Belgin Aynur, gençliğinde Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesini kazandı fakat 1 yıl okuduktan sonra “Bu bölümün kendine göre olmadığı”nı düşünerek okulu bıraktı.
Evlenen ve özel sektörde çalışan Aynur, 3 çocuğunu büyütüp emekli olduktan sonra 2020’de Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na girerek BŞEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümüne yerleşti.
Okula başladığında bazı öğrencilerin kendisini öğretim üyesi sandığı Aynur, 3’üncü sınıfta eğitimini sürdürüyor.
Eşi bir fabrikadan emekli olan, çocuklarından ikisini evlendiren Aynur, AA muhabirine, başarısının mutluluğunu yaşadığını söyledi.
Aynur, yaşı itibarıyla farklı gözle bakılsa da sanattan hiçbir zaman vazgeçmediğini belirterek, üniversitedeki birikimlerini sanata dönüştürmek istediğini dile getirdi.
Emekli olduktan sonra arayışa girdiğini anlatan Aynur, “30 yıl önce üniversite maceram olmuştu. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi okuyordum. Bölümün bana göre olmadığını fark edince bıraktım. Evlendim, çocuklarım oldu, onları büyüttüm ve üniversitelerini bitirdiler. ‘Sıra bana geldi’ dedim ve 2020 yılında tekrar üniversite sınavlarına girdim, kazandım.” ifadelerini kullandı.
“Burada dünyadan kopuyorsunuz, sadece o işe odaklanıyorsunuz”
Resim sanatına ilgisinden dolayı bu bölümü seçmek istediğini dile getiren Aynur, oğlunun yönlendirmesiyle daha zevkli ve heyecan verici olduğu için seramik bölümünü tercih ettiğini söyledi.
En iyi seçimi yaptığına inandığını vurgulayan Aynur, şöyle devam etti:
“Harika bir bölüm. Tasarım, cam ve bilgisayar ile kalıp derslerimiz var. Akademik kadromuz çok iyi. Bölüm zaten çok eğlenceli. Güzel sanatları tercih etmek isteyen öğrencilere, özellikle seramik bölümünü ve özellikle de Şeyh Edebali Üniversitesini tercih etmelerini öneririm. Burada dünyadan kopuyorsunuz, sadece o işe odaklanıyorsunuz. Her gün yeni şeyler öğreniyoruz. Seramik bölümünün önü açık. Zaten Bilecik, seramik şehri. Bu bölümde okuyup da fabrikalarda ve bu sektörde iş sorunu yaşayacaklarını düşünmüyorum çünkü bu bölümü bitirdiğiniz zaman ham madde, teknoloji, kalıp ve tasarım konularında oldukça deneyimleniyorsunuz. Mezun olduktan sonra yüksek lisans yapmayı düşünüyorum. Yüksek lisansı da burada yapmak istiyorum. İleride kendi atölyemi de kurabilirim, özel sektörde de çalışabilirim ama önce çamur gibi bizim de iyi pişmemiz gerekiyor.”
Planlı bir hayatının olduğunu kaydeden Aynur, ev işlerini ve eğitimini aksatmadan sürdürdüğünü belirtti.
Aynur, “Sınıfın ablası, annesi gibi oldum. Onlarla aynı sıralarda oturup, aynı dersleri işliyoruz. Hem okuyoruz hem de aktiviteler gerçekleştiriyoruz. Bölümde herkes çok iyi anlaşıyor. Birlik ve beraberliğimizin yanında yardımlaşıyoruz. Kendimi onlarla daha genç hissediyorum. Onlarla birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum.” dedi.
Sınıf arkadaşı Reyhan Çelik ise Belgin Aynur’la bölümdeki öğrencilerin çok iyi anlaştığını ifade ederek, “Uyum içindeyiz. Birbirimizi koruyup kolladığımız için hiçbir sıkıntımız yok. Gerek şakalaşma gerekse bilgi paylaşımları olsun çok rahat bir şekilde iletişim kurabiliyoruz. Aileden uzak olduğumuz için de kendisinin varlığı bize aile sıcaklığını yaşatıyor. Gerçekten başarılı, takdir ediyorum ve özeniyorum.” diye konuştu.