Hazar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulundan yapılan açıklamaya göre, 2007’de gerçekleştirilen “Türkiye’nin Örtülü Gerçeği Alan Çalışması”nın ikinci ayağı olarak gerçekleştirilecek “Türkiye’nin Örtülü Gerçeği Başörtüsü Ayrımcılığı Anketi”, toplumun kültürel ve sosyolojik kodları hesaba katılarak hazırlanacak.
Prof. Dr. Ayşen Gürcan danışmanlığında gerçekleşen çalışma, betimsel tarama modeli olarak tasarlandı. Çalışmanın nicel kısmı online anket portalı üzerinden, niteliksel kısmı ise birebir mülakatlarla yapılacak.
İnternet üzerinden gerçekleştirilecek anket için belirlenen örneklem Türkiye’de yaşayan ve halihazırda başörtülü olan sadece Türkiye’de doğmuş, büyümüş kadınları kapsayacak. Ayrıca çalışmada, eğitim, iş ve kamusal sosyal hayat alanlarında inceleme yapılacak.
8 Mart’tan itibaren bir yıl boyunca devam edecek ve süreç sonunda raporlaştırılacak çalışma kapsamında, “Türkiye’nin Örtülü Gerçeği” isminde bir web sitesi de kurulacak.
İçeriğinde yasak döneminden bugüne kadar yaşanan yasak, ayrımcılık ve mahrumiyet hikayelerinin bulanacağı sitede, kapsamlı bir ihlal arşivi oluşturulacak. İnternet sitesinde devamlı olarak ankete ve sonuçlarına ulaşılabilecek. Ayrıca platformda ihlal sürecine dair haberler, köşe yazıları ve akademik yayın arşivi de yer alacak.
Hazar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulunca yapılan açıklamada, çalışmaya ilişkin şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye’nin Örtülü Gerçeği Başörtüsü Ayrımcılığı Anketi yasaklara dair bir araştırma değil, ayrımcılık ölçme anketidir. Anket çalışmasındaki amaç her türlü ayrımcılığa dair olumlu bir perspektif kazandırmak, ayrımcılığın ne olduğunu ortaya koyup farkındalık oluşturmak, her türlü ayrımcılığın önüne geçmek için herkesi olumlu söylemlere teşvik etmektir. Çalışmanın ikinci ayağının 14 yıl sonra yapılıyor olması konu ile ilgili gelinen noktayı da gösterecek, bir mukayese imkanı sağlayacaktır. Yasaklar sonrası ayrımcılığın boyutlarının yasaklara maruz kalmamış nesle mensup Genç Hazar tarafından ele alınması da özellikle önemlidir.”
“Anketi gerçekleştirme sebebimiz hala bir ayrımcılığın yaşanıp yaşanmadığını tespit etmek”
Açıklamada görüşlerine yer verilen Hazar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği Kurucu Başkanı Ayla Kerimoğlu, şunları kaydetti:
“Çalışmanın amacı başörtüsü yasaklarının eğitim ve iş alanıyla sınırlı olmadığını, kadınların yaşam alanını daraltan bir hal aldığını, kamu kurumlarından başlayan yasağın sokaklara taştığını, başörtülü eş ya da anne olmanın bile zorlaştığını göstermek; tüm bunların insan haklarına, dini yaşama özgürlüğüne, eşit vatandaş olma ilkesine, eğitim ve çalışma hakkına aykırı olduğunu yüksek sesle söylemektir. Her tanımlama bir şiddet içerir. ‘Türkiye’nin Örtülü Gerçeği’ de o tarihe kadar dışarıdan tanımlanmış olmaya bir itirazdır. Kendimizi anlatma imkanı bulmamız, geleneksel değerlerle modern değerlerin nasıl da mecz edilebileceğini gösterme isteğimizdir.”
Genç Hazar çalışma ekibini koordine eden Sena Namlu da ayrımcılık araştırmasını ve web sitesini hayata geçirme gereğine ilişkin bilgi vererek, “Türkiye’nin Örtülü Gerçeği Başörtüsü Ayrımcılığı Anketini gerçekleştirme sebebimiz halen bir ayrımcılığın yaşanıp yaşanmadığını tespit etmek, eğer yaşanıyorsa da bunu göstermek ve akademik ilgiyi bu alana yöneltmektir.” değerlendirmesini yaptı.
Proje Danışmanlarından Prof. Dr. Emel Topçu da ayrımcılık konusunun özellikle Amerika’da siyahilerin beyazlarla aynı haklara sahip olmak için verdiği mücadele sonunda insanların bilincine yerleşmeye başladığını belirterek, şunları kaydetti:
“İnsanların uyum ve huzur içerisinde yaşamasını istiyorsak ayrımcılığı ortadan kaldırmamız, en azından minimuma indirmemiz gerekmektedir. Toplumun asli unsurları olan kadınların dini tercihleri dolayısıyla kullandıkları kıyafet sebebiyle ayrımcılığa uğramaları aynı zamanda cinsiyet ayrımcılığına da girmektedir. Bütün bunların ortadan kaldırılması gerekmektedir.”