ABD’de Kaliforniya eyaletinin City of Hope Hastanesinde lösemi tedavisi gören HIV pozitif hasta, HIV virüsüne karşı dirençli bir donörden yapılan kök hücre nakli sayesinde hem lösemiden hem de HIV’den kurtuldu. Adının açıklanmamasını isteyen 66 yaşındaki hastanın nakil sonrası 17 aydır hem lösemi hem de HIV’den azade olduğu belirtildi.
“1988’de HIV teşhisi konulduğunda diğer pek çokları gibi ben de ölüme mahkum edildiğimi düşünmüştüm. Artık HIV olmadığım günü görecek kadar yaşayacağım hiç aklıma gelmezdi” açıklamasını yapan erkek hasta, kök hücre nakli sayesinde HIV’den iyileşen dördüncü kişi oldu ve içlerindeki en yaşlısı konumunda.
İlki, Berlin’de eğitim alırken 1995’te HIV teşhisi konulan ve 2006’da akut miyeloid lösemiye yakalandığı anlaşılan ABD’li Timothy Ray Brown’dı, namı diğer ‘Berlin hastası’.
Doktorlar, 60 eşleşen bağışçı içinden CCR5-Δ(delta)32 homozigot donör seçti. Zira bu genetik özellik, HIV’nin hücreye bağlanmasını engelleyerek HIV enfeksiyonuna karşı direnç sağlıyor. Avrupa veya Batı Asya kökenli insanların yaklaşık yüzde 10’unda bulunan bu kalıtsal mutasyon, diğer popülasyonlarda daha nadir görülüyor.
2007’deki ilk nakil, löseminin nüksetmesi üzerine bir yıl sonra tekrarlandı. İlk nakilden sonraki 3 yıl boyunca ve antiretroviral tedavinin kesilmesine rağmen, Brown’ın kanında veya çeşitli biyopsilerde HIV tespit edilmedi. Brown’ın kanındaki HIV’e özgü antikorların seviyelerinin de düşmesi, fonksiyonel HIV’nin vücuttan atıldığı sonucuna götürdü.
2008’de dünyaya duyurulan ‘Berlin hastası’ vakasından 11 yıl sonra ‘Londra hastası’ vakası açıklandı. Adam Castillejo’ya Hodgkin lenfoma tedavisi için kemik iliği nakledilen donör de CCR5-delta32 mutasyonunu taşıyordu.
Şubat 2022’de ABD’nin New York eyaletinde akut myeloid lösemi hastası bir kadında, yine HIV virüsüne karşı dirençli bir donörden yapılan kök hücre naklinden 14 ay sonra, löseminin gerilediği ve HIV virüsünün yok olduğu açıklandı. ‘New York hastası’ bu yöntemle HIV’den kurtulan üçüncü kişi ve ilk kadın oldu. Dördüncüsü de ‘City of Hope hastası’ olarak literatüre geçti.
Bir de Ekim 2010’da Almanya’nın Düsseldorf kentinde 42 yaşındayken HIV teşhisi ve Ocak 2011’de akut myeloid lösemi teşhisi konulan bir erkek hasta da CCR5-delta32 genetik mutasyonlu bağışçıdan kök hücre nakli yapılmasının ardından HIV’den kurtuldu. Ancak Alman bilim insanları, bunun hala tam netleşmediği gerekçesiyle resmi açıklama yapmadığından şimdilik 4 vakadan söz ediliyor.
Dünya çapında milyonlarca kanser hastasının tedavisi için kök hücre arandığından, kansere yakalanmadan sadece HIV pozitif olan milyonlarca kişinin tedavisi için kök hücre nakline başvurulması pratikte pek mümkün görünmüyor. Uluslararası AIDS Topluluğu (IAS) Başkanı Sharon Lewin de HIV’e yakalanan tüm insanların tedavisinde kök hücre naklinin sürdürülebilir bir strateji olmasının zorluğuna dikkat çekti.
“Tedavi, HIV araştırmasının Kutsal Kâse’si olmaya devam ediyor” diyen Lewin, ancak açıklanan yeni tedavi vakalarının HIV ile yaşayan insanlar için umut ve bilim camiası için ilham kaynağı olduğunu belirtti.