İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Antalya’nın Serik ilçesindeki bir otelde gerçekleştirilen Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı Stratejik Araştırmalar Kurulu (SAK) 54. Toplantısı’nda, zor bir coğrafyada bulunan Türkiye’nin doğal afetler dahil yükselen bir tehdit grafiği olduğunu söyledi.
Bu tehditlere zamanında ve doğru refleksler üretilip güçlü olunmazsa her bir tehdidin maliyetleri olacağına dikkati çeken Soylu, “Bu nedenle tüm birimlerimizle sürekli olarak bir araya geliyoruz. Hem kendimizi hem de sahayı kontrol ediyoruz. Esas itibarıyla 15 Temmuz’dan sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde güvenlik alanında yaşadığımız büyük dönüşümün, strateji değişiminin, arttırdığımız yeni kapasiteyle beraber geçiş yaptığımız yeni güvenlik konseptimizin çıkış noktası da budur.” dedi.
“Uyanık olmak ve durmak temel görevimiz”
Karşılaştıkları olayları ortak akılla değerlendirmeleri gerektiğini belirten Soylu, böyle yapmazlarsa olayların peşinden koşmak zorunda kalacaklarını dile getirdi.
Türkiye’nin olayların peşinden koşma lüksüne sahip bir ülke olmadığını ifade eden Soylu, şöyle konuştu:
“Üç tarafımız denizlerle kaplı ama aynı zamanda birçok fırsatların olduğu kadar tehdit ve risklerin olduğu, etrafımızdaki coğrafyada ve dünyada birçok mevzinin ülkemizde gözü olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. Uyanık olmak ve uyanık durmak temel görevimiz. Birimizin aklının yetmediği yerde her birimizin aklının ortak bir şekilde devreye girmesi ve ıskalamamız önemli. Dünyada her ülke ıskalayabilir, eğer biz ıskalarsak sağanak gibi üzerimize gelirler. Bu toplantıya katılanlar ihanet, darbe, ekonomik saldırılar gördü. Görmediğimiz kalmadı. Dünyanın başka ülkesinde sizin mesleğinizi yapanların bu kadar büyük ve derinlikli tecrübeye sahip olma imkanı söz konusu değil. Bütün bunlarla birlikte ıskalamamız lazım.”
“Yine bir zehrin insanlığa bulaşmasını engellediler”
Kocaeli’nde önemli bir narkotik operasyonuna imza atıldığını vurgulayan Soylu, “Bizimkiler yine avlanmaya çıktılar ve bir av yakaladılar. 3 ton 860 kilo esrar Kocaeli’de limanda bir konteynerin içinde ele geçirildi. Yakalanmaması için esrarı naneyle sarmışlar, bizimkiler için çok önemli değil. Allah razı olsun. 99 bin captagon. Bunların her biri bizim açımızdan çok iyi. Kocaeli emniyet birimlerimizi, gümrük birimlerimizi tebrik ediyorum. Yine bir zehrin insanlığa bulaşmasını engellediler.” diye konuştu.
Soylu, Türkiye’nin bölgesel şartları nedeniyle ciddi bir kaçakçılık baskısıyla karşı karşıya olduğunu vurguladı.
Güney komşularda devlet istikrarının olmadığını belirten Soylu, istikrarın olmadığı yerde mutlaka kaçakçılık olduğunu söyledi.
KOM Daire Başkanlığı ve koordinesindeki il birimlerinin ülke genelinde etkili çalışmalar gerçekleştirdiği anlatan Soylu, şunları kaydetti:
“Sınırlarımızda alınan fiziki tedbirler ve yürütülen askeri operasyonlar sayesinde kaçakçılık faaliyetlerinde çok başarılı sonuçlara imza atıyoruz. Özellikle doğu ve güneydoğu sınırlarımızdan girişi sağlanan
kaçak sigara miktarında büyük bir azalma meydana geldi. Geçmişte Suriye sınırlarımızdan yoğun kaçak akaryakıt girişi yaşanırken şu an bu durum neredeyse tamamen ortadan kalktı. Bunun sahibi kim? O bölgelerde bunu koordine eden kim? DEAŞ bölgesinden PKK/PYD bölgesine bunu geçiren kim? Bu iş birliğini sağlayan kim? Petrol bölgelerini onlara tahsis eden kim? Yine aynı örgüt ve destekçileri. DEAŞ ile PKK/PYD. Al gülüm ver gülüm. Bize ‘cambaza bak’ yapıyorlar. Bir taraftan DEAŞ bir taraftan PKK/PYD. Birbirleriyle çatışırmış gibi gözüküyorlar, birbirleriyle petrol paylaşıyorlar, göçmen kaçakçılığı gelirlerini paylaşıyorlar. Birbirlerinin sınırlarına girmiyorlar.”
“Kendisini hukukun, devletin yerine koyan kim varsa tahammül edemeyiz”
Soylu, organize suç örgütlerinin doğrudan asayişe olan olumsuz etkisinin yanında halkın adalete ve devlete olan güvenini ve itibarını zedelemek gibi zararlı yönünün de olduğuna değindi.
Bu kapsamda gerçekleştirilen 662 operasyonda 9 bin 661 kişinin gözaltına alındığını ve bunlardan 3 bin 234’ünün tutuklandığını aktaran Soylu, şunları ifade etti:
“Kendini devletin yerine koymaya çalışanlara onların diliyle söylüyorum ‘millete şekil yapan, çökmeye çalışan’ kim varsa siz onlara çökeceksiniz. Eğer yapmazsanız hakkımız sizde olsun. Bu mafyaya, organize suç örgütlerine en aşağılık muameleyi gerçekleştireceksiniz. Bunlar en ufak bir boşluğu bulsalar bu boşluktan yeni bir dünya oluştururlar. Bunların paraları, mal varlıklarının hiçbirisi kendilerine ait değil. Bunların elde ettiği paralar da mal varlıkları da sadece kendilerine değil oluşturdukları iklimle birlikte bu millete zarar vermektedir. Milletin kızına, çoluğuna çocuğuna, işine gücüne, ekmeğine, helaline göz koyan aşağılıklardır bunlar. Bunların hepsi psikopattır. Net söylüyorum psikopattır. Bunlar neyden anlar en iyi siz bilirsiniz. Bunlar aşağılanmaktan anlarlar. Bunları kazıyacaksınız. Bunların langur lungur yürümelerine dahi müsaade etmeyeceksiniz. Bunlar arabalarıyla gezerken ‘acaba bize bir şey olacak mı’ diye tedirginlikle gezecekler. Sonuna kadar yanınızda, arkanızdayız. Biz hukukun içinde kurallara bağlı yaşayan herkesin emrine amadeyiz. Kendisini hukukun, devletin yerine koyan kim varsa tahammül edemeyiz.”