Hollanda’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasının beşinci günü önceki günlere göre daha sakin geçti.
Güvenlik güçlerinin sayısının artırılması sonucunda gösteriler etkisini yitirmeye başladı. Buna rağmen Amsterdam’daki birçok lüks mağaza, yağma riskine karşı camlarını demir korkuluk ve tahta bariyerlerle kaplattı.
Dün polisin sıkı güvenlik önlemlerine rağmen protestolar devam etmişti.
Polis, yaptığı açıklamada, dünkü gösteriler ve şiddet olayları neticesinde 81’i Rotterdam’da olmak üzere Hollanda genelinde toplam 131 kişinin gözaltına alındığını belirtti.
Gösterilerin hedefi ne?
Sokağa çıkma kısıtlamasına karşı çıkan gruplar, birden fazla şehirde polisle çatışarak araçları ateşe vermiş, mağazaları yağmalamıştı.
Haberlerde, gösterilerin hedefinin ne olduğu ve gösteriye kimlerin destek verdiğine ilişkin uzmanların görüşlerine yer verildi.
Groningen Üniversitesinde görevli siyaset bilimci Leonie de Jonge, NRC gazetesindeki röportajında, protestocuların bazılarının aşırı sağcı grupların çağrılarına uyarak sokağa çıktıklarını kaydetti.
Sokağa çıkma kısıtlamalarına Geert Wilders’in başını çektiği aşırı sağcı Özgürlükler Partisinin (PVV) karşı çıktığını belirten siyaset bilimci de Jonge, Thierry Baudet’in başını çektiği diğer aşırı sağcı parti Demokrasi için Forumun (FvD) “Bugün Rutte’nin Hollanda’yı hapsettiği ikinci gün, FvD direnmeye devam edecek” şeklideki tweetinin aşırı sağcı grupların protestolara katılmasında etkili olduğuna dikkat çekti.
Trouw gazetesi yazarı Stevo Akkerman, protestocuların “komplo teorisyenleri”, “aşırı milliyetçiler” ve “sıkılmış gençler”den oluştuğunu belirtirken sosyolog Shervin Nekuee, sorunun kaynağı olarak orta sınıf ailelerin çocuklarını anlamamalarını gösterdi.
Ülkenin önemli gazetecilerinden Catherine Keyl, De Telegraaf gazetesinde yer alan yazısında, göstericileri “Yaramazlık peşinde olan şımarık gençler” olarak nitelendirdi. Keyl, “Bu insanların kötü olduklarını ya da imkanları kısıtlı olduğu için öfkelenen kişiler olduğunu söylemek basite kaçmak olur” dedi.
Sosyolog Don Weenink, Amsterdam’daki protestocuların kısıtlamaları “devletin bireyler üzerindeki otoritesini artırma çabası” olarak gördüklerini ve siyasi amaç gütmediklerini vurguladı.
Weenink, hükümetin kısıtlamaya karşı çıkanları dinlemediği gerekçesiyle göstericilerin şiddete yöneldiğini ifade etti.
9 Şubat’a kadar sokağa çıkma kısıtlaması devam edecek
Hollanda’da aralık ayından bu yana market, fırın, eczane gibi işletmeler dışındaki tüm mağaza ve dükkanlar kapalı tutuluyor.
Hükümet, alınan önlemlere rağmen vaka sayılarının istenilen seviyeye düşmemesi ve muhtemel üçüncü dalga nedeniyle 23 Ocak’tan 9 Şubat’a kadar uygulanmak üzere 21.00-04.30 saatlerinde sokağa çıkma kısıtlamasını yürürlüğe koymuştu.