Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ersin Çelikbaş başkanlığında yürütülen kazılarda, adına ‘sondaj-2’ denilen kare bir yapıya rastlandı.
Geçen yıl ortaya çıkarılan, hem Asklepios’a hitaben yazıt bulunduğu için sağlık hem de Roma askerine ait maskeye rastlandığı için askeri amaçlarla kullanıldığı düşünülen kare planlı yapının bitişiğinde bulunan sondaj-2’nin tabanında bugüne kadar bozulmadan gelmiş mozaikler yer alıyor.
‘Turizme kazandırmış olacağız’
Hadrianaupolis Kazı Başkan Yardımcısı Arkeolog Sinan Ekinci, kazı ve restorasyon çalışmalarının aralıksız devam ettiğini belirtti.
İki alanda çatı kapatma işlemlerinin sürdüğünü aktaran Ekinci, “Roma Kalesi’nin duvarlarını açmaktayız. Kalenin içinde kazısına bu yıl başladığımız yeni bir yapı daha var. Yapının ne olduğuyla ilgili şimdi bir şeyler söylemek güç ama ele geçen mozaikler vesaire gayet güzel bir yapı olduğunu gösteriyor. Bu kare planlı yapının çeşitli bölümlerinde mozaikler var. Mozaiklerde çeşitli kuş ve amfora figürleri, üzüm sepeti süslemeleri var. Kazı devam ediyor, başka mozaiklere de rastlanması an meselesi. Koruma tedbirlerini aldıktan sonra mozaikleri açıp inşallah bunları da turizme kazandırmış olacağız” diye konuştu.
Belediye olarak kazılara her türlü desteği verdiklerini belirten Dönmez, Kuzeybatı Nekropol Kilisesi ve Geç Roma konutunun üstünün kapatılması için çalışmaların başladığını, kısa sürede tamamlanacağını bildirdi.
Karabük Valiliği’nce ören yerine dönüştürülmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığına başvuruda bulunulan antik kentten elde edilen bulgulardan taşınabilir olanlar, çevre illerdeki müzelere götürülüyor, taşınmazlar ise bulunduğu yerde korunuyor.
Dört Nehir Kilisesi’nin 50 metre kadar güneyinde ilk defa geçen sene yapılan kazılarda bulunan, satır ve ok ucu gibi eserlere rastlanan kare planlı yapıda, son olarak 1600 yıllık kantar ağırlığı gün yüzüne çıkarıldı.
Bulgular bölgenin geçmişine ışık tutarken, antik kenti ziyaret edenler kazı çalışmalarını yerinde görme fırsatı yakalıyor.
Ziyaretçiler, antik döneme ait paraları, ölülere ait kişisel eşyaları, Asklepios varlığına işaret eden 1800 yıllık yazıtı, adak levhasını ve Roma askerine ait demir maskeyi de yakından inceleyebiliyor.