İsrail saldırılarının ardından ilk kez basın karşısında konuşan Sinvar, art arda düzenlediği iki toplantıda Gazze Şeridi’ndeki yabancı basına ve Arap gazetecilere açıklamalarda bulundu.
“İsrail’in Kudüs’teki ihlallerine devam etmesi, bölgede büyük bir dini savaşa sebep olacak.” diyen Sinvar, İsrail’in Kudüs’teki uygulamalarına karşı dünya devletlerinin sessiz kalmasına ilişkin uyarıda bulundu.
Mescid-i Aksa’ya dokunulması durumunda tüm Orta Doğu’nun şeklinin değişeceği tehdidinde bulunan Sinvar sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kudüs kenti kırmızı çizgidir. İsrail’in varlığı kentteki yaptıklarına bağlıdır. Direniş dünyaya ve düşmana ‘Ateşle oynamayı bırakın’ mesajı iletmek istedi. Başlangıçta, Kudüs yönünde roket fırlatmaya başladık ki düşman Mescid-i Aksa’yı himaye edecek adamlar olduğunu bilsin diye. Direnişin bir dakika içinde 200 kilometre menzilli yüzlerce roket atmaya gücü var.”
Sinvar, son İsrail saldırısında yaşananların yalnızca küçük bir manevra olduğunu belirterek Mescid-i Aksa’ya dokunulması halinde açık bir çatışmada ya da bölgesel bir savaşta durumun bu şekilde olmayacağı değerlendirmesinde bulundu.
“İsrail güçleri başarısız oldu”
“Filistin direnişi, Tel Aviv’de sokağa çıkma yasağını mecbur kıldı.” diyen Sinvar, İsrail güçlerinin ise Hamas’ın askeri ve siyasi lider kadrosu ile idare ve kontrol merkezini hedef almada başarısız olduğunun altını çizdi.
Sinvar, İsrail’in kara operasyonu hilesiyle hareketin seçilmiş 500 adamına yönelik suikast girişimine çalıştığını ancak bunda da başarısız olduğunu ifade etti.
Hamas’ın kontrolünde 500 kilometrelik bir yeraltı tüneli olduğunu açıklayan Sinvar, İsrail güçlerinin bunun ancak yüzde 5’ine zarar verebildiğini aktardı.
Sinvar, İsrail’in düzenlediği suikastlerle Hamas’a ikinci, üçüncü ve dördüncü seviyeden bağlı yalnızca 15 kişiyi öldürdüğünü dile getirdi.
“İsrail’in suikast tehditleri beni korkutmuyor”
Silah üretim atölyelerinin ve operasyon sevk ve idare merkezlerinin yüzde 95’in üzerinde bir kapasiteyle çalışmayı sürdürdüğünü belirten Sinvar, İsrail’in kendisine suikast düzenleme tehditlerine ilişkin “Bunlar beni korkutmuyor, ben işimi normal olarak yürütüyorum, büyük bir özgürlük içinde hareket ediyorum” dedi.
Sinvar, Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarının Gazze’ye yönelik son saldırıları; yarısı Tel Aviv’e olmak üzere 300 roketle sonlandırmayı planladığını ancak Katar ve Mısır’ın ara buluculuğuna hürmeten bundan vazgeçildiğini aktardı.
Gazze’deki direniş güçlerinin, çatışmalar boyunca Lübnan’daki kardeşleriyle yüksek bir koordinasyon içerisinde olduklarını dile getiren Sinvar, “Çatışmaların şiddetlenmesi durumunda direniş güçlerinin diğer cephelerden gireceğine emindik.” dedi.
Sinvar, savaş sırasında Lübnan ve Suriye’den fırlatılan füzelerin hem Gazze hem de Lübnan’daki direniş güçleri arasında sağlanan tam koordinasyon ve ortak eylem kapsamında gerçekleştiğini söyledi.
Gazze’nin yeniden imarı
Abluka altındaki Gazze Şeridi’nin yeniden inşasıyla ilgili olarak Sinvar, bu yıl Gazze’de yaşam ve insani koşullar açısından büyük bir atılım gerçekleşeceği konusuna dikkati çekti.
Gazzelilerin hayatını iyileştirene kadar çalışacaklarını kaydeden Sinvar, Gazze Şeridi’ni yeniden inşa etmek ve ekonomiyi canlandırmak isteyenlerin önünün açılacağı sözünü verdi.
Sinvar, Hamas’ın imar fonlarından tek bir kuruş bile almayacağını, hareketin kendine ait kaynaklara sahip olduğu vurguladı.
Açıklamasında para, silah ve tecrübeyi direniş güçlerinden esirgemeyen İran’a teşekkürlerini sunan Sinvar ayrıca Mısır, Katar ve Türkiye’ye Gazze’nin yeniden imarı konusundaki çabalarından dolayı teşekkür etti.
Heniyye’ye Kahire ziyareti için davet
Sinvar, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’nin Kahire ziyareti için Mısır’dan davet gönderildiğini, ziyaretin gelecek günlerde yapılacağını ifade etti.
Hamaslı yetkili, bu ziyaretin Filistin halkının hedeflerine ulaşmak için Mısır ile ilişkileri geliştirmede önemli bir adım olacağını aktardı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ı Filistin’deki iç anlaşmazlığı körüklemekle suçlayan Sinvar, “İç çatışmalar üzerine oynamayı ve onları büyütmeyi bırakın.” mesajı verdi.
Öte yandan Sinvar, Gazze Şeridi’ndeki insani soruna odaklanma konusunda uluslararası bir eğilim olduğuna dikkati çekerek “Dünya bu sorunun çözülmesi gerektiğine ikna oldu.” ifadesini kullandı.
Sinvar, Hamas’ın “işgal güçlerinin 1967 sınırlarında çekilmesi, Yahudi yerleşim birimlerinin dağıtılması, Filistinli mültecilerin yeniden vatanlarına dönmesi ve topraklarının bir kısmında devletlerini kurmaları durumunda uzun vadeli bir ateşkesi kabul ettiğinin” altını çizdi.
Dünyanın, İsrail’i uluslararası hukuka ve anlaşmalara bağlamak; böylece nispeten uzun vadeli bir ateşkese zemin hazırlanması için fırsatları olduğuna dikkati çeken Sinvar, dünya liderleri önünde bölgede istikrarı istiyorlarsa işgal güçlerini Filistin halkının haklarına saygı göstermeye zorlama fırsatı olduğunu yineledi.
Sinvar, Hamas’ın ABD’nin “terör listelerinden” çıkmak için siyasi ideolojisinden taviz vermeyeceğini belirterek Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin bu konuyla pek ilgilenmediğini de bildirdi.
Hamaslı yetkili, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Hamas, İslami Cihad ve askeri güçleri olmadan kültürel ve politik bir kompartımandan başka bir şeyi temsil etmediğini savundu.
Şu anda Filistin birlik hükümetinin kurulmasının savaşın düzeyine uymadığını kaydeden Sinvar, tüm tarafları Filistin iç siyasetini yeniden düzenlemek ve kapsamlı bir strateji oluşturmak için tek bir masa etrafında toplanmaya çağırdı.
“Filistin meselesi yeniden gündemde”
Sinvar, ayrıca Filistin meselesinin yeniden dünyanın gündeminde yer alabildiğine işaret ederek bu meselenin atlanamayacağını kaydetti.
Kudüs halkından Mescid-i Aksa’yı ve Şeyh Cerrah Mahallesi’ni müdafaa etmek için hazır beklemelerini isteyen Sinvar şunları söyledi:
“Kudüs halkına, onların arkasında kendilerini terk etmeyecek gerçek bir halk ve onları hayal kırıklığına uğratmayacak bir direniş olduğuna dair güvence veriyoruz.”
Sinvar, Batı Şeria’daki Filistinlilerden de Yahudi yerleşimcilerinin arbedelerini ve topraklara el konulmasını önlemelerini istedi.
İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutukluların serbest kalacağı vaadinde bulunan Sinvar, esir takası anlaşmasının yapılmasını engelleyen meselenin İsrail’deki istikrarsız siyasi durum olduğunu söyledi.
İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes
İsrail’in abluka altındaki Gazze Şeridi’ne 10 Mayıs’ta başlattığı saldırılar, Hamas ile varılan ateşkes doğrultusunda 21 Mayıs’ta yerel saatle 02.00’de sona ermişti.
İsrail’in Gazze’ye düzenlediği saldırılarda 66’sı çocuk, 39’u kadın olmak üzere 254 Filistinli hayatını kaybetmiş, 1948 kişi de yaralanmıştı.