Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, yenilenebilir enerji denilince akla rüzgar ve güneşin geldiğini belirterek, “Ancak iki yenilenebilir enerji türü daha var. Onlara haksızlık ediyoruz. Biri jeotermal enerji diğeri ise hidroelektrik.” dedi.
Birol, Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği (YENADER) tarafından düzenlenen “Dünya’da Yeni Ekonomik Düzen, İklim Krizi ve Yenilenebilir Enerjinin Önemi” başlıklı zirveye video konferans yöntemiyle katıldı.
Burada yaptığı konuşmada, yeni tip koronavirüs salgını sürecinde enerji sektöründe direnen tek enerji türünün yenilenebilir enerji olduğuna işaret eden Birol, enerji türlerinin tümünün salgın sürecinden etkilendiğini, yenilenebilir enerjide ise tüketimin artış gösterdiğini dile getirdi.
Geçen yıl dünyada devreye giren yeni ilave kapasitenin yüzde 90’ının yenilenebilir enerji kaynaklı olduğunu belirten Birol, “İnsanlar neredeyse yenilenebilir enerjiden başka bir şey inşa etmemişler. Bu sene de beklentimiz hiç farklı değil. Özellikle güneşte ve rüzgarda maliyetlerde büyük düşüşler var. Biz geçen sene itibarıyla güneşin dünya elektrik sektörünün yeni kralı olduğunu söyledik ve son raporumuzda açıkladıklarımız bunu teyit etti.” dedi.
Birol, güneş ve rüzgarda büyümenin neredeyse yarısının tek başına Çin’den geldiğine dikkati çekerek, bunun önemli olduğunu çünkü Çin’de yaşanan gelişmelerin dünyadaki gelişmeleri çok ciddi anlamda etkilediğini ifade etti.
Yenilenebilir enerji denilince akla rüzgar ve güneşin geldiğini ancak iki yenilenebilir enerji türünün daha olduğu söyleyen Birol, şunları kaydetti:
“Onlara haksızlık ediyoruz. Bunlardan biri jeotermal enerji, diğeri hidroelektrik. Jeotermal enerji, elektrik üretiminde, ısıtmada ve sanayide kullanılabilen ve teknolojik gelişmesini tamamlamış birçok yerde maliyetleri son derece düşük olan bir tür ama bunun hakkında fazla yazılıp çizilmiyor. Bunu unutmayalım.
Hidroelektriği de unutuyoruz. Şu an itibarıyla dünyaya bakınca çok konuştuğumuz güneş ve rüzgarın toplam elektrik üretiminde payı yüzde 9, hidroelektriğin ise tek başına yüzde 17. İki misli ama biraz öksüz gibi. Hidroelektrik ve jeotermal enerji yeteri kadar gündeme gelmiyor. Belki birçok batı ülkesinde potansiyel hemen hemen tamamlandığı için gündeme gelmiyor olabilir. Bu haziranda sırf hidroelektriğe adanmış bir yayın yapacağız.”
YENADER Başkanı Kerem Alkin de Türkiye’nin hidroelektrikte dünyada bayraktarlık yapan bir ülke olduğunu dile getirerek, “Hidroelektrik son derece önemli bir kaynak. Tarımda, gıdada kullanılıyor. Dünya gıda güvenliği açısından da çok önemli. Ülke olarak su kaynaklarımızın etkin kullanımı, hidroelektrik gibi konular olağanüstü dikkatle takip ediliyor.” dedi.