İnşaat sektöründe faaliyet gösteren Sencar, ailesi ve yakınlarının güvercin, keklik gibi hayvanlara meraklı olmasının etkisiyle küçük yaştan itibaren bu hayvanları hobi amaçlı besledi.
Ailesiyle vakit geçirmek için 11 yıl önce içinde zeytin ağaçları da bulunan bahçe satın alan Sencar, burada kümes kurdu.
İşinin yanı sıra hobisini sürdüren Sencar’da zamanla süs horozu ve tavuğu merakı oluştu.
Kümesinde süs horozu, tavuğu besleyen Sencar, bu hayvanlara meraklı çok fazla insan olduğunu görünce 7 yıl önce ticari amaçlı yetiştiricilik yapmaya karar verdi.
Kardeşlerinin de kendisine yardımcı olmasıyla işini ilerleten Sencar, yılda yaklaşık 8 bin süs horozu yetiştiriyor.
Sencar, özelliklerine göre 10 ila 500 dolardan satışa sunduğu hayvanlarının hemen hemen tamamını Afrika’dan Uzak Doğu’ya, Orta Doğu’dan Arap Yarımadası’na kadar 20’den fazla ülkeye ihraç ediyor.
Yetiştirici Selçuk Sencar, AA muhabirine, ailesinden gelen bir kanatlı hayvan merakı olduğunu belirtti.
Hayvanları genelde kendi kuluçkahanesinde ürettiklerini, bazen de satın aldıklarını ifade eden Sencar, üretimlerinin neredeyse tamamını ihraç ettiklerini söyledi.
Sencar, talebe yetişmekte güçlük çektiğini anlatarak, “Suriye, Irak, İran, Katar, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Yemen, Suudi Arabistan, Özbekistan, Kırgızistan, Vietnam, Tayland, Libya, Nijer, Nijerya gibi ülkelere satıyoruz. İlk anda aklıma gelenler bunlar, 20’den fazla ülkeye satılıyor, ülke sayısı da her yıl artıyor.” dedi.
“Bu hayvanların fiyatları 500 dolara kadar çıkabiliyor”
Süs horozlarının renk, ibik, vücut yapısı, ötme, şekli gibi özelliklerine göre fiyatlandığını aktaran Sencar, “Bu hayvanların fiyatları 500 dolara kadar çıkabiliyor. Biz de bu talebe yetişmekte sıkıntı yaşıyoruz. Çünkü çok fazla istek var. Sosyal medyadaki paylaşımlarımızı gördükçe çok farklı ülkelerden talepler geliyor. Biz de bunu karşılamakta yerine göre zorlanıyoruz.” diye konuştu.
Sencar, süs horozu ve tavuğuna insanların genelde hobi amaçlı ilgi duyduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
“En son Irak’a yaptığımız bir satışımıza kardeşim gitmişti. Orada insanların oturup bir saat boyunca hayvanların rengi, tüyü, boyu, ibiği, şekli hakkında değerlendirmeler yapıp sohbet ettiklerini görmüş. Yani bu ayrı bir zevk, ayrı bir hobi. İnsanların paylaştıkları ortak bir şey. Ortak bir zaman geçiriyorlar, bir saat boyunca dünyadan habersiz kendi kendilerine o hayvanla ilgili konuşabiliyorlar.”