Bisküvi, buğday unu, bitkisel yağlar, şekerli ve kakaolu ürünler ile makarna başta olmak üzere temel gıda ürünlerini kapsayan hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün yılın 6 ayı sonunda toplam ihracatı yüzde 6,9 artışla 5,9 milyar dolar oldu.
Türkiye Gıda İhracatçıları (TGİ) açıklamasına göre, hububatçıların yılın ilk yarısındaki ihracatı miktar bazında yüzde 25 artarak toplamda 6,2 milyon tona ulaştı. Sektörün ihracatı söz konusu dönemde yüzde 6,9 artışla 5,9 milyar dolara yükseldi.
İlk 6 ayda en fazla ihracat gerçekleştirilen Irak’tan sağlanan gelir yüzde 10,7 artarak 1 milyar 68 milyon dolara ulaştı. İkinci sıradaki ABD’ye 316,1 milyon dolar, üçüncü sıradaki Suriye’ye 251,3 milyon dolarlık dış satım gerçekleştirildi.
Bu dönemde ürün gruplarından bisküvi-pasta ihracatı 811 milyon dolar, bitkisel yağ ihracatı 696 milyon dolar, buğday unu ihracatı ise 675 milyon dolar oldu.
Açıklamada yurt içi ve yurt dışı gelişmeler ekseninde buğday piyasasındaki gelişmelere yönelik değerlendirmesine yer verilen TİM Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, Türkiye’nin uyguladığı buğday ithalatı yasağının küresel etkilerine değindi.
“Türkiye dengeli bir ticaret politikası yürütüyor”
Özellikle Rusya ve ABD’de artan yağışlara bağlı olarak yüksek üretim beklentisiyle hububat fiyatlarındaki gevşemenin sürdüğünü belirten Tiryakioğlu, şöyle dedi:
“Ülkemizde buğday alım fiyatlarının enflasyonla mücadeleyi önde tutan oranlarda güncellenmesi ve buğdaya ithalat yasağı getirilmesi de tarımsal bir emtia olarak buğdayın küresel fiyatlarını aşağı yönlü etkiliyor. Küresel ölçekte ürün arzının yükseldiği, para arzının ise sınırlı olduğu böyle bir dönemde, Türkiye dengeli bir ticaret politikası yürütüyor. Buğday ithalatına tekrar izin çıktığı zaman başta makarna sektörü olmak üzere gıda alanındaki farklı sektörlerimiz için ham madde girdisi olarak temin edeceğimiz buğdayda uygun fiyatlar bulabiliriz.”
“Türkiye kişi başına 250 kg buğday üretiyor”
Tiryakioğlu, bu yıl dünya buğday üretiminin 800 milyon tona yakın seviyelerde olacağını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
“Bu veriler dünya nüfusuna vurulduğu zaman, dünyada yıllık kişi başına 100 kilogram buğday üretimi yapıldığı anlamına geliyor. Diğer taraftan 85 milyon nüfuslu Türkiye, yılda 21,5 milyon tonluk rekolte ile kişi başına yaklaşık 250 kilogram buğday üretiyor. Ülkemizin buğday üretimindeki gücü, hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar sektörümüzün iştigal alanındaki performansına da doğrudan yansıyor. 2023 verilerine göre yıllık buğday unu ve makarna ihracatımızın toplamı 5 milyon tonu buluyor. Geçen yıl 164 ülkeye 3,5 milyon ton buğday unu ihracatı gerçekleştiren Türkiye, 2015 yılından beri bu alanda dünya ihracat şampiyonluğunu da elinde bulunduruyor. Bu stratejik ürünü iştigal alanında tutan bizim sektörümüzün bir özelliği de bisküvi-pasta, kakaolu mamuller, yağlı tohumlar ve baharatlar gibi kilogram başına ortalama birim fiyatları 2 ila 4 dolar arasında değişen katma değerli ürünleri kapsıyor oluşudur.”
“Hububat alanında dış ticaret açığı vermeyen bir ülkeyiz”
Tarımsal hasılada Avrupa’da birinci olan Türkiye’nin bir başka özelliğinin hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri iştigal alanında dış ticaret açığı vermemesi olduğunu aktaran Tiryakioğlu, “2023 verilerine göre 1,5 milyon tondan fazla bisküvi-pasta, 1,5 milyon tona yakın bitkisel yağ, 1 milyon tondan fazla şeker ve şeker ve mamulleri, 1 milyon tona yakın kakaolu mamul ihraç eden Türkiye, sektörümüzün toplam dış ticaretinden yılda 12,5 milyar dolara yakın gelir elde etti.” ifadelerini kullandı.
Ahmet Tiryakioğlu, TÜİK’in hesaplamasına göre hububat, değirmencilik ürünleri, malt, nişasta, inülin, yağlı tohum ve meyveler, muhtelif tane, tohum ve meyveler, saman ile kaba yem, şeker ve şeker mamulleri, kakao ile kakao müstahzarları, yenilen çeşitli gıda müstahzarları, hayvanlar için hazırlanmış kaba yemler şeklinde tanımlanan fasıllarda Türkiye’nin toplam ithalatı ile ihracatının da benzer seviyelerde seyrettiğini bildirdi.
Tiryakioğlu, “Türkiye, dünyanın değişik coğrafyalarından farklı kültürlere ve farklı alım gücüne sahip kesimlerin gıdaya yönelik ihtiyaçlarına özel çözümler üretirken bu alanda dış ticaret açığı vermeyen bir ülke olmanın haklı gururunu yaşıyor.” açıklamasında bulundu.