Ev hanımı Seda Mercan ile arkadaşı Gamze Otyıldız, hayvanseverlerin de desteğiyle temin ettikleri mamaları araca yükledikten sonra sokak hayvanları için mesaiye başlıyor.
Her gün kilometrelerce yol giden iki arkadaş, günün farklı saatlerinde hayvanların toplu bulunduğu yerlere mamalarla ulaşarak onların karnını doyuruyor.
Yakından ilgilendikleri hayvanların sevgiye olan açlığını gideren Mercan ve Otyıldız, kedi ve köpeklerin aşı ile diğer bakımlarını da ellerinden geldiğince yaptırmaya çalışıyor.
Salgın sürecinde yiyecek bulmakta zorlanan sokak hayvanlarını yalnız bırakmamaya gayret eden iki arkadaş, “Zonguldak Pati Meleği” sosyal medya hesabından hayvanlara sahip çıkacak daha fazla gönüllüye ulaşmayı hedefliyor.
“Herkes elini taşın altına koymalı”
Ev hanımı Seda Mercan, AA muhabirine, sokak hayvanlarının en çok salgın sürecinde kendilerine ihtiyaç duyduğunu, ramazan dolayısıyla birçok işletmenin kapalı olmasının sokak hayvanlarını etkilediğini söyledi.
Yavru köpeklerin gençlik aşısı olmadığı zaman hayatta kalmalarının çok zor olduğunu vurgulayan Mercan, “Bağışıklık sistemleri güçlensin diye aşılarını yaptırıyorum. Klinikte tedavi ettirdiğimiz hayvanları koyacak yerimiz maalesef yok. Bunların rehabilite olması, hijyenik yerde olmaları lazım. Şu an barınak açılmadı, tadilatta. Boş kafesleri temizliyoruz, battaniye, mama, sularını koyuyoruz. Hastalığı düzelene kadar burada bakıyoruz.” dedi.
Mercan, ücra yerlerde çok sayıda sokak hayvanına araçlarıyla ulaştıklarını anlatarak, şunları kaydetti:
“Klinikte tedavi ettirdiğim çoğu hayvan şiddet mağduru. En son aldığım hayvan sopayla bacaklarına vurulmuş. Bir tane omurilik kırığı var. İnsanların bilinçlenmesi lazım. Aslında bu bilinçlenmeye küçük yaşta başlanması gerekiyor. Çocuklara hayvan sevgisi aşılanmalı. İlan açıyorum, bağışlarla, arkadaşlarımın sayesinde bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Beslenme, barınma ve tedavileri gerçekten çok zor. Gönüllüler olarak bir elin parmakları kadarız, yettiğimiz kadar yapıyoruz. Herkes elini taşın altına koyarsa biz zaten bu kadar yorulmayız. Kapı önlerine, iş yerlerinin önlerine yemek, su konsun. Bu işler el birliğiyle olur, tek başımıza değil. Bu bir ekip işidir.”