Atatürk Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü’nden 2009’da mezun olan 37 yaşındaki Demir, farklı şehirlerde ulusal firmalarda yöneticilik yapıp ticari faaliyetlerde bulundu.
Karayazı ilçesindeki Bayraktar Mahallesi’ne 3 yıl önce dönen ve bahçesinde 3 keçi beslemeye başlayan Demir, daha sonra küçükbaş hayvanlarını çoğaltıp ticaret yapmaya karar verdi.
Tek başına yazları ilçenin 2 bin 400 rakımlı dağları ve meralarında otlattığı hayvanlara, kışın ise ahırda bakan kadın, devletten aldığı desteklerle hayvan sayısını 3 yılda 300’e çıkardı.
Elde ettiği süt, peynir ve tereyağını pazarlayarak kazanç sağlayan Demir, ilçedeki kadınlara öncü olup kooperatif kurmayı hedefliyor.
Mimar Demir, AA muhabirine, köyüne döndükten hayvancılığa hobi olarak başladığını söyledi.
Sonrasında kadınların zorlu coğrafyalarda da üretim yapabildiğini gösterebilmek adına işletmesini ticarileştirmeye karar verdiğini ifade eden Demir, “Hayvancılığa 3 keçi ile başlamıştım, şu an işletmemde koyun ve keçiden oluşan 300 küçükbaş var.” dedi.
Çobanlığı da kendisi yapıyor
Özenle baktığı hayvanların çobanlığını da yaptığını belirten Demir, “2 bin 400 rakımlı zorlu coğrafyadayız, kışın buralar çok soğuk. Zorlukları var ama bu işi öğrenebilmek için o zorlukları çekmek gerekiyor. Yazın hayvanı dışarıda otlatmak, kışın içeride bakmak gerekiyor. Kafanıza kadar hayvan dışkısına maruz kalabiliyorsunuz. Bu işe karar verdiğimde kadınların bunu başarabileceğini, artık birçok şeyi kadınların da yapabileceğini göstermek istedim.” diye konuştu.
Demir, çobanlık yaparken başlarda olumsuz tepkilerle karşılaştığını ama bunlara aldırmadığını anlatarak şöyle devam etti:
“Dağda çobanlık yaparken selam verenlere ‘aleykümselam, sağ olun’ dediğimde ‘kadın gibi konuşuyor’ diyen amcalarla da karşılaştım. Başta tepkiler olumsuzdu ama yavaş yavaş kadınlar da ufuklarını ve pencerelerini açmaya başladı ve güzel karşıladı. Ben çalıştıkça etrafımdaki kadınlar da ot ve saman taşımaya, hayvanlara bakmaya, hatta işletmeye katkı sağlamaya başladı. Bu beni çok mutlu etti.”
Annesi ve kardeşinin eşiyle amatör olarak yaptıkları süt işletmeciliğinde yıllık ortalama 870 kilogram keçi peyniri ürettiklerini ve kilosunu 250 liradan sattıklarını aktaran Demir, kadınların üretime çok ciddi anlamda katkı sağladığına inandığı için bu işi sürdüreceğini vurguladı.
“En az 8 kadının çalışacağı mandıra projem var”
Kırsalda kooperatifleşmenin önemli olduğuna işaret eden Demir, şunları kaydetti:
“Hedefim ulusal bazda firma olmak. İlçem adına kooperatif oluşturmak en büyük hayalim. ‘Kadın olarak üretim yapmak istiyorum’ dediğinizde 5 puan önde başlıyorsunuz. Kadınlarımızın önce kendilerine inanması lazım. İl ve ilçe tarım müdürlüklerinden süt sağma makinesi gibi destekler aldık. Koyun ve keçi sütünü işleyip Karayazı markasıyla satacağımız ve en az 8 kadının çalışacağı mandıra projem var. Bu tarz coğrafyalarda hayvancılık için hayvanı sevmeniz, tanımanız ve davranışlarını iyi analiz etmeniz lazım. Hayvanlarımın hepsi beni tanır. Her şeyden önce hayvanı severseniz, o da size saf ve koşulsuz sevgi gösterir.”
Demir, işini ve hayvanları çok sevdiğini dile getirerek, “Hatta özel eğittiğim hayvanlar oluyor. Buraya gelip bu işleri yapmaktaki amacım, kadınların gerçekten toplum içindeki potansiyelinin farkına varmasını sağlamak. Kırsaldaki kadınlarımıza öncü olmak en büyük hayalim.” ifadesini kullandı.