Mikrogen Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi Genel Direktörü Prof. Dr. Volkan Baltacı, Türkiye’de kendi hastalık panellerine ve mutasyonlarına yönelik tarama programı yürütmeleri gerektiğini belirterek, kurum olarak bu konudaki bilinci artırmayı misyon edindiklerini söyledi.
Ankara’da Mikrogen Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi ile Gen-Art Tüp Bebek Kadın Sağlığı ve Üreme Biyoteknoloji Merkezi’nin yeni hizmet binası açıldı.
“Preimplantasyon genetik tanı (PGT)” adı verilen yöntemi kullanarak embriyodan aldığı hücrede genetik hastalığı tespit eden ve sadece sağlıklı embriyoları transfer ederek 1990’da PGT yöntemi ile ilk sağlıklı gebeliği bildiren bilim insanı Prof. Dr. Alan Handyside ile Türk doktorlar, açılış toplantısında bir araya geldi.
Merkezlerin Genel Direktörü Prof. Dr. Volkan Baltacı, açılışta yaptığı konuşmada, şu an yeni jenerasyon tarama yöntemleriyle tüm insan genomunu kapsayan çalışmalar, testler yapabilen, çok sayıda büyük üniversite ve devlet hastanesine hizmet veren, ayrıca yurt dışında 12 yabancı ülkeye hizmet sağlayan laboratuvar haline geldiklerini söyledi.
Gen-Art Tüp Bebek Merkezi’nin 21 yaşında olduğunu belirten Baltacı, şöyle konuştu:
“Çok sayıda merkezin kuruluşuna destek verdik. Yurt dışında dört, yurt içinde iki merkezde bizzat emeğimiz mevcuttur. Bunlar bizim için gurur verici. Mikrogen’de test sayıları her yıl katlandı. Mikrogen, 600 bin kadar genetik test üretmiş, günlük 500 test girişi olan bir laboratuvar. Bugüne kadar 16 bin 367 bebek için prenatal tanı (doğum öncesi genetik tanı), 19 bin 400 de preimplantasyon genetik tanı yapmışız. Bu sayılar hakikaten uluslararası alanda da çok yüksek.”
Baltacı, bilim insanı Prof. Dr. Alan Handyside’ın PGT yöntemini anlattı.
Bu tarama testi sayesinde embriyodan alınan hücreden bebeğin genetik hastalığa sahip olup olmadığının öğrenilebildiğini belirten Baltacı, bu sayede anne baba için hastalık taşıyan bir çocuğa sahip olmanın psikolojik ve sosyo-ekonomik sonuçlarının önüne geçildiği ve daha sağlıklı bir neslin dünyaya geldiğini ifade etti.
Türkiye’de akraba evliliğinin yüksek olduğuna dikkati çeken Baltacı, bu evliliğin standart genetik hastalıkları değil, çok daha nadir genetik hastalıkları bir araya getirdiğini söyledi.
SMA ilaçlarının çok pahalı olduğunun duyulmasının ardından insanlarda farkındalık oluştuğuna işaret eden Baltacı, “Türkiye’de kendi hastalık panellerimize ve mutasyonlarımıza yönelik tarama programı yürütmemiz gerekiyor. Kurum olarak bu konudaki bilinci artırmayı misyon edindik. Bunu yapmak için her türlü aktivasyonu sergileyeceğiz.” dedi.
“Türkiye’de bu konuda çok ciddi çalışmalar var”
PGT tarama testlerindeki son gelişmeleri Türk doktorlara aktaran Handyside da 1990 yılında PGT yöntemi ile ilk sağlıklı gebeliğe yönelik gerçekleştirdiği yöntemin ilk günden bugüne gelen sürecine ilişkin sunum yaptı.
İlk başlarda PGT’de sadece belli başlı hastalıklar üzerinden ilerlediklerini anlatan Handyside, şimdi daha kapsamlı çalışmalar yaparak daha farklı genetik hastalıklar üzerinden çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
Türkiye’de PGT yönteminin uygulanmasına yönelik değerlendirmelerde bulunan Handyside, “Türkiye, PGT konusunda oldukça önde ve bu işle çok fazla uğraşan laboratuvar var. Bu, beni çok etkiledi. Türkiye’de bu konuda çok ciddi çalışmalar var.” dedi.
Konuşmaların ardından iki merkezin yeni hizmet binasının açılışı gerçekleştirildi.
Daha sonra açılışta yer alan doktorlar, PGT konusunda gelinen noktaya ilişkin bilgi alışverişinde bulundu.