Hamas, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Gazze’de ateşkes anlaşmasına yanaşmaması sebebiyle İsrailli onlarca esirin ölümünden doğrudan sorumlu olduğunu ve esirleri güç kullanarak kurtaracaklarına ilişkin teorinin başarısızlığını doğruladığını belirtti.
Hamas, İsrail’in, şubat ayında Gazze Şeridi’nin Han Yunus kentine düzenlediği saldırılar sırasında öldüğü belirtilen daha sonra haklarında inceleme başlatılan 6 İsrailli esirin soruşturma sonuçlarını dün açıklamasının ardından değerlendirmede bulundu.
Çok sayıda İsrailli esirin kendi orduları tarafından öldürülmesinin Netanyahu’nun esirleri güç kullanarak kurtaracaklarına ilişkin teorisinin başarısızlığını doğruladığını belirten Hamas, İsrail baskısının esirleri serbest bırakmadığını, aksine onları öldürdüğünü ifade etti.
Hamas, Gazze’de ateşkes anlaşmasına yanaşmayan Netanyahu’nun onlarca İsrailli esirin ölümünden doğrudan sorumlu olduğunu, Gazze’de ateşkes ve esir takası anlaşmasının herhangi bir alternatifi olmadığını vurguladı.
İsrail, Gazze Şeridi’nde şubat 2024’te Han Yunus’ta düzenlenen saldırılar sırasında ölen İsrailli 6 esir hakkında yürüttüğü soruşturmanın sonuçlarını dün açıklamıştı. Sonuçlara göre söz konusu esirlerin, onları tutanlar tarafından öldürüldüğü iddia edilmişti.
Hamas, 2 Aralık’taki açıklamasında İsrail ordusunun Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda 33 İsrailli esirin hayatını kaybettiğini duyurmuştu.
Gazze’de 101 İsrailli esir olduğu belirtiliyor.
Başbakan Netanyahu, “siyasi gerekçelerle” Gazze Şeridi’ndeki İsrailli esirleri geri getirecek Hamas ile karşılıklı esir takası anlaşmasına yanaşmamakla eleştiriliyor.
Esir yakınları Netanyahu yönetiminin İsrail ile Hamas arasında esir takasına varılması için yeteri kadar çaba göstermediğini savunuyor.
İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 492’si çocuk, 11 bin 979’u kadın, 44 bin 580 Filistinli öldü, 105 bin 739 kişi yaralandı.
Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.