31. FISU Dünya Üniversite Yaz Oyunları’nın geçen hafta yapılan açılış törenine katılmak üzere Çin’de bulunan Gürcistan Başbakanı İrakli Garibaşvili ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, iki ülke arasındaki ilişkilerinin “stratejik ortaklık” seviyesine yükseldiğini duyurdu.
Çin ile Gürcistan, tarihi İpek Yolu’nu canlandırarak Pekin’den Londra’ya kadar kesintisiz bir ticaret yolu oluşturmak hedefiyle Çin’in girişimi olarak bilinen “Kuşak ve Yol Projesi” kapsamında yıllardır işbirliği yapıyor.
Gürcistan hükümeti, Çin ile ilişkilerinde yeni aşamaya geçilmesini tarihi bir olay olarak değerlendirirken, bazı muhalefet partiler ise bu karardan pek memnun kalmadı.
İki ülke arasındaki ilişkilerin yeni aşamaya geçmesine karşı çıkanlar, Gürcistan’ın asıl amacının NATO ve Avrupa Birliği (AB) ile entegrasyon olduğunu hatırlatarak, Çin’in jeopolitik amaçlarının Gürcistan’ın dış politikasına uymadığını savunuyor.
Hükümetin temsilcileri ise Çin ve Gürcistan’ın zaten yıllar boyunca ekonomi, ticaret gibi birçok alanda işbirliği yaptığını belirterek, aynı zamanda ülkenin NATO ile AB entegrasyonu yolunda somut adımlarla ilerlemeye devam ettiğini savunuyor.
“Gürcistan’ın dış politikası değişmeyecek”
Çin ve Gürcistan ilişkilerindeki son gelişmeleri, bunun Gürcistan’ın iç ve dış politikasına etkisi ve muhalefetin “endişeleri” hakkında AA muhabirine konuşan eski Gürcistan Dışişleri Bakanı Menagarişvili, iki ülkenin ilişkileri stratejik ortaklık seviyesine çıkarmalarını önemli görüyor.
Çin ile stratejik ortaklık kurarak Gürcistan’ın dış politikasının değişmeyeceğini savunan Menagarişvili, “Gürcistan jeopolitik olarak kendi ana yolunda gitmeye devam ediyor ama aynı zamanda bu süreç içinde ülkenin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkı sağlayacak yollar arıyor.” dedi.
Gürcistan’ın, NATO ve AB üyesi olma amacının ülkenin anayasasında da kayıtlı olduğuna işaret eden Menagarişvili, şunları kaydetti:
“NATO ve Avrupa Birliği ülkeleri için eşit bir ortak olabilmesi için Gürcistan’ın daha güçlü bir ekonomiye ihtiyacı var. Çin’le ilişkilerin daha da güçlendirilmesi tam da buna hizmet ediyor Gürcistan için. Bu ilişkilerin ana ekseni ekonomik olacak.”
“Son yıllarda ekonomi alanındaki işbirliğine daha büyük özen gösteriliyor”
Gürcistan’da 1995 ile 2003 yılları arasında Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Menagarişvili, ülkesi 1990’larda yeniden bağımsızlığa kavuştuktan sonra Çin ile ilişkilerin geliştirilmesine büyük önem verildiğini aktardı.
Çin’in, Gürcistan’ın toprak bütünlüğü ve egemenliğine destek verdiğini kaydeden Menagarişvili, “Ülkeler arasında ilişkilerin gündemindeki konular giderek artmaya devam etti ve son yıllarda ekonomi alanındaki işbirliğine daha büyük özen gösteriliyor.” şeklinde konuştu.
“Gürcistan, Türkiye ve Azerbaycan ile işbirliğine büyük önem veriyor”
Bakan olarak görev yaptığı dönemlerde, Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı ile Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı projelerin hayata geçirilmesi için yapılan görüşmelere defalarca katıldığını anımsatan Menagarişvili, “Gürcistan, bölgesel ve küresel projelerde, Türkiye ve Azerbaycan gibi sınır komşusu ve ortak ülkelerle işbirliğine büyük önem veriyor.” dedi.
Türkiye ile Gürcistan ve Azerbaycan’ın, Bakü-Tiflis-Kars (BTK) demir yolu projesi ile uluslararası arenada bölgenin stratejik konumunu daha da güçlendireceklerini kaydeden Menagarişvili, şu ifadeleri kullandı:
“Çin ve komşumuz Türkiye gibi süper güçler ile Gürcistan ve Azerbaycan, dünyada küresel ekonomik kalkınma geleceğine yönelik ortak bakış açısına sahip. Bu nedenle de Gürcistan ve Çin arasındaki ilişkiler yeni seviyeye geçti.”
Menagarişvili, dünyada jeopolitik durumun hızlı bir şekilde değiştiğini dile getirerek, Gürcistan’ın küresel siyasette kendi konumunu güçlendirmesi gerektiğini vurguladı.