Tarım sektöründe ürünlerin katma değerinin artırılması, pazarlanması ve istihdama katkı sağlanmasının önemi dünyada giderek artıyor. Türkiye’de de tarımın kalkınma hedeflerinde öngörülen seviyeye çıkarılması için her alanda yoğun çalışma yapılıyor.
AA muhabirinin Tarım ve Orman Bakanlığından edindiği bilgiye göre, tarım alanında yatırımcılar için altyapısı tamamlanmış TDİOSB’ler kuruluyor.
Bu OSB’ler gerek bulundukları bölgelerdeki fonksiyonu gerekse ülke üretimine sağladığı katma değer nedeniyle tarım sektörünün geliştirilmesinde önemli bir itici güç olarak görülüyor.
Türkiye’nin bu anlamda potansiyel arz eden her köşesinde TDİOSB projelerinin geliştirilmesine ve bu projelerin desteklenerek ülke tarımına ve ekonomisine kazandırılmasına devam edilmesi planlanıyor.
Türkiye’nin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile 14 Şubat’ta imzaladığı Tarımsal İşbirliği Üzerine Mutabakat Zaptı, bu alanda başka bir ülkeyle yapılan iş birliği ve teknik desteğe örnek teşkil ediyor.
13 jeotermal TDİSOB projesi
Bakanlık, tarım sektörünün uluslararası rekabet gücünü artırmak yolunda 31’i hayvansal, 24’ü bitkisel üretim olmak üzere 38 ilde 55 TDİOSB projesi yürütürken, bitkisel üretim konulu projeler içinde 13’ü jeotermal kaynaklı sera TDİOSB projesi de bulunuyor.
TDİOSB projeleri arasında seracılık, süs bitkileri-çiçekçilik, tohumculuk, tıbbi ve aromatik bitkiler, sebze ve meyve yetiştiriciliği konularında işletmelerin kurulması ve bu üretimin işlenmesine yönelik tesisler, kurutma tesisi ve soğuk hava depolarının planlanması da yer alıyor.
Ayrıca büyükbaş süt ve besi sığırcılığı konularında işletmelerin kurulması ve buralardaki üretimin işlenmesine yönelik kombina, et entegre tesisi, mandıra, süt işleme tesisi, yan sanayi olarak yem fabrikası, organik gübre tesisi, biyogaz gibi tesislerin de ele alınması planlanıyor.
50 bin kişilik istihdam potansiyeli
TDİOSB’lerde faaliyete geçen 850 üretim parselinde yaklaşık 5 bin kişi istihdam edilirken, tüm üretim parsellerinin faaliyete geçmesiyle toplamda 50 bin kişilik istihdam sağlanması öngörülüyor.
Faaliyette olan ve gelecek dönemde faaliyete geçecek TDİSOB’lerde yıllık 150 bin ton et, 250 bin ton sebze üretilmesi hedefleniyor.
Bugüne kadar Tarım ve Orman Bakanlığı yatırım programında yer alan TDİOSB’lere cari fiyatlarla 500 milyon lira altyapı kredisi sağlandı.
Bakanlık kredi desteğiyle 17 bin 300 dekar büyüklüğünde, 7 TDİOSB Projesi’nin yol, içme suyu, kanalizasyon, yağmur suyu, elektrik gibi altyapı inşaatı tamamlanarak hizmete sunuldu.
Tesislerde en yeni ve rekabetçi çözümler sunulacak
Mersin-Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TÜİOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Gül Akyürek Balta, AA muhabirine konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyumlu, sürdürülebilir üretime dayalı, dijital tarım ve gıda ekosistemini oluşturduklarını belirten Balta, DigiGreenFoodValley markasıyla sertifikalı ürün ihraç ederek ilk etapta yıllık 250 milyon dolar döviz geliri sağlamayı hedeflediklerini söyledi.
Balta, “Bu tesislerde en yeni ve rekabetçi çözümleri bir araya getirerek tüm sanayicilerin faydalanabileceği ortak hizmet alanı oluşturacağız.” dedi.
Gül Akyürek Balta, TÜİOSB yerleşkesi içinde inşa edecekleri DigiGreenFoodTower ile tüm yatırımcılara dijitalleşme ve Yeşil Mutabakat danışmanlığı sağlayarak ülke ve dünya iletişim planlarında köprü olacaklarını ifade etti.
TÜİOSB’nin birinci faz olarak tahsisini tamamladıkları 70 sanayi parselinin bulunduğu 180 hektarlık alanda arazi düzenleme ve yol çalışmalarının sonuna geldiklerini belirten Balta, şunları kaydetti:
“İçme ve kullanma suyu, kanalizasyon şebekesi, atık su arıtma tesisi ve enerji altyapısını eksiksiz olarak hazırladığımız Türkiye’nin yeni nesil sanayi üssünde altyapısı güçlü, modern ve güvenli üretim merkezlerinin inşaatlarının haziran ayında başlamasını planlıyoruz. Ülkemizde OSB’ler başta olmak üzere çevreye duyarlı ve dijital üretim merkezlerinin çoğalmasını istiyoruz. Bunun için de bu alanda tecrübelerimizi paylaşmaya hazırız. Çünkü bu tür teknoloji yoğun ve dijital ağırlıklı üretim bölgelerinin sayısını artırabilirsek hem ülkemizin kaynaklarını etkin olarak kullanmış olacağız hem de ülkemize kazandıracağımız dövizle ‘cari açık değil cari fazla veren ülke olma’ hedefine önemli katkı sağlayacağız.”