Üç çocuk babası Özdemir (58), hayatını down sendromlu oğlu Ethem’in (26) yapabileceği etkinlikleri keşfetmeye adadı.
Çok sayıda çocuğa boş zamanlarında dans dersleri veren Ali Özdemir, Gönüllü Anneler Topluluğu bünyesinde oğlunun da içinde bulunduğu çocuklardan dans grubu oluşturdu.
Grup, Özdemir’in girişimiyle kentteki çok sayıda etkinlikte “Biz de varız” diyerek sahne almaya başladı.
İnsan kaynakları biriminde çalıştığı özel şirketteki işitme engellilerin de hayatına dokunmak isteyen Özdemir, işaret dili öğrenerek iş arkadaşlarına “ses” oldu.
Özdemir, öğrendiği işaret diliyle iş yerindeki çalışanların sıkıntısına çözüm bulmasının yanı sıra dans grubuyla dokunduğu özel gereksinimli çocukları da topluma kazandırmak için fedakarlık yapıyor.
“Onlara baktığımızda gözlerindeki ışıltı her şeye değiyor”
Ali Özdemir, AA muhabirine, 26 yıl önce kucağına aldığı ikinci evladı sayesinde hayatının çok daha renkli ve güzel olduğunu söyledi.
İlk etapta down sendromlu bir çocuk sahibi olmayı kabullenemediğini anlatan Özdemir, “Kabullenmemiz gerçekten zor oldu, dünyanın sonu gibi düşünmüştük. Bizim evladımızdı, canımızdı. Bu sancılı dönemi atlattıktan sonra direkt önümüze bakarak çocuk için ne yapabiliriz, topluma nasıl kazandırabiliriz, ona neler öğretebiliriz çalışmalarına başladık.” dedi.
Özdemir, özel gereksinimli oğlunun eğitiminden sporuna her şeyiyle eşiyle beraber yakından ilgilendiklerini, onu topluma kazandırabilmek amacıyla yıllardır çabaladıklarını belirtti.
Oğlunun dansa yeteneği olduğunu fark etmeleriyle bu kapsamda çalışmalara ağırlık verdiklerini, bu sayede çok sayıda özel gereksinimli çocuğa da ulaştıklarını dile getiren Özdemir, şöyle konuştu:
“Geçmişte ben de halk oyunlarıyla ilgilendim. Ethem’de de dansa yatkınlık olduğunu fark ettik. Ethem’in kulak yatkınlığı olduğunu, komut aldığını ve bunu uyguladığı gördük. Bu konuda çok güzel yol aldık. Bu yolculukta Gönüllü Anneler Topluluğu ile tanıştık. Toplulukla birlikte yeni downlu, özel gereksinimli çocukları tanıdık. Onlarla birlikte Ethem gibi özel gereksinimli kardeşlerine ufak ufak dokunmaya başladık ve bir grup oluşturduk. Çocuklarımıza bir şeyler öğretmeye çalışıyoruz ve başarıyoruz da. Bizim için onların mutluluğu, onlara baktığımızda gözlerindeki ışıltı her şeye değiyor. Onunla dans etmek, dans öğretmek, arkadaşlarıyla grup halindeyken onları izlemek, öğretmek kostümlerini hazırlamak bunlar bana çok keyif veriyor. Boş geçireceğim zamanları onlara ayırarak çok mutlu olduğumu hissediyorum.”
İş arkadaşları için işaret dili öğrendi
Özdemir, Ethem sayesinde çevresindeki farklı rahatsızlıkları olan kişilerin de daha çok dikkatini çeker hale geldiğini anlatarak, “İnsanlar bazı şeyler başına gelmeden başka hayatları bilmiyor.” dedi.
İşitme engelli çalışanlarla iletişim kurmakta güçlük çektiğini ve ardından kursa giderek bu dili öğrendiğini aktaran Özdemir, “Bu dili öğrendikten sonra onlarla çalışmanın çok keyifli olduğunu fark ettim. İki kişiyle başladık ve şu an 18 kişi oldu. Onların bazen tıkandığı yerlerde tercümanlık yapıyorum, onlara yardımcı oluyorum.” diye konuştu.
Anne Fatma Özdemir de eşinin desteğiyle her şeyiyle yakında ilgilendikleri oğulları Ethem sayesinde sabrı ve sevginin sonsuzluğunu öğrendiğini kaydetti.