“Türk güreşinin babası” olarak da anılan merhum milli sporcu Yaşar Doğu, 1913 yılında Samsun’un Kavak ilçesine bağlı Karlı köyünde doğdu.
1. Dünya Savaşı’na katılan babasının şehit olması üzerine dedesinin köyü Emirli’de büyüyen Doğu, çocukluğunun geçtiği bu köyde karakucak güreşi yapmaya başladı. Elde ettiği başarılarla ünü duyulmaya başlayan Yaşar Doğu, Ankara’da askerliğini yaparken minder güreşine geçti.
Norveç’in başkenti Oslo’da 1939’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nda 66 kiloda mücadele eden Yaşar Doğu, yaptığı dört güreşin birinde mağlup olarak ikinci sırayı aldı. Bu, efsane güreşçinin kariyeri boyunca ay-yıldızlı mayoyla aldığı ilk ve tek yenilgi oldu.
İstanbul’da 1940’ta Balkan Şampiyonu olan Yaşar Doğu, ilk Avrupa şampiyonluğunu ise İsveç’in başkenti Stockholm’de yaşadı. 1946’da gerçekleştirilen organizasyonda 73 kiloda 6 maça çıkan Yaşar Doğu, Avrupa şampiyonu unvanını elde etti.
Yaşar Doğu, bir yıl sonra bu kez Çekya’nın (Çekoslovakya) başkenti Prag’da yapılan Avrupa Grekoromen Şampiyonası’nda 73 kiloda altın madalyaya uzandı.
Galip geldiği 46 karşılaşmanın 33’ünü tuşla kazandı
1948 Londra Olimpiyatları’nda yaptığı 5 güreşi de kazanan Doğu, ilk olimpiyat madalyasına kavuştu. Bir sporcunun kariyerinde elde edebileceği en özel şampiyonluğu Londra’da yaşayan Doğu, adını efsaneler arasına yazdırdı.
1949 yılında İstanbul’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nda da altın madalyaya uzanan Yaşar Doğu, hayatı boyunca bir kez Dünya Şampiyonası’na katılma şansı yakaladı.
Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de 1951’de gerçekleştirilen Dünya Şampiyonası’nda mücadele eden milli güreşçilerin tamamı altın madalyayla yurda döndü. 87 kiloda Finlandiyalı, İranlı, Alman ve İsveçli rakiplerini yenen Doğu, kariyerinin tek dünya şampiyonluğunu kazandı.
Yaşar Doğu, kariyeri boyunca ay-yıldızlı mayoyla yaptığı 47 güreşin yalnızca birini kaybederken, galip geldiği 46 karşılaşmanın 33’ünü tuşla bitirdi.
Kariyerine birer olimpiyat ve dünya ile üç Avrupa şampiyonluğu sığdıran Yaşar Doğu, sporculuk hayatından sonra da minderden kopmayarak Türk güreşine antrenör olarak hizmet etmeyi sürdürdü.
Köy köy dolaşıp yetenekli gençleri keşfeden Yaşar Doğu, öğrencileri için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadı. Örnek bir karaktere sahip olan Doğu, sırtında odun çuvallarını taşıyıp sobayı yakarak öğrencilerinin üşümemesini sağladı. Minderlerin söküğünü diken, öğrencilerine iş de bulan Doğu, karşılık beklemeden yaptıklarıyla “Türk güreşinin babası” adıyla anılmaya başlandı.
Takımıyla İsveç’te bulunduğu sırada kalp krizi geçiren Doğu, doktorların “dinlen” tavsiyesine rağmen yurda döndükten sonra genç güreşçiler yetiştirmeye devam etti.
Yaşar Doğu, Ankara’da geçirdiği ikinci kalp krizi sonrası 8 Ocak 1961’de hayata gözlerini yumdu. Efsane güreşçinin kabri Ankara Cebeci Askeri Şehitliği’nde bulunuyor.
Doğu’nun büyüdüğü Samsun’un Kavak ilçesi Emirli Mahallesi’ndeki ev ise anı evi müzesi olarak ziyarete açık tutuluyor.
Oğlu Gazanfer Doğu: “Pehlivanlarına çocuklarım derdi”
Olimpiyat şampiyonu Yaşar Doğu’nun oğlu Prof. Dr. Gazanfer Doğu, AA muhabirine, “Babam ömrünü Türk güreşine adadı.” dedi.
“Yaşar Doğu’yu anlamak, onun değerlerini yaşatmak lazım.” diyen Gazanfer Doğu, “Kendisine sunulan her türlü imkanı Türk güreşine hizmet için kullanmış, geleceğin şampiyonlarına harcamış. Nitekim de sonuçları ortada. Zamanın hükümeti olan Demokrat Parti’nin ilgili bakanı, babama Ankara Varlık mahallesindeki ilk toplu konutlardan 10 daire anahtarı vermiş. Babam zaten kendisine almıyor, hak edenlere, talebelerine dağıtıyor. Bu konuyla ilgili gazetelerde en ufak bir haber de yazılmamış. Demek ki o kadar doğru iş yapmış.” ifadelerini kullandı.
Doğu, babasının Türk güreşinin gelişimi için çalıştığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Pehlivanları, talebeleri için çocuklarım derdi. Bir anıyı paylaşayım; İstanbul’da işten çıkarılan bazı güreşçilerin tekrar işe alınması için ziyaretlerde bulunmuş. İstanbul’dan dönüyor, ateşleniyor, yatağa düşüyor. İki gün sonra da rahmetli oluyor. Ağzından çıkan son söz, ‘Şu çocukların işini halletsem gözüm arkada kalmazdı.’ oluyor. Ölüm döşeğinde bile pehlivanlarını düşünüyordu. Babam, sporcuların toplum üzerindeki önemini her zaman vurgulardı. Onların iyi bir güreşçi olmalarının yanı sıra, ahlaklı, iyi bir insan olmalarına da çok önem veriyordu.”
Eskiden evlerinin bulunduğu arsanın “Yaşar Doğu Evi ve Türk Güreş Müzesi” adıyla tescil edildiğini söyleyen Doğu, kentsel dönüşümün ardından inşaata başlanılmasının planlandığını kaydetti.
Adı, memleketindeki güreş eğitim merkezinde yaşatılıyor
Yaşar Doğu Güreş Eğitim Merkezi Antrenörü Sadık Başkaya, efsane ismin memleketi Kavak’ta 2004 yılında kurulan tesiste Türk sporuna Yaşar Doğu’nun izinden giden sporcular yetiştirmeye devam ettiklerini söyledi.
Yaşar Doğu’nun bıraktığı emaneti ileriye taşıyacak yeni güreşçiler yetiştirdiklerini dile getiren Başkaya, “Güreş eğitim merkezimizde yatılı ve gündüzcü olmak 65 sporcumuz var. Bu sporcularımız arasında yaşlarına göre Avrupa ve dünya şampiyonalarında madalya kazanmayı hedefleyen birçok sporcumuz bulunuyor.” dedi.