Vatandaşların aklında her zaman birikimini nasıl değerlendireceğine dair soru işaretleri olur. Çoğu zaman doğru tercihi yapmak zor bir hal alıyor. Benzer bir tartışma da geçtiğimiz hafta sosyal medyada gündem oldu: ‘Ev almak mı, faize yatırmak mı?’ Uzmanlar 3 senaryoyu değerlendirdi.
Birikimi bulunan hemen herkes bunu en iyi biçimde değerlendirmenin yollarını arıyor. Bazıları parasını faizde tutuyor, bazıları ev ve araba alıyor, bazıları ise yatırımını sanal paralara yapıyor.
Peki, 10 yıl önce 150 bin TL’si olan bir yatırımcı, dolara, faize veya gayrimenkule yatırım yapsaydı bugün ne olurdu?
Hürriyet’ten Gaye Kobal ve Barış Özkan’ın haberine göre; Gayrimenkul Uzmanı Ahmet Büyükduman konuttaki kira getirisine dikkat çekerken, Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Hakkı Öztürk, konuyu değerlendirdi.
Yatırımcı parasını faize yatırsaydı ne olurdu?
2011 başında 150 bin TL’si olan bir yatırımcı her ay, aylık olarak mevduat yaptığında 2021 Nisan sonunda yaklaşık net 379 bin 367 TL’ye ulaşıyordu. (Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB): Bankalarca 1 Aya Kadar Vadeli TL üzerinden açılan mevduatlara uygulanan faiz oranı kullanılarak ve stopajlar düşülerek hesaplanmıştır). Bu yatırımcının 10 yıl sonundaki nominal getirisi ise yüzde 153 olur.
Yatırımcı gayrimenkul satın alsaydı ne olurdu?
Bir başka senaryo ise yatırımcının parasını gayrimenkul olarak değerlendirmesi. Aynı yatırımcı 2011 yılı Ocak ayında İstanbul’dan 150 bin TL değerinde bir konut alsaydı bugün değeri yaklaşık 637 bin 500 TL olacaktı. TCMB verilerine göre İstanbul’da ortalama m2 birim fiyatları 2011 Ocak-2021 Nisan arasında yaklaşık yüzde 325 arttı. (Türkiye’de ise ortalama m2 birim fiyatları TCMB verisine göre aynı dönemde yüzde 314 arttı.)
Aynı zamanda yatırımcı aldığı konutu yüzde 325 artışın haricinde, kiraya vermesi durumunda ek olarak kira gelirlerinin de olacağını unutmamak gerekir.
Dolar yatırımı yapsaydı ne olurdu?
Aynı yatırımcı 2011 yılının başında 150 bin TL ile dolara yatırım yapsaydı, o zaman 1.56 TL olan kur ile yaklaşık 96 bin 154 dolar alabiliyordu. Bu parayı her ay dolar bazlı mevduat yapmış olsa ve stopajlarda düşüldükten sonra 2021 Nisan sonunda 112 bin 255 doları olacaktı. Yatırımcının TL olarak da parası yaklaşık 955 bin TL’ye ulaşacaktı. Dolar yatırımının da 10 yıl sonundaki nominal getirisi ise yüzde 537.
Son 10 yılda TL mevduat yatırımının enflasyonun altında getiri getirdiğini belirten Öztürk, “Konut ve dolar yatırımı enflasyonun çok üzerinde reel getiri sağlamış. Farklı dönemler için analiz yapıldığında hem nominal hem de reel getiriler yukarıda bahsedilen yatırım araçları için değişir” ifadelerini kullandı.
‘Konut uzun vadede getiri sağlar’
Konut yatırımının ekonomik kriz dönemlerinde kısa vadede bazen reel getiri sağlamadığının gözlemlendiğini söyleyen Öztürk, “Genellikle uzun vadede konut yatırımının Türkiye’de reel getiri sağladığı görülmüştür. Tabii ki burada konutun alış fiyatına, bulunduğu bölgeye, kira yaratma kapasitesine ve kira çarpanına dikkat edilmelidir. Zaten Türk yatırımcısının da en çok sevdiği ve yıllardır değişmeyen yatırım araçları dolar, gayrimenkul yatırımı ve altın yatırımıdır” dedi.
‘Kirayı faize yatırabilirsiniz’
Konut yatırımında kira getirisine dikkat çeken Ahmet Büyükduman, “Alınan konutun 10 yıl içinde değerlenmesinin yanı sıra kira getirisini de hesaba katmalıyız. Bir konutun masraflar ve vergiler çıktıktan sonra kira getirisi değerinin yüzde dördü gibidir. Ayrıca elde edilen kira gelirinin düzenli olarak faize yatırıldığını ve bu birikimlerden de gelir elde edildiğini dikkate almalıyız” dedi.