Rektör Yardımcısı ve Gıda Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ümmügülsüm Erdoğan öncülüğünde, öğrencilerin mesleki uygulama derslerindeki teorik bilgilerini pratiğe aktarmaları ve bilimsel çalışmalarla kentte tarımsal üretim çeşitliliğinin arttırılması amacıyla merkeze bağlı Gümüşsu köyünde 2015’te tarım uygulama ve araştırma sahası oluşturuldu.
Daha önce kestane kabağı, kırmızı kuri kabak, sakız kabağı yetiştirilen sahaya bu yıl, anavatanı Japonya olan “Hokkaido” ekildi. Yaklaşık 5 dekar alanda deneme ekimi yapıldıktan sonra morfolojik gelişimlerinin oldukça iyi düzeyde olduğu gözlemlenen bitkinin hasadı gerçekleştirildi.
Japon kabağı olarak da bilinen, genellikle turuncu renkteki kabaktan dekar başına 2,5 ton verim alınabileceği öngörülüyor. Dekor amaçlı da kullanılan bal kabağı türünün üretiminin yörede yaygınlaştırılarak çiftçiler için alternatif ürün olması hedefleniyor.
Bölgedeki üreticiler, özellikle bahar aylarında üniversitede düzenlenen çeşitli konferans ve toplantılarla olumlu sonuç alınan ürünler hakkında bilgilendiriliyor.
Prof. Dr. Ümmügülsüm Erdoğan, AA muhabirine, üniversite olarak bölgenin ve ülkenin tarımsal üretimine katkı sağlamak için araştırmalar yaptıklarını söyledi.
Bu kapsamda ürün çeşidi, verim ve kaliteyi artırmaya yönelik çalışmaları olduğunu belirten Erdoğan, “Uygulama alanımızda birçok ürünün yanı sıra bu yıl kabaklarla ilgili de çalışma yürüttük. Özellikle bölgemize, ilimize adaptasyon göstermeleriyle ilgili Hokkaido kabağının yanı sıra farklı kabak çeşitlerini yetiştirdik.” dedi.
Erdoğan, üretim yaparken özellikle son yıllardaki trendleri de göz önüne aldıklarına dikkati çekerek, lüks restoran ve otellerde sıkça tüketilen Hokkaido kabağını da ürün desenleri arasına eklediklerini anlattı.
Bu kabağın kentte ilk kez denendiğini ve yüksek verim elde edildiğini vurgulayan Erdoğan, “Bölgemizde yetiştiricilik potansiyelinin yüksek olduğunu, bu anlamda ilimizin sahip olduğu ürün desenine Hokkaido kabağını da ekleyeceğimizi fark ettik. Çalışmalarımız devam edecek. İlimiz çiftçilerine alternatif gelir kaynağı olacağını düşünüyoruz çünkü pazardaki bir talebi karşılama konusunda çalışmalarımız il olarak buna hazır olduğumuzu gösteriyor.” diye konuştu.
Erdoğan, Bayburt’un meyve ve sebzecilik alanında pek bilinmeyen bir il olduğunu ifade ederek, ildeki potansiyelin değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Bayburt’un organik üretime elverişli olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Ürün çeşitliliği konusunda da her bölgeye adapte olan tür ve çeşitler var. Üniversitemizde yaptığımız çalışmalarla ilimize adaptasyon gösterebilecek tür ve çeşitleri tespit edip üreticilerimizle paylaşmaya çalışıyoruz. Böylece ürün çeşitliliğimizin sayısını artırarak ilimizin ne kadar yüksek potansiyele sahip olduğunu ve pazarda da yer alabileceğimizi göstermeyi amaçlıyoruz.”