Amerikan New York Times (NYT) gazetesinin önceki gün geniş bir şekilde sayfalarında yer verdiği olay, ülke tarihinde yerlilere yönelik uygulanan politikalarda gün yüzüne çıkmamış bir katliama daha ışık tutuyor.
California eyalet arşivlerindeki kayıtlara göre, 19. yüzyılda batı yakasına “Altına hücum dönemi” olarak bilinen göçler sırasında bölgede yaşayan yerlilere yönelik kanlı saldırılar düzenlendi.
1840’larda California’nın en zenginlerinden biri olan Serranus Hastings, yeni toprak kazanmak için binlerce yıldır bölgede yaşayan yerli kabilelere yönelik bir katliamı organize etmekle suçlanıyor.
Hastings, 1860’da bir grup beyaz milis adamıyla San Francisco’nun kuzeyinde Round Vadi’sindeki topraklarda yaşayan Yuki kabilesinden, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 283 kişiyi katletmekten sorumlu tutuluyor.
California Üniversitesinden tarih profesörü Benjamin Madley, Hastings’in karıştığı katliamın California’da bilinen 24 milis saldırılarından en ölümcülü olduğunu belirterek, “California eyalet yasa koyucularının, devlet destekli bir ölüm makinesi kurduğunu söylemek abartı olmaz.” dedi.
Hastings, 1878’de 100 bin altın bağışlayarak Hastings Hukuk Fakültesini kurdu. Eyaletin ilk hukuk fakültesinin kuruluş tüzüğünde, okulun adının sonsuza kadar “Hastings Hukuk Fakültesi” olarak kalması şartı yer alıyor.
Mezunları arasında başta ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris olmak üzere birçok aktif siyasetçinin bulunduğu hukuk okulundan Serranus Hastings’in adının, 1860’ta karıştığı Yuki yerli kabilesine yönelik katliam nedeniyle çıkarılması isteniyor.
Yerli halklar savunucusu sivil toplum örgütleri başta olmak üzere toplumun bir kesimi, katliam nedeniyle artık Hastings Hukuk Fakültesinin isminin değiştirilmesi gerektiğini savunuyor.
Okul yönetimi ise Hastings’in katliamda önemli sorumluluğu bulunduğunu kabul etmesine rağmen isim değişikliğine karşı çıkıyor.
Okulun rektörü David Faigman, “Hastings adının kaldırılması hangi başarıyı sağlayacak?” diyerek okulun adını değiştirmeye karşı çıktı.
Hastings Hukuk Fakültesi İletişim Baş Sorumlusu Sybil Wyatt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okul yönetiminin, Hastings’in katliamdaki rolünü kabul ettiğini ve bu kapsamda “onarıcı adaleti” sağlamak için bir komite kurulduğunu söyledi.
Wyatt, “İsminde Hastings ibaresinin kullanılması California yasalarında yazıldığı için okul, adını tek taraflı olarak değiştiremez. Bu değişiklik yasal mevzuat gerektirir. Bu olasılığa açığız ve ortaya çıkabilecek herhangi bir sürece dahil oluruz.” ifadelerine yer verdi.
2017’den beri yerli halklar ile iletişimde olduklarını kaydeden Wyatt, en son ağustosta 20 kişilik bir grubu okulda ağırladıkları bilgisini paylaştı.
Okul yöneticileri, söz konusu katliamla başlayan tartışmalara “onarıcı adalet” adı altında bir dizi önlemle karşılık vermeyi tercih ediyor.
Bunlar arasında, fakültenin idari binasının ana lobisinde kabile üyesi kurbanları anma töreni için yer ayırmak, yerli kabilelerin üyelerine ücretsiz yasal hizmet sağlamak ve yerliler adına bir hayır vakfının kurulmasına yardım etmek gibi planlar yer alıyor.
California Valisi Gavin Newsom, iki yıl önce, eyaletin yerli kabilelere muamelesini “soykırım” olarak niteleyerek resmen özür dilemiş ve 2024 yılına kadar eyalet ile yerli grupları arasındaki ilişkiler hakkında rapor hazırlamakla görevli bir Hakikat ve İyileştirme Konseyi kurulmasına karar vermişti.
Hastings katliamlarıyla ilgili soruşturma, 2017 yılında avukat John Briscoe’nun The San Francisco Chronicle’da “Hastings Hukuk Fakültesini Yeniden Adlandırmak İçin Ahlaki Dava” başlığı altında bir görüş yazısı yayınlamasının ardından başlamıştı.