Hatay’da koruma altındaki yerel bir ipek böceği ırkı olan “Hatay Sarısı”nın üretiminde, 4 üniversitesinin ortak bilimsel çalışmasıyla larvalarda görülen hastalık etmenlerine karşı önlemler alınarak daha hızlı örülen sağlıklı kozalar elde edildi.
Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ), Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ), Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ve İzmir Ekonomi Üniversitesinden alanında uzman akademisyenler, Hatay’da geçmişte yaygın olarak yetiştirilen fakat sürdürülmediği için nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan “Hatay Sarısı”nı yeniden canlandırmak için kolları sıvadı.
Geçen yıl Hatay’da üç nesildir ipek böceği yetiştiriciliği yapan Emel Duman ile ortak çalışma yapan akademisyenler, bir yıl boyunca “Hatay Sarısı”nı yumurtadan kozaya, kozadan tırtıla ve dokumaya kadar hem biyolojik hem de morfolojik olarak mercek altına aldı.
Yapılan çalışmalar sonucu larvalarda görülen hastalık etmenlerine karşı önlemler alınarak daha hızlı örülen sağlıklı koza elde eden ve aynı zamanda yılda iki kez koza örülebildiğini tespit eden akademisyenler, bu bilgileri üretici Duman ile paylaştı.
Evinin bodrum katında “Hatay Sarısı” yetiştiren Duman, akademik bilgileri tecrübesiyle birleştirerek geçen yıl 30 metrekare alanda 75 kilogram aldığı Hatay Sarısı kozasından bu yıl üretim alanını 100 metrekareye çıkarıp yaklaşık 270 kilogram ürün elde etti.
Hatay MKÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feza Can, AA muhabirine, “Hatay Sarısı”nın aslında kültürel bir miras olduğunu söyledi.
“Hatay Sarısı”nın Türkiye’deki “Bursa Beyazı Alaca” ve “Bursa Beyazı”ndan sonra 3. yerel ırk olduğunu belirten Can, şöyle devam etti:
“Hatay Sarısı 45 yıl öncesine kadar üretilen bir ırktı ama daha sonra yarım asırdır üretim yapılmıyor, yerli ırk olduğu için biraz hassas ve neredeyse yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış bir ırk. Yıllar önce bununla ilgili bazı çalışmalar yapılmış ve bu çalışmalar az bilgilerle sınırlı kalmış, yıllardır neredeyse hiç denilecek kadar üretimi ve bilimsel çalışması yapılmamış. Biz de burada yerel üreticimiz Emel Duman ile birlikte Hatay Sarısı’nın tırtıllarının yetişme koşullarını iyileştirerek yeniden Hatay’da üretime katılması ve bu kültürel mirasımıza sahip çıkılması için çalışmalar yürütüyoruz.”
Yılda iki kez koza elde edildiği tespit edildi
Yaptıkları çalışmalarda çok yeni bilgilere ulaştıklarını belirten Can, 50 yıl önce yapılmış çalışmada “Hatay Sarısı” kozasının renginin kavuniçi olduğunun belirtildiğini ancak kendilerinin turuncudan portakal sarısına kadar değişen 20’den fazla farklı renk tonunda koza örebildiklerini tespit ettiklerini söyledi.
En önemli bulgularının ise “Hatay Sarısı”nın yılda iki kez koza ördüğü bilgisi olduğunu ifade eden Can, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu kelebeklerin yılda bir döl verdiği biliniyordu. Araştırmalarımız sonucunda Hatay Sarısı’ndan yılda 2 kez koza örebildiğini gördük. Bu da şu demek; kelebek yumurta bırakıyor, yumurtadan tırtıllar çıkıyor ve bir kere koza örüyor ama bizim geçen sene yaptığımız çalışmalarda larvaların koşulları iyileştirildiği takdirde, iyi kozadan kelebek çıktıktan sonra o kelebeğin bıraktığı yumurtalardan bir sezon daha larva ve koza elde etme şansını sağladık, bunu literatüre yeni bir bilgi olarak kazandırdık ve biz bu sonuçlarımızı da bilimsel bir makaleye dönüştürdük, yayımlandı onu da tüm araştırmacılar ve üreticilerle paylaştık. Hatay Sarısı’nın üretim koşullarının yileştirilmesi konusunda gerçekten çok büyük adımlar atmış olduk. Bu seneki üretim de zaten geçen yıla oranla kat kat daha fazla, çok güzel kozalarımız ve daha sağlıklı kelebeklerimiz var. Bundan sonraki üretimde de isteyen tüm üreticilerle bu bilgileri paylaşıp Hatay’da herkesin bu ırkı üretmesini ve kültürel mirasımıza sahip çıkmalarını istiyoruz.”
Verimdeki artış üreticisini mutlu etti
Üretici Duman ise “Hatay Sarısı”nı geçen yıl yetiştirmeye başladığını ve sağlanan akademik desteğin kendisini çok motive ettiğini söyledi.
Evinin bodrumunda üretim gerçekleştirdiğini anlatan Duman, “Hatay Sarısı, yabancı olduğum, sadece çocukken gördüğüm ama hiç beslemediğim bir ırktı. Beni hem çok heyecanlandırdı hem de endişelendirdi. Hocalarımın desteği ile geçen yıl başladık ve ilk yıl olmasına rağmen gayet iyi gitti her şey, bu sene de çok şükür çok daha iyi sonuçlara imza attık. Geçen sene 30 metrekare alanda yetiştirdik ve 75 kilogram gibi bir koza elde ettik bu sene ise 100 metrekare alanda daha profesyonel şekilde yetiştirdik elde ettiğimiz koza da 250-270 kilogram oldu yani bir yılda 3-4 katı koza elde ettik.” dedi.
Bir kilo “Hatay Sarısı” kuru kozadan 5 ila 10 metre arasında bir kumaş elde edilebildiğini aktaran Duman, “Hatay Sarısı”ndan elde edilen kumaşların da ileride hem yurt içinde hem de yurt dışında ciddi rağbet göreceğini sözlerine ekledi.