Soylu, Kastamonu’nun Bozkurt ilçesindeki Afet Koordinasyon Merkezi’ndeki koordinasyon toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında, Batı Karadeniz’de 11 Ağustos’ta yaşanan sel felaketinin üzerinden bir ay geçtiğine işaret etti.
Sel felaketi öncesi Bozkurt ilçesi Mamatlar köyüne 453 kilogram yağış düştüğünü belirten Soylu, “Yani, çok yoğun, görülmedik bir şekilde, insanın ve yaptıklarımızın da çaresiz kaldığı bir tabloyla bizi karşı karşıya bıraktı. Hem Kastamonu’yu hem Sinop’u hem de Bartın’ı etkiledi ve ilçelerimizi de etkiledi. Kayıplarımız oldu.” diye konuştu.
“Benim çok zor gecelerimden bir tanesiydi”
Yaşanan felaketin büyüklüğüne dikkati çeken Soylu, şöyle devam etti:
“Şunu söyleyebilirim. İnsan hayatında zor günler, zor geceler vardır. Benim çok zor gecelerimden bir tanesiydi. Benim ne kadar zor gecemse çatıların üzerinde kalıp devletinden aman bekleyen, imdat dileyen insanların da benden daha zor gecesiydi ve günüydü. 82 vatandaşımız rahmeti rahmana kavuştu ve onları defnettik. 15 vatandaşımızın arama kurtarma çalışmaları 459 personelle havadan, karadan ve denizden hala devam ediyor. Rahmeti rahmana kavuşan vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet yakınlarına, akrabalarına, hemşehrilerimize baş sağlığı dileklerimizi tekrardan iletiyoruz. Arama kurtarma çalışmalarında bulunduğumuz vatandaşlarımızın da başta akrabaları olmak üzere sabır diliyoruz.”
Gayretlerinin bu aşamada da devam ettiğini aktaran Soylu, afet konusunda devletin gerek daha önce yaptıklarıyla, afet öncesi aldığı tedbirlerle afet anında yaptıklarıyla ve afet sonrası yaptıklarıyla süreci yürüttüğünü belirtti.
Daha önce yapılan yatırımların daha büyük bir faciayı önlediğini aktaran Bakan Soylu, şunları söyledi:
“Bartın’a da gittiğimizde ve birçok yere gittiğimizde orada da şahit olduk. Burada belediye başkanlarımız, kaymakam arkadaşlarımız da var. Onların ilçelerine gittiğimizde de şahit olduk. Daha önce taşkın riski için yapılan özellikle tahkimatların aslında daha büyük bir faciayı nasıl önledikleri, bu konuda yapılan her bir yatırımın aslında bu büyük afette bir vesileyle koruyucu olduğunu hep birlikte gördük ve daha büyük felaketlerin sonucunun oluşmasını engellediğine de hep beraber şahit olduk. Yine bizim çalışmalarımız güne ait çalışmalar değildir. Yapılan tespitler, yatırımlar çerçevesinde görülmektedir.”
“Aynı zamanda özellikle afet konusunda geçen yıl afetlere hazırlık yılıydı.” diyen Soylu, şunları kaydetti:
“Bu yıl afet eğitim yılı. Pandemi olmasına rağmen 25 milyon insanımıza yüz yüze eğitim verdik ve bu hedefimiz yıl sonu itibarıyla 50 milyon idi. Oluşturduğumuz bir video var. 11 milyon insan tam zamanlı olarak izledi. Yine bu yıl Türkiye’de afetlerle ilgili önemli bir meseleye adım atmıştık. Bu il risk afet planlarını hazırlama idi. Yani depremden, sel baskınına kadar, kaya düşmesinden, toprak kaymasına kadar, yangına kadar, sanayi yangınına kadar illerin afet risklerini azaltmaya yönelik tüm kurumların ortak plan yapması, valilerin ve üniversitelerin koordinasyonuyla… Geçen yıl 6 tanesini tamamlamıştık. Bu yıl 81’ini bitirme konusunda bir hazırlığımız vardı. İnşallah, yıl sonu itibarıyla bitmiş olacak. Bundan sonra belediyeler, ilçeler neler yapacaklar, yatırımlarını yaptıkları zaman afetsellikleri nasıl ölçecekler, hangi adımları atacaklar, bu konuda çalışmalar devam etmektedir.”