Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 6’sı tutuklu, 13’ü firari 76 sanığın yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, müdahil Dink ailesinin avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanları alındı.
Dink ailesi avukatlarından Emel Ataktürk Sevimli, Hrant Dink cinayetinden uzun yıllar sonra da olsa cinayete iştirak eden ve rol oynayan, ağırlığı devlet görevlilerinden oluşan kişiler hakkında dava açıldığını söyledi.
Cinayette sorumlulukları olduğuna dair ciddi iddialar bulunan kişilerin soruşturulmadığını belirten avukat Sevimli, takipsizlik kararlarına itiraz etseler de, bu itirazların reddedildiğini dile getirdi.
Sevimli, Dink cinayetine dair davanın sınırı ve kapsamının önceden belirlendiğini belirterek, “Açılan dava da birkaç heyet tarafından yürütülmüştür. Yargılama aşamasında MİT görevlilerinin tanık olarak çağırılması talebimiz olmuş, ancak mahkeme bu kişilerin dinlenilmesinden vazgeçmiştir. Yine Yasin Hayal ile McDonald’s saldırıları eylemiyle ilgili 6 kişinin de tanık olarak dinlenilmesi talebimiz reddedilmiştir. Açıklanan mütalaa uyarınca Hrant Dink cinayetinin tüm yönleriyle tartışılmadığı ortaya konulmuştur.” diye konuştu.
Agos Gazetesi’nin 1996’da kurulduğunu, Hrant Dink’in bu gazetenin kurucularından biri olduğunu ve Ermeni meselesini etkili bir üslupla tartışmaya açtığını aktaran Sevimli, sonraki dönemde Dink’e yönelik tehditlerde bulunulduğunu anlattı.
“Dink’e yönelik açık tehdide rağmen gerekli önlemler alınmamıştır”
Sevimli’nin ardından müdahil avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu söz aldı.
Avukat Bakırcıoğlu, açıkça tehdit edilen Hrant Dink hakkında kendi talebi olmaksızın koruma tedbiri alınması gerektiğinin altını çizerek, “Hrant Dink hedef haline getirilmesine rağmen gerekli önlemler ve koruma kararları alınmamıştır. Hrant Dink’e yönelik açık tehdide rağmen, İstanbul Emniyeti cinayet öncesi süreçte görevlerini yerine getirmemiştir.” dedi.
Avukat Hülya Deveci ise, Erhan Tuncel’in McDonald’s eyleminin failiyken korunduğunu ve Engin Dinç döneminde yardımcı istihbarat elemanı yapıldığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Engin Dinç, Hrant Dink’in öldürüleceği bilgisine sahipti. Cinayetin tasarısı Trabzon’da çok kişi tarafından biliniyor, cinayetin ardından da nerede olduğunu öğrenmek için Yasin Hayal’i, Erhan Tuncel’i arıyorlar. Cinayet sonrasındaki telefon trafiği, Yasin Hayal’in cinayeti işleyeceğini bildiklerini gösteriyor. Cinayet için önce Zeynel Abidin Yavuz hazırlanmış, sonra yerine Ogün Samast geçirilmiştir. Engin Dinç, Celalettin Cerrah ve Ahmet İlhan Güler’in ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’ suçundan cezalandırılmaları gerekmektedir.”
Mahkeme heyeti, sanıkların son sözlerini almak ve davayı karara bağlamak üzere duruşmayı 5 Mart’a erteledi.