Kanadalı uluslararası hukuk avukatı Robert Amsterdam’ın, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) ABD’deki okul yapılanmasını ve bunlar aracılığıyla yaptığı yolsuzlukları anlattığı “Empire Of Deceit: Vol II: Web of Influence (Etki Ağı) isimli ikinci kitabının tanıtımı İstanbul’da yapıldı.
Aynı zamanda hukuk firması Amsterdam & Partners’ın (LLP) sahibi de olan Robert Amsterdam, Beşiktaş’taki bir otelde düzenlenen tanıtımda, uzun yıllar süren ciddi araştırmalar sonunda ortaya konulan kitabın, FETÖ’nün tahmin edilen yolsuzlukları ve etki alanının sadece bir kısmını ele alabildiğini söyledi.
Kitapta FETÖ okullarına odaklanıldığını dile getiren Amsterdam, “Şunu söyleyeyim ki sadece Gülen okulları, örgüt için hayati bir organ gibi. Bu hem ekonomik açıdan önemli hem de örgütlenme açısından. Neredeyse, tahmin edilen 4 milyar dolarlık bir ekonomiden bahsediyoruz. Bu okullardaki ekonomi, Amerikan ekonomisinden, vergi mükelleflerinin cebinden gidiyor ve 250 okul bu paralarla finanse oluyor. 700 sayfalık kitapta FETÖ’nun bu sahtekarlıkları yer alıyor.” dedi.
Amsterdam, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’e biat eden okulların kültürel organizasyonlar sayesinde kurulduğunu ve güçlendiğini anlattı.
Rumi Forum gibi organizasyonların Amerikalılar tarafından FETÖ’ye bağlı olarak tanınmadığına dikkati çeken Amsterdam, FETÖ üyelerinin bu sayede politikaya girerek, politikacılarla güçlü ilişkiler kurduklarını kaydetti.
“Gülen Örgütü inşaat maliyetlerini artırarak gelir elde ediyor”
Amsterdam, okullarda dönen paraların illegal ve şeffaflıktan uzak olduğunun altını çizdi.
İlk kitabının ABD’de büyük yankı uyandırdığını aktaran Amsterdam, “ABD Eğitim Bakanlığı yeni bir bütçe getirdi ve Bakanlık ilk kitabımızı okuduktan sonra aslında işleri zorlaştırdı. Çok ciddi seviyede şeffaflık getirmek zorunda kalacaklar. Bunlar çok önemli çünkü emlak sözleşmeleri de buna dahil. Gülen Örgütü inşaat maliyetlerini artırarak gelir elde ediyor.” ifadelerini kullandı.
FETÖ firarisi Enes Kanter’den de bahseden Amsterdam, şöyle devam etti:
“ABD basınında Enes Kanter’in Gülen ilişkisi ortaya konmuyor. Hiç kimse Gülen ilişkisine dokunmuyor. Her ana akım medyaya çıktıktan sonra ilgi çekici bir şey bulduk. Enes Kanter Özgürlük Vakfı, Arlington firmasıyla aynı adresi kullanıyor. Bunlarla ilişkisi ne? Kendisi ailesini reddetmiş birisi ve birçok Amerikalı politikacıyla fotoğraf çekildi. Kimse ona Gülen’le ilişkisi ya da Türkiye’deki darbeyle ilgili soru sormamış. Enes Kanter aslında şarlatanlık yapıyor. ‘İnsan hakları savunucusuyum’ diyor. Hem tarikat üyesi olup hem insan hakları savunucusu olamazsın.”
Amsterdam, FETÖ’nün silah ticareti işine de bulaştığını tahmin ettiklerini belirterek, “Silah firmalarıyla ilişki neden? Birçok araştırma onların silahlarının Suriye’ye gittiği görüşünde. Bunu Gülen Örgütü’nün ana yöneticileri yapıyor. Ekibimiz tarafından bunlar tekrar değerlendirilip analiz edilecek.” dedi.
“FETÖ, ABD sistemi için bir kanser”
FETÖ okullarının bir başka hukuksuzluğunun daha olduğunu vurgulayan Amsterdam, şu ifadeleri kullandı:
“Gülen okulları beyaz vergi mükelleflerinin parasını alıp, okullarında beyaz çocuklara ayrıcalık gösterip, siyahi ve azınlık çocuklarını almıyor. Tüm bunlar Amerika ilkelerine aykırı. Türkiye artık buna bir ‘dur’ demeli. Bu düzen bir ay hatta bir gün bile devam etmemeli. Türkiye artık hakkını arama konusunda daha avantajlı bir durumda.”
Amsterdam, FETÖ’nün karışık bir grup ve mafyanın kendisi olduğunu aktararak, “FETÖ belki de en tehlikeli mafya. Aynı zamanda ABD için güvenlik tehdidi. En fakirden bile para çalan bir mafya. İlk kitapta tüm detaylar var. FETÖ, ABD sistemi için bir kanserdir. Aynı zamanda bir dış politika sorunu. Nasıl bir organizasyon kurucusunun silah satıcısı ile bağlantısı olabilir?” şeklinde konuştu.