Güvenlik gerekçesiyle gerçek ismi açıklanmayan Hindistan’a sığınan Myanmarlı polislerden Naing, protestoculara ateş etmesi emrini iki kez reddetmesinin ardından kaçtığını anlatarak, “Amirime göstericilere ateş edemeyeceğimi ve halkın tarafından yer alacağımı söyledim.” dedi.
Ordunun gittikçe daha acımasız hale geldiğin vurgulayan Naing, ailesiyle tekrar görüşememekten endişeli olduğunu belirtti.
Htut kod adlı 22 yaşındaki polis ise kendisinin de protestoculara ateş açması emrini reddettiğinin altını çizerek, “Görevli subay bize 5’ten fazla gruplar halinde çıkan insanları vurmamızı emretti. İnsanların dayak yediğini biliyorum. Uykusuz geceler geçirdim.” ifadelerini kullandı.
Htut, vurulan insanları gördüğünde vicdanının bu tür eylemlere katılmaya izin vermediğini vurguladı.
Grace kod adlı polis ise, ordunun göstericilere çubuklar ve plastik mermilerle müdahale ettiğini, çocukların bulunduğu gruplara da biber gazı sıkıldığını iddia etti.
Mesleklerini sevdiklerini ancak söz konusu koşullar altında daha fazla görevlerini yerine getiremeyeceklerini aktaran Grace, “Kalabalıkları dağıtmamızı ve arkadaşlarımızı tutuklamamızı istediler, ancak biz yapamadık. Annem babam yaşlı ve çok korkuyorlar ama kaçmaktan başka çaremiz yoktu” diye konuştu.
Polisler, yakın zamanda daha fazla sayıda meslektaşlarının kendilerine katılmasını beklediklerini ifade etti.
Bu arada Myanmarlı yetkililer, Hindistan’a “iyi ilişkilerin korunması adına” kaçan polislerin iade edilmesi talebinde bulundu.
Polislerin sığındığı Mizoram eyaleti yetkilileri ise iade kararını merkezi hükümetin verebileceğini, bu süreçte Myanmar’dan kaçanlara “geçici sığınma” hakkı tanınacağını açıkladı.
Eyalet yetkililerine göre, askeri darbeden bu yana Myanmar’dan Mizoram’a aralarında sivillerin de bulunduğu 100’den fazla kişi kaçtı.
Myanmar’daki askeri darbe
Myanmar ordusu, kendisine yakın siyasi grupların 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddialarını ortaya atmasının ve ülkede siyasi gerilimin yükselmesinin ardından 1 Şubat’ta yönetime el koymuştu.
Ordu, Dışişleri Bakanı ve ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkiliyi ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve 1 yıllığına olağanüstü hal ilan etmişti.
Türkiye, darbeyi kınamıştı. Batı ülkelerinden de darbeye yönelik çeşitli tepkiler ve eleştiriler gelmişti.
Myanmarlılar, 6 Şubat’ta demokrasiye dönüş talebiyle gösterilere başlamıştı. Güvenlik güçlerinin silahlı müdahalelerinde en az 60 gösterici hayatını kaybetti, 1500’ün üzerinde kişinin tutukluluğu sürüyor.
Ülkede geniş katılımlı gösteriler sürerken, gözaltındaki üst düzey hükümet yetkililerinin askeri mahkemede yargılanmalarına devam ediliyor.