Kırıkkale’de yaklaşık 7 yıl önce bakıma muhtaç, yaralı ve terk edilmiş hayvanlara evinin kapısını açan kadın doğum uzmanı, hayvanların tüm bakımlarıyla yakından ilgileniyor.
Merkeze bağlı Hasandede köyünde yaşayan Prof. Dr. Yavuz Şimşek, köyde veya çeşitli bölgelerde bulduğu bakıma muhtaç kedi ve köpekleri evine alıyor. Evinin bahçesinde hayvanlara barınma imkanı sunan Şimşek, yaralı veya hasta olanları da kendisi tedavi ediyor.
Hayvanları sahiplenmek isteyenlere de yardımcı olan Şimşek, sahiplendirilen veya çeşitli nedenlerle ölen hayvanların resmini de evinin duvarlarına asıyor.
Şimşek, AA muhabirine, çiftliğinde bakıma muhtaç, terk edilmiş, yaralanmış, trafik kazasından kurtulmuş hayvanların bakımını ve tedavisini yaptığını söyledi.
Yaklaşık 7 yıldır sahipsiz hayvanlara ev sahipliği yaptığını anlatan Şimşek, şöyle konuştu:
“Burada 7 köpeğimiz ve 10’un üzerinde kedimiz var. Bunların tamamı terk edilmiş hayvanlar. Hiçbiri satın alınmış değil. Zaten hayvanseverlerin de ‘satın alma, sahiplen’ diye sloganı var. Hepsi yaralı, mağdur. Özellikle maalesef insanların mağdur ettiği hayvanlar olarak geldiler. Burada iyileştirildiler, bazıları sahiplendirildi. Sahiplendirilemeyenler de burada barınıyor. Belirli bir denge içerisinde burada hayvanlarla hayatımızı sürdürüyoruz.”
Şimşek, durumu kötü olanların tıbbi bakımını yapmaya çalıştığını, çok kötü olanları Kırıkkale Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinde ve Ankara’da tedavi ettirdiğini belirtti.
Köyün merkeze 13 kilometre uzaklıkta olduğunu ve her zaman veteriner getiremediklerini dile getiren Şimşek, “Hayvanların rutin bakımı, aşılanması, parazit ilaçları ile ateşi çıkan hayvanın antibiyotiğinin verilmesi, gerekirse damar yolunun açılması dahil hepsini burada yapıyorum.” dedi.
“Cumhurbaşkanımıza müteşekkiriz”
Şimşek, yeryüzünün tüm canlıların olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Evcil veya yabani olsun, tüm hayvanların korunmasını, insan olmanın gereği olarak kabul ediyorum. ‘Kamil’ insan olmanın koşullarından biri de yeryüzünü beraber paylaştığımız canlılara da hayat hakkı tanımak ve onlara saygı duymak. Bu konuda Cumhurbaşkanımızın da öncülüğünde Hayvan Hakları Yasası çıktı. Türkiye için çok büyük bir adım. Tabi ki eksikleri olmakla beraber çok büyük bir adım. Bu konuda Cumhurbaşkanımıza müteşekkiriz. Hayvanlara eziyet etmenin, mağdur etmenin artık ciddi cezaları da var. Bu konuda toplumumuzda bir bilinç ve uyanış var. Biz de bireysel olarak bir şeyler yapıyoruz. Hayvan dostu derneklerle de temasımız var. Lüzum halinde onlarla da çeşitli organizasyonlar yapabiliyoruz.”