Hamas, İsrail ordusunun Afrikalı sığınmacıları Gazze’de savaştırdığı yönünde İsrail medyasında çıkan haberlere dair açıklama yaptı.
Açıklamada, “İsrail’in Afrikalı sığınmacıları, iltica başvurularını onaylama karşılığında Gazze’de savaştırmak üzere silah altına almasının İsrail’in yaşadığı derin ahlaki krizi doğruladığı” vurgulandı.
İsrail’in sığınmacıların durumunu suistimal ederek insan haklarını ihlal ettiği belirtilen açıklamada, “İsrail, Filistin direnişi karşısında aldığı büyük kayıpları telafi etmeye çalışıyor.” ifadesi kullanıldı.
Uluslararası toplum ile insan hakları kuruluşlarına seslenilen açıklamada, İsrail’in uluslararası hukuku ve uluslararası insancıl hukuku ihlal eden uygulamalarına karşı tedbir alma çağrısı yapıldı.
İsrail basını, Afrikalı sığınmacıların savaşma karşılığında iltica başvurularının kabul edildiğini yazmıştı
Haaretz gazetesi, İsrail’in, Afrika’dan ülkeye iltica edenlerin başvurularını “Gazze’de savaşma” karşılığında kabul ettiğine yer vermişti.
İsimleri açıklanmayan güvenlik yetkilileri, söz konusu projenin ordunun hukuk danışmanlarının rehberliğinde organize bir şekilde yürütüldüğünü vurgulamıştı.
Afrikalı sığınmacılara yönelik söz konusu “istismara” ilişkin içeride yükselen eleştirilerin bastırıldığını belirten güvenlik yetkilileri, bunun “çok sorunlu bir konu olduğunu” aktarmıştı.
İsrail’de şu an çoğu genç erkek olmak üzere yaklaşık 30 bin Afrikalı sığınmacı bulunurken, bunlardan yaklaşık 3 bin 500’ünü İsrail makamlarının iltica başvurularını işleme koymaması veya karara bağlamaması nedeniyle mahkeme tarafından geçici statü verilen Sudan vatandaşları oluşturuyor.
Çok sayıda sığınmacının 7 Ekim’den sonra tarım işlerinde ve sivil komuta merkezlerinde gönüllü olarak çalışmaya başladığı belirtilirken, “İsrail ordu yetkililerinin, söz konusu sığınmacıların ülkede kalıcı statü elde etme arzularını Gazze’de savaştırmak için bir teşvik unsuru olarak kullanabileceklerini fark ettikleri” kaydedilmişti.
İsmi açıklanmayan Afrikalı bir sığınmacı, İsrailli bir yetkilinin kendisine “Gazze’de savaşması halinde İsrail’de oturum statüsü alabileceğini”, kimliğinin fotokopisini isteyip “bu işlerle ilgileneceğini” söylediğini ifade etmişti.