuna yeniden sunulmasından duyduğu endişeyi dile getirerek bu hamlenin ülkeyi Avrupa yolundan çıkaracağına inandığını söylemişti.
Girişimin başarısızlık öyküsü
Yabancı Nüfuzun Şeffaflığı Yasası’nı geçirmek için ilk girişim 2023 baharında yapılmıştı. Girişim, parlamento çoğunluğunun bir parçası olan ‘Halkın Gücü’ partisi milletvekillerinin geçen yıl Şubat ayı ortasında tasarıyı gündeme getirmelerinin hemen ardından başlamıştı.
Yetkililer, projenin tek amacının medya ve sivil toplum kuruluşlarının finansmanında şeffaflığı sağlamak olduğunu açıklayarak bu fikri desteklemişti.
İktidardaki Gürcü Rüyası ve Halkın Gücü liderleri, bu tasarının ABD’deki Yabancı Ajanlar Kayıt Yasası’ndan (FARA) çok daha liberal olduğunu zira ilk etapta ihlali halinde herhangi bir cezai yaptırım öngörmediğini vurgulamıştı.
Muhalefet ve yasa taslağına göre gelen finansmanla ilgili verileri açıklaması gereken sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, taslağı derhal bir ‘Rus yasası’ olarak nitelendirmişti.
Daha sonra ABD’nin Gürcistan Büyükelçisi Kelly Degnan bunun bir ‘Rus yasası’ olduğunu dile getirmişti ve Gürcü yetkililer ABD Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği Dış Politika Servisi, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri ve Gürcistan’daki BM Ofisi tarafından eleştirilmişti.
ABD Dışişleri Bakanlığı o dönemde Gürcistan’daki yasayla ilgili endişelerini dile getirmişti. Ve yine ABD’nin Gürcistan Büyükelçisi Kelly Degnan, Gürcistan parlamentosundan yasa tasarısını geri çekmesini ve revize etmesini isteyerek bu girişim Gürcistan’ın çıkarlarına uygun olmadığını vurgulamıştı.
Söz konusu tasarı ayrıca AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell tarafından da kınanmıştı.
Akabinde Gürcistan’da protestolar başlamış ve Tiflis’in merkezindeki parlamentonun önünde bu protestolar ayaklanmaya dönüşmüştü. Protestoculardan bazıları saldırgan bir tutum sergileyerek polise taş ve molotof kokteyli ile saldırmış, bunun sonucunda 58 kolluk kuvveti yaralanmıştı. Polis ise göstericilere karşı tazyikli su, göz yaşartıcı gaz ve biber gazı kullanmıştı.
7-9 Mart Protestoları sırasında onlarca gösterici gözaltına alınmış ve neredeyse hepsi para cezasına çarptırılmıştı. Sadece Lazare Grigoriadis isimli bir protestocu tutuklanmıştı. Grigoriadis, polis memurlarına molotof kokteyli atarak ikisinin yanmasına sebep olmakla suçlanıyor.
Sonuç olarak yetkililer, bu girişimin saklayacak bir şeyleri olanları ortaya çıkarma işlevini büyük ölçüde yerine getirdiğini belirterek ‘Yabancı Nüfuzun Şeffaflığı’ yasasını kabul etme fikrinden vazgeçmeye karar vermişti.
Rusya’dan iddialara yanıt
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, söz konusu yasaya ilişkin iddalara yanıt vererek, Gürcistan’daki yabancı ajanlar yasasının ne özde ne de biçimde Rusya ile bir ilgisi olmadığını, Gürcü yetkililerin kendilerinin de Amerikan kurallarına benzer kurallar getirdiklerini söylemişti.
Gürcü yetkililerin ve bazı parlamenterlerin Amerika’dakine benzer bir yabancı ajanlar yasası çıkardığını ifade eden Peskov, “Rusya’nın bununla ne özde ne de biçimde hiçbir ilgisi yoktur. Gürcistan’ın içişlerine karışmıyoruz” cümlesinin altını çizmişti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova da Gürcistan’da yabancı ajanlar yasasının kabul edilmesine ilişkin ABD’nin tutumuna tepki göstermiş ve ABD Büyükelçisi Kelly Degnan’ın, ABD’deki Yabancı Ajanlar Kayıt Yasası’nın yasadan kelimesi kelimesine tercüme edilmiş olsa bile Washington’un Gürcistan’daki yabancı ajanlar yasasına karşı olduğunu söyleyen açıklamasını hatırlatmıştı.
Zaharova açıklamasında, “Zira Washington’a göre ABD, herkesin yapamadığını yapabilen istisnai bir ülke” cümlesine yer vermişti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zaharova yine AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in ‘Tiflis’te protestolara neden olan yabancı ajanlarla ilgili yasanın AB değerleriyle bağdaşmadığı’ yönündeki açıklamalarının ardından ABD’nin AB’de bulunmaması konusuna esprili bir şekilde yaklaşarak, “ABD’nin neden henüz Avrupa Birliği’nde olmadığı şimdi anlaşılıyor” diye yazmıştı.