Türkiye’nin mera varlığının 1,6 milyon hektarla yüzde 11’lik kısmına sahip olan Erzurum’da, Kurban Bayramı öncesi kurbanlık satışlarının yapıldığı pazarlarda yoğunluk artıyor.
Yakutiye ilçesinde Büyükşehir Belediyesince yapılan Doğu Anadolu Canlı Hayvan Pazarı, yaklaşan bayram nedeniyle getirilen hayvanlarla hareketleniyor.
Fotoğraf: Yunus Hocaoğlu/AA
Pazara girişte yapılan denetimlerde, hayvanların kulak küpesi olup olmadığı, büyükbaş hayvanların pasaportları, küçükbaş hayvanların nakil belgesi ve veteriner sağlık raporları kontrol ediliyor.
Vatandaşların kurbanlıklara “sorunsuz” ulaşabilmesi için tedbirlerin üst düzeyde tutulduğu kentte, belediye ekipleri de hijyen ortamında kurbanlıkların kesilebilmesi için mobil mezbahalar ve kesim alanları oluşturuyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, AA muhabirine, belediye olarak tarım ve hayvancılığa çok önem verdiklerini söyledi.
Erzurum’un, Türkiye’nin en çok büyükbaş hayvan yetiştiren illerinden biri olduğunu vurgulayan Sekmen, tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarla da yakından ilgilendiklerini belirtti.
Kentte yaklaşık 1 milyon büyükbaş hayvan kaydının bulunduğunu dile getiren Sekmen, “İstiyoruz ki şehrimizde hem küçükbaş hem de büyükbaş hayvancılık doruk noktaya ulaşsın. Bu konuda belediye olarak hayvan çiftliğimizde yetiştirdiğimiz kendi boğalarımız, ineklerimiz bulunuyor.” dedi.
“Günde yaklaşık 1000 hayvan pazara giriyor”
Kurban Bayramı nedeniyle kentte önlemlerin alındığını anlatan Sekmen, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin en büyük canlı hayvan borsası şehrimizde belediyemize ait ve iftihar ediyoruz. Günde yaklaşık 1000 hayvan pazara giriyor, satılıyor ve ekonomiye katkı sağlamış oluyoruz. Bayram nedeniyle de şehrimizde modern usulde kesimhaneler oluşturduk. Sokak ve mahalle aralarında kesme yerine daha hijyenik, daha modern kurban kesimleri gerçekleştiriyoruz. Şu anda 6 yerde kurban kesimi yapılacak. Bunlardan biri de canlı hayvan pazarının olduğu alanda kesim yapıyoruz. Kesimler belediye kontrolünde yapılacak ve 8 kişi görev alacak. Yine her ekipte 10 kişi vatandaşlarımıza hizmet verecek.”
Fotoğraf: Muhammet Mutaf/AA
Çevre kirliliğine karşı da önlemler aldıklarını bildiren Sekmen, hayvanların kesimhanelerde dini usullere göre kesileceğini, etlerin vatandaşlara paketlenerek verileceğini kaydetti.
Sekmen, bölgede şap hastalığının görülmesinin hemen ardından Tarım ve Orman Bakanlığının emriyle hayvan pazarlarının kapatıldığını anımsatarak, “Daha sonra hastalık gevşeyince yavaş yavaş serbest bırakıldı. Pazarımıza giren her hayvan, veteriner hekimler tarafından tek tek kontrol edilerek pazara alınıyor ki hastalık bulaşmasın. Hayvan aşılama kontrolleri yapılarak denetimlerimizi sürdürüyoruz. Hatta şehre dışarıdan hayvan girmemesine özen gösteriyoruz. Allah korusun bu hastalığı yaygınlaştırmayalım.” diye konuştu.
İhtiyaç sahipleri için kurbanlık yetiştiriliyor
Çiftlik Mahallesi’nde oluşturulan ahırda kendi yetiştirdikleri hayvanları ihtiyaç sahibi vatandaşlar için kurban edeceklerini dile getiren Sekmen, “Etlerini ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza dağıtacağız. Çiftlikle simental cinsi hayvanların modern yerli ırkların geliştirilmesinin gayreti içindeyiz. Her yıl bu ırkların gelişmesine katkı sağlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Hayvanların en az 21 gün önce şapa karşı aşılanmış olması gerekiyor”
İl Tarım ve Orman Müdürü Osman Akar ise tedbirlerin önemli olduğunu, kontrol yapılmazsa insan ve hayvan sağlığı, hayvan refahı ve güvenliği açısından sıkıntılar oluşabildiğini söyledi.
Kurban döneminde bölgeden önemli oranda hayvan sevkinin yapıldığına dikkati çeken Akar, çiftçilerin, mağduriyet yaşamamaları için veterinerden, ilçe müdürlüklerinden hayvanlar için sağlık raporu almasını istedi.
Kurallara uyulmamasının önemli müeyyideleri olduğunu vurgulayan Akar, şunları kaydetti:
“Hayvan karantina bölgesinden çıkmışsa onun cezası kat ve kat artıyor. Sevke gelen hayvanların en az 21 gün önce şapa karşı aşılanmış olması gerekiyor. Hayvanlarını Avrupa yakasına götürmek isteyen çiftçilerimiz var. Bununla ilgili ayrı bir mevzuat uyguluyoruz. Hayvanını götürmek isteyen çitçimizin en az 3 ay önceden bize müracaat etmiş olması gerekir. Biz o 3 ay boyunca işletmeyi gözetim altında tutuyoruz. O işletmede en az 3 aydır şap bulunmaması lazım. Aynı zamanda hayvanların en az 3 aydır ya da doğumdan itibaren o işletmede bulunması lazım. Ayrıca 10 kilometre çapındaki alanda, yani ona yakın bir yerde de herhangi bir hastalık belirtisi olmaması lazım.”
Akar, “Sevke 1 ay kala bu hayvanlardan kan alıyoruz, laboratuvarda analiz ediliyor, herhangi bir şekilde bir hastalık durumu söz konusu değilse sevklerine izin veriyoruz. Çünkü burada yoğun şekilde sevk olduğu için olabilecek bir hastalığı ülkenin diğer bölümlerine de aktarma durumu söz konusu oluyor. Bu nedenle de bu hususlara dikkat etmek zorundayız.” dedi.