Prof. Dr. Buyru, yaptığı yazılı açıklamada, sıcak ve nemli havanın bebek bekleyen anne adaylarını diğerlerine göre daha fazla etkilediğini belirtti.
Gebeliğe bağlı hormonal ve fizyolojik değişiklikler, alınan kilolar, kan akışının artması, solunum kapasitesinin azalması, kalp hızının fazla olmasının sıcaklık ve nemin daha fazla hissedilmesine yol açtığına dikkati çeken Buyru, sıcak hava ve nemin hamilelerde halsizlik, terleme, günlük işlerde, yürürken çok çabuk yorulma ve sokağa çıkmak istememe gibi durumlara yol açabileceğini kaydetti.
Buyru, hamilelere sentetik ve dar giysilerden kaçınmaları, keten, pamuklu ve bol kıyafetler giymelerini tavsiye ederek, “En az 2 litre sıvı tüketilmeli, ılık duş alınmalı, güneşin dik geldiği 11.00-16.00 saatleri arasında mümkün olduğunca dışarı çıkılmamalı.” önerisinde bulundu.
Hamilelerin yaz aylarında şekerli ve gazlı içeceklerden kaçınması gerektiğini vurgulayan Buyru, güneşin etkisinin azaltılması ve ultraviyole etkisinin hissedilmemesi için koruma faktörlü güneş kremleri kullanılmasını önerdi.
Prof. Dr. Faruk Buyru, hamilelerin yazın egzersizi ihmal etmemesi gerektiğinin altını çizerek şöyle devam etti:
“Spor salonunda serinletilmiş, nemi azaltılmış bir ortamda egzersiz yapabilirler. Bunun yanı sıra gebelerin yazın yapabileceği, imkan varsa denizde ya da uygun havuzlarda yüzmeyi öneriyoruz. Hamilelerin ‘Mikrop bulaşır ya da enfeksiyon kaparım.’ diye bundan kaçınmamaları gerekir. Sadece deniz ya da temiz bir havuzdan çıkınca enfeksiyon riskini azaltmak için mayolarını değiştirip, kuru mayoyla oturmaları gerekir.”
Tüp bebek tedavisine sıcak havaların olumsuz etkisinin olmadığına işaret eden Buyru, bu süreçle ilgili herhangi bir mevsimsel fark olmadığını, laboratuvarların yaz, kış belirli sıcaklık seviyesine ayarlı olduğunu anlattı.