Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin ihracatı ekimde geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 20,2’lik artışla 20,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Söz konusu bu değerle, eylüldeki Cumhuriyet tarihinin en yüksek aylık ihracat değeri tazelendi.
Bu yılın ocak-ekim döneminde ihracat, geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında yüzde 33,9 artarak 181,8 milyar dolara taşındı. Yıllıklandırılmış ihracat değeri ise 215,7 milyar dolar ile yeni bir Cumhuriyet rekoru kırmayı başardı.
Geçen yılın ekim ayında 1 milyar 847 milyon dolarlık ihracat yapan hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, bu yılın aynı döneminde yüzde 3,6 artışla 1 milyar 913 milyon dolarlık ihracata ulaştı.
Sektör, bu yılın ocak-ekim döneminde de yüzde 19,8 artışla 16 milyar 720 milyon dolarlık ihracata imza attı.
Sektörün geçen ay gerçekleştirdiği ihracatın 1 milyar 323 milyon dolarlık kısmı İstanbul’dan yapıldı. İstanbul’u, 162 milyon dolarla Bursa ve 132 milyon dolarla İzmir takip etti.
Ekim ihracatında her 100 doların 10 doları hazır giyim ve konfeksiyondan geldi
Hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe geçen ay en fazla dış satım yapılan ülke, 317 milyon dolarla Almanya oldu. Almanya’yı, 283 milyon dolarla İspanya ve 191 milyon dolarla Birleşik Krallık izledi.
Sektörde geçen ay en fazla ihracatın yapıldığı ülke gruplarına bakıldığında, 1 milyar 141 milyon dolarla AB ülkeleri birinci, 253 milyon dolarla diğer Avrupa ülkeleri ikinci, 178 milyon dolarla Orta Doğu ülkeleri üçüncü sırada yer aldı.
TİM verilerine göre, ekim ayında 179 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştiren hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, aynı dönemde ülkenin toplam ihracatından yüzde 10 pay aldı. Böylelikle Türkiye’nin ekim ihracatında her 100 doların 10 doları hazır giyim ve konfeksiyondan geldi.
“Bazı firmalar siparişlere yetişebilmek için vardiya sistemine döndü”
Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan TİM Başkan Vekili ve İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe, tedarik zincirindeki değişim ve Avrupalı markaların yakın coğrafyadan ihtiyaçlarını karşılama arayışı nedeniyle Türkiye’ye son aylarda yoğun bir ilginin olduğunu belirtti.
Hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe kapasite kullanım oranının ekim ayında yüzde 82,7’ye ulaştığını, ihracata çalışan firmalarda bu oranın yüzde 85-90 düzeylerinde olduğunu ve bazı firmaların siparişlere yetişebilmek için vardiya sistemine döndüğünü ifade eden Gültepe, şunları kaydetti:
“Yoğun üretim tempomuz ihracata da pozitif yansıyor. Hatırlanacağı gibi eylülde 1 milyar 948 milyon dolarla tüm zamanların en yüksek aylık ihracatını gerçekleştirmiştik. Bu yılın ekim ayını, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,6 artışla 1 milyar 913 milyon dolarla kapattık. 10 aylık ihracatta ise 16 milyar 720 milyon dolara ulaştık. Ocak-ekim dönemine baktığımızda geçen yıla göre yaklaşık yüzde 20 artıdayız. Eğer önümüzdeki iki ayda büyük bir aksilikle karşılaşmazsak 2021’i 20 milyar doların üzerinde ihracatla tamamlayacağız. Bir başka ifade ile sektörün 2014’te 18,7 milyar dolarla kırdığı yıllık ihracat rekorunu bu yıl 20 milyar doların üzerine taşıyacağız.”
“Pamuk ve iplik ihracatında kota ve gözetim uygulanmasını istiyoruz”
Gültepe, ihracatta yakaladıkları başarıya ham madde konusundaki karşılaştıkları sıkıntılar nedeniyle yeterince sevinemediklerini aktararak, ham madde maliyetlerinin küresel pazarlarda ortalama yüzde 20, Türkiye’de ise yüzde 35-40 arttığını söyledi.
Sektörün en önemli ham maddelerinden biri olan pamukta son haftalarda olağanüstü bir fiyat artışı olduğuna işaret eden Gültepe, “Maliyetine katlanmayı göze aldığımızda bile ham maddeyi zamanında tedarik etme konusunda da sıkıntı var. Ham madde temininde yaşadığımız sıkıntılar nedeniyle termin sürelerimiz uzuyor ve zaman zaman siparişleri geri çevirmek zorunda kalıyoruz. Oysa biz ayağımıza kadar gelen fırsatı en iyi şekilde kullanabilmeliyiz.” diye konuştu.
Gültepe, fırsatı değerlendirebilmeleri için iki önerileri olduğunu bildirerek, “Biz öncelikle daha fazla zaman kaybetmeden pamuk ve iplik ihracatında kota ve gözetim uygulanmasını istiyoruz. 5-6 dolara ihraç edilen ham maddeyi katma değerli hale getirerek 16-17 dolara satabiliriz. Böylece hem insanımıza istihdam sağlarken hem de ülkemize daha fazla döviz kazandırabiliriz. İkinci olarak da iplik başta olmak üzere ham madde ithalatında uygulanan ek vergilerin en azından belli bir süre için kaldırılmasını bekliyoruz.” şeklinde konuştu.