Al Jazeera’nin haberine göre, 6 eski yargıç ve 6 avukattan oluşan bir grup hukukçu, Müslümanların evinin yıkılmasına ilişkin yüksek mahkemeye mektup yazdı.
Mektupta, hukukçular, eyalet yönetiminin aktivist Muhammed Javed’in evini yıkmasının yasalara aykırı olduğunu vurgulayarak bu eylemi kınadı.
Hukukçular, yüksek mahkemeyi Uttar Pradeş’teki “kötüleşen kanun ve düzeni korumak” için harekete geçmeye çağırdı.
Mektupta, hukukçular, “yıkımların net şekilde yargısız infaz ve yasalara aykırı” olduğunu ifade etti.
Eyalet yetkilileri ise Javed’in evinin bir kısmının kaçak olduğunu ve konuyla ilgili duruşmalara katılmadığını öne sürüyor.
Al Jazeera’ye konuşan Javed’in kızı Afreen Fatima ise evin kaçak olduğu iddiasını yalanlarken, “Yaklaşık 20 yıldır konut vergilerimizi ödüyorduk ve hiçbir yetkiliden evimizin yasa dışı olduğuna dair bir kez bile herhangi bir bildirim almadık. Yasa dışı bir evse neden vergilerimizi alıyorlardı?” ifadelerini kullandı.
Javed’in avukatı KK Roy da evin Javed’e değil karısına ait olduğuna işaret ederek, “Tüm Hindistan Müslüman Kişisel Hukuku Mülkiyet Yasası’na göre eş, karısının mülkünde pay sahibi olamaz. Javed’in yasaya göre mülk üzerinde hiçbir hakkı olmadığı için onun adına yapılan bildirim yasa dışıdır. Bildirime itiraz ettik ve en az 1,3 milyon dolarlık tazminat talebinde bulunduk.” dedi.
Hindistan’da Hazreti Muhammed’e hakaret
Hindistan’da son günlerde Hindu milliyetçiliği ideolojisine dayanan iktidardaki Hindistan Halk Partisinin ( BJP) önde gelen isimlerinin, İslam dini ve Hazreti Muhammed’e yönelik ifadeleri tansiyonu yükseltti.
İktidar partisi yaşanan gerilim nedeniyle eleştirilerin odağı olurken, İslam dini ve Hazreti Muhammed’e yönelik hakaret içeren ifadeler kullandığı gerekçesiyle BJP Sözcüsü Nupur Sharma’nın 5 Haziran’da görevine son verilmiş ve Yeni Delhi Medya Başkanı Naveen Kumar Jindal da partiden ihraç edilmişti.
Sharma, gelen tepkiler üzerine Twitter’dan yaptığı paylaşımda, “Kimsenin duygularını incitmek istemedim. Eğer sözlerimle insanları kırdıysam sözlerimi geri alırım.” ifadesini kullanmıştı.
Jindal ise BJP’nin verdiği kararın önemini vurgulayarak kendini partiye adayan bir kişi olduğunu söylemişti.
BJP’nin gençlik politikalarından sorumlu isimlerden Harshit Srivastava, 7 Haziran’da İslam dinine ve Hazreti Muhammed’e yönelik hakaret içeren ifadeleri dolayısıyla Uttar Pradeş eyaletinde gözaltına alınmıştı.
Sharma’ya 9 Haziran’da “insanları çeşitli bölücü çizgiler temelinde kışkırtmak” suçlamasıyla dava açılmıştı.
BJP’li yetkililerin, İslam dini ve Hazreti Muhammed’e yönelik hakaret içeren ifadeleri tüm dünyadaki Müslümanların tepkisini çekmişti.
Birçok ülkede protesto gösteri düzenlenirken çeşitli kurum ve kuruluşlar ile bunların yöneticileri söz konusu ifadeleri kınamıştı.
Polislerin, 11 Haziran’da Carkand eyaletinde düzenlenen protestolarda havaya ateş açması sonucu 2 kişi hayatını kaybetmişti.
Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde ise polisin Uttar Pradeş’te Müslüman gençlere uyguladığı şiddet gözler önüne serilmişti.