Türk Yoğun Bakım Uzmanları Derneği ve Ankara Üniversitesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Yoğun Bakım Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Defne Altıntaş, halk arasında “kan zehirlenmesi” olarak bilinen sepsisin yılda yaklaşık 50 milyon kişiyi etkilediğini, bunların yaklaşık beşte birinin hayatını kaybettiğini söyledi.
Altıntaş, Dünya Sepsis Günü dolayısıyla AA muhabirine, sepsisin, bir enfeksiyon halinde bağışıklık sisteminin kontrolsüz hale gelmesi ve kişinin organlarına hasar vermesi sonucunda oluştuğunu söyledi.
Bağışıklık sistemi zayıflamış, kronik hastalığı olan kişiler, bebekler ve ileri yaştaki bireyler yanında, sağlıklı kişilerde de ağır enfeksiyon halinde sepsis görülebildiğine dikkati çeken Altıntaş, erken tanı konulup, acil müdahale edilmediğinde, bu hastalığın çoklu organ yetmezliği ve ölümle sonuçlanabileceğini ifade etti.
Altıntaş, enfeksiyon geçiren bir kişinin diğer organlarındaki işlevsel bozuklukların sepsis şüphesi olarak değerlendirilebileceğini belirterek, şöyle konuştu:
“Bilinç durumunda değişiklik, solunumun bozulması, kalp hızında artış, çarpıntı, kan basıncında düşüklük, idrar çıkışında azalma, düşmeyen ateş ve titreme, sepsis için uyarıcı belirtilerdir. Bu değişiklikler ortaya çıkıyorsa hastanın bir an önce en yakın hastaneye başvurması gerekiyor.”
“Kovid-19 bazı hastalarda sepsis gelişmesine sebep oluyor”
Prof. Dr. Altıntaş, viral bir enfeksiyon olan Kovid-19’un da bazı hastalarda sepsis gelişmesine sebep olabildiğini söyledi.
Kovid-19 seyrinde, yoğun bakım gerektirecek boyutta ağır solunum sıkıntısı, çoklu organ yetmezliği ve kritik olgularda şok tablosu gelişmesinin viral enfeksiyona bağlı sepsis olarak değerlendirilebileceğini aktaran Altıntaş, kayıpların genellikle bu hasta gruplarından oluştuğunu bildirdi.
Türk Yoğun Bakım Uzmanları Derneği Başkanı Prof. Dr. N. Defne Altıntaş, halk arasında fazla bilinen bir rahatsızlık olmasa da çok fazla kişinin bu nedenle hayatını kaybettiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Sepsis, dünyada yılda yaklaşık 50 milyon civarında bireyi etkiliyor ve bu hastaların yaklaşık beşte biri hayatını kaybediyor. Bir başka ifadeyle, her 2-3 saniyede bir kişinin sepsis nedeniyle hayatını kaybettiğini biliyoruz. Ülkemizde de üç yıl önce yapılan bir çalışmada, yoğun bakımlarda yatan hastaların üçte birinden fazlasının sepsis tanısıyla izlendiği saptanmış.”
“Öncelikle enfeksiyonların önlenmesi gerekiyor”
Sepsisi önlemek için öncelikle enfeksiyonların önlenmesi gerektiğine dikkati çeken Altıntaş, şunları kaydetti:
“Sepsise neden olan hastalıkların çoğu aşıyla önlenebilen hastalıklar. Bu nedenle, bu hastalıklardan korunmada toplumun aşılanması büyük önem taşıyor. Bunun yanında, el hijyeni ve enfeksiyon kontrol kurallarına uyum, diyabet gibi kronik hastalıkların iyi yönetilmesi hastalıktan korunmanın birincil kuralları arasında yer alıyor.”
Antibiyotik direncinin de sepsis riskini artırdığına değinen Türk Yoğun Bakım Uzmanları Derneği Başkanı Prof. Dr. N. Defne Altıntaş, antibiyotiklerin doktor kontrolünde kullanılmasının önem taşıdığını, uygun kullanılmadığında, hastaları tedavi etmediği gibi daha dirençli enfeksiyonlara yol açabileceğini sözlerine ekledi.