İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail’in 7 Ekim sonrasında çalışma iznini iptal ettiği ve aile ferdi, avukat veya doktora erişimini engelleyerek haftalarca alıkoyduğu Gazzeli işçiler hakkında rapor yayımladı.
Raporda değerlendirmelerine yer verilen HRW göçmen ve sığınmacı hakları yetkilisi Michelle Randhawa, “İsrailli yetkililer, binlerce (Gazzeli) işçiyi ortada bir suçlama olmadan, dışarıyla tüm iletişimlerini keserek alıkoydu ve bazılarını aşağılayıcı muameleye maruz bıraktı.” dedi.
Randhawa, “7 Ekim saldırılarının faillerini ve suç ortaklarını aramak, İsrail’de çalışma izni verilmiş (Gazzeli) işçileri istismar etmeyi haklı çıkarmaz.” ifadesini kullandı.
Alıkonulan işçiler gördükleri muameleyi HRW’ye anlattı
HRW, İsrail’in 7 Ekim sonrasında alıkoyduğu ve sonrasında salıverdiği Gazzeli işçilerle iletişime geçti.
Yaşadıklarını anlatan işçilerden ilki, çalışma izninin iptal edildiğini fark ettiğinde Batı Şeria’ya dönmeyi denediğini ancak geçiş noktasında durdurulduğunu, gözleri ve bilekleri bağlanarak önce Ofer Hapishanesi’ne, sonra da bilinmeyen ikinci bir konuma götürüldüğünü söyledi.
Söz konusu işçi, yaşadıklarını “Beni soyunmaya zorladılar ve fotoğraflarımı çektiler. Çıplakken dövdüler, bu oldukça aşağılayıcıydı. En kötü kısmı da köpeklerin saldırmasıydı. Gözlerim bağlıydı ve bana metal kelepçeler takmışlardı. Biri köpekleri kontrol mü ediyor yoksa bana saldırmaları için başıboş bırakılmışlar mıydı bilmiyordum, çok korkmuştum.” sözleriyle anlattı.
Gazze’nin uydu fotoğraflarından evini tespit etmesi istenen ve bazı kişiler hakkında sorgulanan işçi, 3 Kasım’da Kerem Ebu Salim (Kerem Şalom) Sınır Kapısı’ndan Gazze’ye salındı.
İsrail’in güneyindeki Rahat kentinde diğer Gazzeli işçilerle alıkonulan ikinci işçi, Ofakim’deki askeri üsse götürüldüğünü anlatarak, “(İsrail askerleri) Bizleri soydu. Tamamen çıplaktık. Giymemiz için yetişkin bezi ve ince beyaz tulumlar verdiler. 10 gün gözlerimiz, el ve ayak bileklerimiz bağlı kaldık. Neden alıkonulduğumuzu sorduk ancak asla cevap vermediler, yalnızca hakaret ve ölüm tehditleri aldık.” ifadelerini kullandı.
Alıkonulduğu sürede, çakıllı yolda yüzükoyun sürüklendiğini, elleri bağlı bir duvara yapıştırılarak dövüldüğünü anlatan işçi, “Yere her düştüğümde beni kalkmaya zorladılar. Bileklerimdeki kablo bağı her dayakta daha sıkı ve acı verici bir hale büründü.” dedi. HRW’ye konuşan ikinci mağdurun, transfer edildiği Ofer Hapishanesi’nde 4-5 gün geçirdikten sonra Batı Şeria’ya salıverildiği belirtildi.
Rahat kentinde çalışan bir diğer kişi de iş arkadaşlarıyla 9 Ekim dolaylarında alıkonularak Rahat Karakolu’na götürüldüğünü aktardı. Gözleri ve bileklerinin bağlandığını bildiren Gazzeli işçi, şunları anlattı:
“İsrailli askerler devamlı hakaret etti ve bizi öldürmekle tehdit etti. 12 saat alıkonulduk. Susuz bırakıldık ve tuvaleti kullanmamıza izin vermediler.”
Ofer Hapishanesi’ne transfer edildikten sonra Hamas hakkında sorgulanan işçi, İsrailli yetkililer tarafından 22 Ekim’de Filistin Kızılhaç paramediklerine teslim edildi.
Haaretz’in 6 Kasım tarihli haberine göre, İsrail ordusu sözcüsü, İsrail’in alıkoyduğu biri kanser, diğeri diyabet hastası iki Filistinlinin öldüğünü teyit etmişti.
İsrail’in alıkoyduğu Gazzeli işçi sayısı bilinmiyor
Merkezi İsrail’de bulunan insan hakları kuruluşları Gisha ve HaMoked, İsrail Yüksek Mahkemesine verdiği 23 Ekim tarihli dilekçede, alıkonulan işçilerin akıbetine ilişkin bilgi talep etmişti. Kuruluşlar, 2 Kasım’da verdikleri ikinci dilekçede de söz konusu kişilerin yasal temsil haklarının sağlanmasını istemişti.
İsrail kabinesi, 2 Kasım’da “Savaş başladığında İsrail’de bulunan Gazzeli işçilerin” salıverilmesine karar vermiş ve 3 Kasım’da 3 bin 26 Filistinli Kerem Ebu Salim (Kerem Şalom) Sınır Kapısı’ndan Gazze’ye salıverilmişti.
İsrail, 10 Kasım’da Filistin yönetimiyle eş güdümlü hareket ederek Batı Şeria’daki 982, 28 Kasım’da da 300 Gazzeli işçiyi Kerem Ebu Salim (Kerem Şalom) Sınır Kapısı’ndan Gazze’ye salıvermişti.
İsrail hükümeti, “Gazzeli yasa dışı yerleşimcilerin gözaltına alınması ve sınır dışı edilmesi”ne ilişkin 9 Kasım’da alınan acil kararnameyle Gazzeli işçilerin İsrail’de çalışma izinlerini iptal etmişti. Kararnamede, gözaltında tutulan işçilerin sınır dışı edilmesi için zaman sınırı tanımlanmış ancak “güvenlik gerekçeleri”yle bu sürenin uzatılabileceği vurgulanmıştı.
İsrail mahkemesi bunun üzerine Gazzeli işçilerin salıverilmesi kararını 13 Kasım’da iptal etmişti.
İsrail tarafından teyit edilmemekle birlikte saldırıların başladığı 7 Ekim’de, 18 bin 500 Gazzeli işçinin İsrail’de çalışma izni olduğu tahmin ediliyor.